Cumhurbaşkanlığı makamı nedir ve o makam neleri ifade eder. Cumhurbaşkanı’nın görevi  Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti devletini koruyup yaşatmak, devletin birlik ve bütünlüğünü sağlamak,  ülke yönetiminin ve kurumlarının bir düzen içinde çalışmasını koordine etmeye yardımcı olmaktır.
Anayasa da  özetlemeye çalıştığımız hususları emreder.
Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı ise  göreve geldiği günden bu yana  KKTC’yi tanıtmak için değil, Rumlarla birlikte “Birleşik Kıbrıs” hayalini gerçekleştirebilmek için çalışıyor.  Akıncı, müzakereler her çöktüğünde “bundan sonra KKTC yoluna devam edecektir”  demesine rağmen, bunun gereklerini yerine getirmemektedir.  Akıncı, hayal aleminde yaşayacağına  KKTC’nin tanınması için uğraş vermelidir.

***

Rum tarafından  bugün dahi en küçük bir zihniyet değişikliği yoktur.  Rum’um milli hedefi  Kıbrıs Türk halkını azınlık durumuna getirip, Kıbrıs’ı bir elen adası yapmaktır.  Rum, geçmişlte bunu silah zoruyla yapmak istedi ama başaramadı. Şimdi ise bunu müzakere masasında gerçekleştirmeye çalışıyor.

1958- 1974 döneminde  neler yaşandığını çok iyi hatırlıyor. Rum, Enosisi gerçekleştirebilmek için Kıbrıs Türk halkına saldırmış,  Kıbrıs Türk halkını  yok etmek için yapmış, en büyük vahşet ile barbarlığı sergilemiştir. Katliam çukurları da bunun kanıtıdır.

Rum, 1974 sonrasında ise Kıbrıs Türk halkına diz çöktürüp, istediği çözüm şeklini kabul ettirebilmek için emperyalist güçlerin yardımıyla da ambargolar ve izolasyonlar uygulamaktadır.

Ama ne var ki, anavatan Türkiye’nin   sahip çıkması ve her türlü yardımda bulunmasıyla, Kıbrıs Türk halkı  ve KKTC dimdik ayakta durmaktadır.

Bu yöntemleri kullanan Rum,  Kıbrıs Türk halkını ve KKTC’yi içeriden çökertmek için  beşinci kol faaliyetleri yürütürken,  işbirlikçilerini de devreye koymuştur.  Ana hedefi ise  müzakere masasında istediği çözüm şekline ulaşmaktır.

***
Emperyalist güçlerin şimdiki hedefi ise KKTC’de  7 Ocak’ta yapılacak olan seçimden sonra, istedikleri çözüm şeklini kabul edecek   bir hükümet  oluşturmaktır.  İstedikleri çözüm şeklinde ise Türkiye’nin garantörlüğü ile  Türk askerine yer yoktur.

Bunların yanısıra bu çözüm şeklinde  Kıbrıs Türk halkının  siyasi eşitliği ile egemenlik hakkı da yoktur.

İçimizdeki işbirlikçilerde, bu çözüm şeklini kabul edecek  bir hükümet oluşturabilmek için emperyalist güçlerle kol kola çalışmaktadır.  Bunlara paralel olarak  müzakere sürecinin kaldığı yerden yeniden başlaması için perde gerisinde büyük bir faaliyet yürütülmektedir.

***
Tarihte, kendi hakkını ve devletini arkadan hançerleyen pek çok hain görülmüştür. Bunların yeri de tarihin çöplüğü olmuştur.  Biz de de, kendi halkını ve devletini arkadan hançerleyenlerin sonu da aynı olacaktır.

Her ne olursa olsun, çok bedeller ödenecek olsa da  bu ada Elen adası olmayacaktır.

Halkımız  7 Ocak’ta sandık başına gittiğinde devletine, özgürlüğüne ve egemenliğine sahip çıktığı bir kere daha gösterecektir.

Bunu da hep birlikte göreceğiz.