İnsan Hakları Günü. Bir başka değişle insanlık, ya insanların insanca davranışlarını tanımlayan İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’nin hatırlanmasını sağlama günü.
Peki ama bu gün karşımızda insanımızı, Kıbrıs Türklerini bulduğu her yerde katletmiş, bu gün fırsat bulsa, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti gibi güvenlik içinde yaşamakta olduğumuz devlet olmasa ayniyle vaki olayların tekrarlanacağından şüphe etmediğimiz insanlıktan yoksun cani terörist Rum var. İnsanlık dışı muamelelerin tekrarlanacağından eminiz. Türk dendiği zaman katletmeyi hatırlatan Rum var.
Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı ne yapmak istiyor? Kıbrıs Türkünü bütün bunlara mı mahkum etmeye mi çalışıyor?
Akıncı “Kıbrıs Türk halkı Rum halkına empati yapsın, Rum çok acılar çekti” derken aslında düşüncelerini aktardı. Bu düşünce gerçekte Kıbrıs Türk halkı için büyük bir tehlike.
Saldırılara uğrayan, katledilen, tecavüz edilen, malını mülkünü, gerçek ve manevi neyi varsa defalarca evini, köyünü terk ederek Rum teröristlerin insafına bırakan Kıbrıs Türk halkı . Bu acıları çeken Rum değil Türk halkı. Acılar öyle büyük ki? Her biri Kıbrıs Türk halkını kahreden bir travma. Bütün bunlar ortada dururken Akıncı Türk halkına “empati yapınız” derken, sanki saldırıları yapan, cinayetleri işleyen, tecavüzler yapan Türkler empati yaparak acılar çeken Rum’u rahatlatacak. Tekrar ediyorum bu düşünce sakattır. Bu düşünce Kıbrıs Türk halkı için çok tehlikelidir.
Akıncı, Rumlara böyle sıcak ilgi duyarken bir de karşımızdaki terörist halkın yöneticilerinin bu günlerde sergilediği tutuma bakalım.
Yunan Cumhurbaşkanı “Helenizm, Kıbrıs için mücadele ediyor” derken aslında Yunanistan Kıbrıs’ı ilhak etmek için tüm imkanlarını kullanıyor demek istiyor.
Rumlar “Türkiye gitmeli” derken “hele Türkiye ve Türk askeri bir çıksın geçen defa yapamadığımız ENOSİS’i kısa sürede hallederiz” düşüncesindedirler. Verdikleri beyanatların satır aralarında bütün bunları görmek mümkün.
Anastasiadis “Türkler bizim eşitimiz olamaz” derken neyi kastediyor?
Bu söz fiziki bir eşitlik doğrultusunda söylenmiş bir söz değildir. Bu ifade “Kıbrıs adasında Türklerin egemenlik hakkı olamaz, ortak bir devlet kurulamaz” demekten başka bir şey değildir.
Akıncı “federasyon” diyor?
Peki ama, federal sistem Kıbrıs Cumhuriyeti’nde kuruldu. Kuruldu da ne oldu? Üç yıl yaşayabildi. İkinci yıl Başpiskopos Makarios Ankara yolunu tutmadı mı? Başbakan İsmet İnönü’ye Türklere verilen hakların fazla olduğunu söyleyip, Anayasa değişikliği istedi. Kabul görmeyince Devleti işgal etmedi mi?
Akıncı, aklını başına toplamalı. Bu sevdadan vazgeçmeli. Müzakereler kesilmeli.
Meclis nerede?
Ya BM? İnsan haklarını ayaklar altına alarak Türk’ü Rum’a ram etme peşinde.
Peki, insan hakları şampiyonu AB?
Bunların tümü de aynı.
Hasan ÖZERDEM : “İnsan Hakları Günü ve terörist Rum “
