DOLAR 32,5202 0.09%
EURO 34,9400 -0.22%
ALTIN 2.439,090,14
BITCOIN 20932630,05%
Lefkoşa
°

02:00

İMSAK'A KALAN SÜRE

Halkın çoğu  federal çözüme karşı

Halkın çoğu federal çözüme karşı

ABONE OL
28 Şubat 2019 10:28
Halkın çoğu  federal çözüme karşı
0

BEĞENDİM

ABONE OL

NACAK GAZETESİ- Maliye Bakanı Serdar Denktaş, Maliye Bakanlığı’nın yaptırmış olduğu “Yaşam Kalitesi ve Varlık Araştırmaları”nın sunum toplantısına katılarak, bir konuşma yaptı. Denktaş, Golden Tulip Otel’de gerçekleştirilen sunum öncesinde yaptığı konuşmada, toplantının amacının yaptırdıkları iki araştırmayla ilgili bulguları aktarmak olduğunu belirtti.
“VERGİ POLİTİKALARI”
Maliye Bakanlığı’nın refahın toplumsal dağılımıyla ilgili çok önemli bir enstrümana sahip olduğunu, bunun da vergi politikaları olduğunu vurgulayan Denktaş, daha adil bir sistem getirecek, zenginden daha fazla, fakirden daha az alacak ve bunu yaparken de adil olunduğuna dair tüm kesimlerde kanaat oluşturacak bir vergi sistemine ihtiyaç olduğunu söyledi.
“İLGİ ÇEKİCİ BULGULAR”
Serdar Denktaş, “Hemen herkesin ilgisini çekecek çok bulgu var bu raporda. Temennim tümünün bir bütün olarak tartışılması ve basında yayınlanması lazım ancak 200’den fazla grafiğin olduğu bu raporun tümünü kaç günde yayımlayabilirsiniz emin değilim” dedi.
Rapordaki kamu sağlık hizmetlerinin kalitesiyle ilgili bulgulara değinerek, gerek yazılı basında, gerekse sosyal medyada yapılan eleştirin güçlü bir dayanak noktası olduğunu dile getiren Denktaş, sağlıkla ilgili eleştirilerin doğruluğunu saptamak için araştırmaya gerek olmadığını söyledi.
Denktaş, eğitim alanıyla ilgili bulguların ise medyada tartışılan, eleştirilen kamu eğitim hizmetleriyle ilgili çok ilginç veriler sunduğunu belirterek, “Çocukları devlet okullarına giden vatandaşlarımız, gerek okullardan, gerek eğitimden, gerekse öğretmenlerinden önemli oranda memnun iken, çocukları devlet okullarına gitmeyen veya çocuğu olmayan kesimlerin görüşleri analizlere dahil edince ortaya çıkan algı çok farklıdır” dedi.
Rapora göre, KKTC’de bireyler ve gruplar arasındaki gerilimin, Güney Kıbrıs’tan daha yüksek, Türkiye’den ise daha az olduğunu söyleyen Denktaş, “Kurumlara güven, daha doğrusu güvensizlik üzerinde ciddiyetle durmamız gereken bir olgudur. Güven konusunda GKK ve KTBK en güvenilen kurumlar olarak tespit edildi. Basına olan güven de oldukça düşük. Bunun üzerinde hep birlikte düşünmemiz gerekecektir” dedi.
“KÜÇÜK BİR KESİM”
Maliye Bakanı Serdar Denktaş, “İçerisinde yaşanan konut sayısı 2011 Nüfus ve Konut Sayımı’na göre 86 bin civarındayken, aynı dönemde toplam konut sayısının 136 binin üzerinde olduğu biliniyordu. Bu konutların kaç tanesi kaç kişiye aittir? Mülkiyet, varlık hesaplamasının en önemli katmanıdır. Bu çalışmayı devlet olarak tamamlamalıyız. Tabii mülkiyet dağılımı çalışması sadece hane mülkiyetiyle sınırlı olmamalıdır. Tüm taşınmaz malların mülkiyet dağılımını tespit etmeye ihtiyacımız vardır” dedi.
Bu yapılmadığı sürece, vergi adaletsizliğini ve adaletsizlik algısını kırmanın mümkün olmadığını vurgulayan Denktaş, KKTC’de hanelerin çok büyük oranının, yüzde 66.7’sinin geliri düşük diye nitelendirilebilecek bir oranda olduğunu, yüzde 27.5’inin toplam gelirinin ise orta veya orta üst düzeyde olduğunu ancak hanelerin sadece yüzde 2.5’inin toplam gelirinin “yüksek” oranda olduğunu ifade etti.
KKTC’de çok küçük bir kesimin, yüzde 1’in “çok çok yüksek varlık sahibi” olduğuna işaret eden Denktaş, yüzde 18 civarında bir nüfusun ise önemli ölçüde çok varlıklı, yüzde 15’e yakın bir kesimin ise varlıkla değil belki de yoksullukla ilişkilendirilebileceğini belirtti. Denktaş, varlık açısından yüzde 40 civarında bir kesimin “orta düzeyde varlıklı”, yüzde 24 civarında bir kesimin ise “orta üst düzeyde varlıklı” bir kesim olarak tanımlanabileceğini söyledi.
Denktaş, varlık ölçeğinde en altta olan grubun yüzde 90,1’inin “düşük gelir grubu”na, en üstte olan grubun yüzde 100’ünün ise “yüksek gelir grubu”na ait olduğunu vurgulayarak, “Bu saptamalar bizlere yeni bir vergi sistemini kurgulamamız için önemli ipuçları vermekte” dedi.
“KKTC’DE YAŞAYANLAR”
Serdar Denktaş, raporda da dile getirilen tüm olumsuzluk ve memnuniyetsizliklere rağmen KKTC’de yaşayan vatandaşların gerek Güney Kıbrıs’ta, gerekse Türkiye’de yaşayan insanlardan genel olarak daha mutlu olduğuna ilişkin bulgular elde edildiğini kaydetti. Denktaş, “KKTC vatandaşları genel olarak içinde bulunduğu durumdan önemli oranda memnun ancak gelecekle ilgili kaygıları” dedi.
FEDERAL ÇÖZÜM
Denktaş, “Nüfusun yüzde 57’sinden fazlası federal bir çözümü mümkün görmezken, sürekli ‘bir daha deneyelim, ha şimdi olacak, ha şimdi olduydu’ şeklindeki mesajlarla umutları pompalanan ancak her seferinde hayal kırıklığına uğrayan vatandaşlar arasında gelecekle ilgili iyimserliğin düşük olması sürpriz değildir” dedi.
“BM PARAMETRELERİ”
BM parametrelerinin oluşturduğu tek çözüm önerisinin “Federal Çözüm” olduğunu dile getiren Denktaş, “Bu parametrelerden bir tanesi Kıbrıslı Türklerin siyasal eşitliğidir. Bu parametreler değişmediği müddetçe Kıbrıs’ta Kıbrıs Türklerinin siyasal eşitliğini içermeyen bir model, bir çözüm veya anlaşma olamaz. Parametreler değişmediği veya iki taraf anlaşmadığı sürece federasyon dışında bir başka çözüm modeli de olamaz. Ancak bu durumun yarattığı sorunları da görmemezlikten gelemeyiz” dedi.
Kıbrıslı Rumların, 1960 cumhuriyetinin Kıbrıs Türklerine sağladığı eşitlikle ilgili haklardan ciddi rahatsızlık duyduğunu ve bu tutumlarını hala sürdürdüklerini ifade eden Denktaş, “Uluslararası topluluk artık bunu görmek zorundadır. Ya bu adayı birlikte, iki eşit ortak birlikte yöneteceğiz, ya da bizler kuzeyi, onlar da güneyi yönetecekler. BM’nin işlemeyen içerik ve biçimlerde daha fazla ısrar etmesi gittikçe zorlaşmakta” dedi.
Denktaş, BM Genel Sekreteri’nin yeni ve yaratıcı fikirlere çağrısının en azından müzakere yöntemiyle ilgili kendi kuşkularını da şekillendiğine işaret olduğunu söyleyerek, bütünlüklü çözüm denilen olguya ulaşmanın zorluklarının birçok kişi ve kurum tarafından daha yeni yeni anlaşılmaya başlandığını belirtti.
İlk kez 2003 yılında ortaya attıkları “Adım Adım” veya “Parça Parça” çözüm kavramından dolayı o günlerde birçok Annan Planı taraftarının kendilerini “çözüm karşıtları” olarak nitelendirdiğini hatırlatan Denktaş, şimdi aynı kişilerin adım adım çözümden bahsettiğini söyledi.
“BARIŞ KARŞITI OLMUŞTUM”
Maliye Bakanı Serdar Denktaş, konuşmasına şöyle devam etti:
“O dönemlerde İsveç’in Lefkoşa Büyükelçisi olan kişi geçtiğimiz günlerde yayınlanan kitabında adım adım çözümü ön plana çıkarırken, Kıbrıs Türk basınına verdiği mülakatta da aynen şu ifadeleri kullanmıştı: ‘Ben kitabımın sonunda da söyledim, barışa bir anda ulaşma fikrinden vazgeçilmeli. Bu pratikte insanlar için öyle kolay olabilecek bir şey değil. Bunu adım adım, aşamalı olarak yapmak gerekir’ Ben söyleyince barış karşıtı olmuştum, İsveçli söyleyince Barış destekçisi oldu”
ADIM ADIM ÇÖZÜM
Serdar Denktaş kimi zaman parça parça, kimi zaman adım adım çözüm denilen olguların ayrımına varılması gerektiğini vurguladı. Denktaş, parça parça çözümün, daha küçük problemleri veya sorunları birer birer çözmek anlamı taşırken, çözülen bu sorunlar sonucunda varılmak istenen büyük bir hedefin öngörülmediğini, yani bu yöntemle uzun vadede, şimdiden öngörülemeyen bir modele ulaşmanın mümkün olduğunu ifade etti. Denktaş, “Yeşil Hat Tüzüğü çerçevesindeki açılımımız, Maronit ve Maraş açılımlarımız, Türkiye ile Gümrük Birliği açılımımız, daha fazla geçiş noktalarının açılması önerilerimiz, parça parça çözüm metoduna örnekler olarak gösterilebilir” dedi.
Adım adım çözümümün ise önceden belirlenen büyük bir hedefe varabilmek için atılan küçük adımlardan oluştuğunu kaydeden Denktaş, bahsettiği açılımların tümünün adım adım çözüm metodu için de geçerli olduğunu, yani bir federal çözüm hedefi varsa, az önce saydığı açılımların hiçbirinin buna varılmasını engellemeyeceğini belirtti.
“BENİM KİŞİSEL ÜLKÜM”
“Benim kişisel ülküm tabii ki, tanınmış devletine sahip; özgür, demokratik ve egemen bir Kıbrıs Türk halkıdır” diyen Denktaş, bunun gerçekleşmesi için ne geçmişte, ne de şu an böyle bir çalışma olduğunu söyledi.
Denktaş konuşmasına şöyle devam etti;
“Ne ben, ne de partim Kıbrıs sorunun çözümü açısından ‘federalist’ değiliz. Federal düzeni ideolojik bir saplantı haline hiç getirmedik, getirmeyeceğiz de. Bizim için önemli olan Kıbrıs Türk halkının egemenliği, özgürlüğü, demokrasisi ve uluslararası toplumun ve hukukun parçası olmasıdır. Kıbrıs Türklerinin siyasi eşitliğini ve özgürlüğünü sağlayan, geleceğini tehditlere karşı güvence altına alan, egemenliğinin iki halktan kaynaklandığı federal bir çözüme DP hayır demez. Sorun Kıbrıs Rumlarının bunu hiç bir zaman istemedikleri, böylesi bir çözümü içselleştirememeleriyle ilgilidir”
DESANTRALİZASYON
Serdar Denktaş, desantralizasyon tartışmalarına da değinerek, desantralizasyon yani “Yerinden Yönetimle” ilgili hiçbir sıkıntısı olmadığını, tam aksine, merkezi güçlü bir federasyon yerine onu tercih ettiklerini vurguladı.
Anastasiades’in neyi telaffuz ettiğini tam olarak bilmediklerini ama bunu “Yönetim ve Güç Paylaşımı” başlığı altına koyarak, öneriyi ete kemiğe büründürdüklerini ifade eden Denktaş, “Uyuşmazlıkların Temsilciler Meclisi’nde nasıl çözülebileceği konusunda hala uzlaşma sağlanamamıştır. Demokrasi alanına ait uyuşmazlıkların çözümünü yargıya havale etmek demokratik süreçlere zarar verebilir” dedi.
“Zor ve işlemesi karmaşık sistemler yerine basit karar alma mekanizmaları geliştirmeliyiz. Zor ve işlemesi karmaşık sistemlerde ortaya çıkacak sorunların çözümü de zor olmaktadır” diyen Denktaş, yüzde 70- yüzde 30 oranındaki Temsilciler Meclisi’nin israf, uyuşmazlık ve gerginlik yaratabilecek bir alan olduğunu belirtti.
Serdar Denktaş, gerek Kıbrıslı Türklerin, gerekse Kıbrıslı Rumların kendi meclislerinin zaten olduğunu; yerinden yönetim prensibine bağlı olarak bu meclislerin iki bölgenin vatandaşlarının demokratik temsiliyetini sağladığını; bunlara ek olarak sadece bir Federal Senato’nun yeterli olacağını söyledi. Denktaş, “ Hem masraftan kurtuluruz, hem yerinden demokrasiye daha yakın oluruz hem de olası bir çatışma ve gerginlik alanından kurtulmuş oluruz” dedi.
“BUYURUN BURADAN TARTIŞALIM”
Serdar Denktaş, bu mekanizmanın detaylarına ileride bir başka toplantıda girebileceklerini ama bu kadarının da buradan Rum toplumuna ve Anastasiadis’e mesaj vermesine yeteceğini belirterek, “Desantralizasyonda ciddiyseniz, buyurun buradan tartışalım” dedi.
Denktaş, Cumhurbaşkanı Akıncı’nın önceki günkü görüşmeden sonra yaptığı açıklamayı da göz önüne alarak, olumlu konuşabilmek adına adım adım veya parça parça çözüm modeline uygun bir yaklaşım ortaya çıktığını söyledi. Denktaş, “Ancak daha önce yaptığı sayısız açıklamaları da dikkate alırsak, Anastasiades’in bizim BM parametrelerine bağlı olarak kurgulayıp görüşmeye çalıştığımız modele yaklaşmasını beklemek, sadece kendimizi değil, toplumumuzu da kandırmak olur” dedi.

En az 10 karakter gerekli


HIZLI YORUM YAP

300x250r
300x250r

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.