DOLAR %
EURO %
ALTIN 2.440,940,21
BITCOIN %
Lefkoşa
°

02:00

İMSAK'A KALAN SÜRE

Hasan ÖZERDEM;  Yolsuzluk mu rant mı?

Hasan ÖZERDEM; Yolsuzluk mu rant mı?

ABONE OL
28 Ağustos 2019 10:27
Hasan ÖZERDEM;  Yolsuzluk mu rant mı?
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Yerel gazetelerin birinde bir haber var. Diyor ki; Devlet kamu kuruluşu Cypfruvex geçmişte faturalar üzerinde oynamak suretiyle devletten haksız teşvikler almış ve bu konu devlet arşivlerinde rapor olarak yer almış.
Devlet turunçgiller ihracatında ne zaman teşvik uygulamaya başladı? 1990 yılına kadar. Yani 1989 sonrasında uygulamaya başlanan yani Cypfruvrx kuruluşunda 1989 Aralık ayında istifa edip ilişki kestikten, hemen hemen yönetimin tümüyle değişmesinden sonra. Benim Genel Müdürlükten istifam sonrasında.
Türkiye’de o dönem ihracatı teşvik için uygulanan sistemin bizim dönemimizde başlatılması için üreticiler tarafından baskı altına alınmama karşın teşvik sistemini uygulamamak için direndim.
Sistem en basit şekilde izahı gerekirse devletin ihraç edilen her bir birim için belli miktarda döviz vermesi olarak izah edilebilir.
Kimin ne miktar ihracat yaptığı devlet arşivlerinde bulunuyor.
O halde devlet kuruluşunun yolsuzluk kokan iddiaları, daha doğrusu fazladan teşvik alma durumu manidardır.
Konu bir başka açıdan ele alınarak irdelenmeli.
Devlet ihracatçıya neden teşvik verir?
Gerçekte turunçgiller üretimini kendisine bir “BELA” olarak niteler konuma gelmiş demektir. Teşvik vermek demek “Al bu parayı, götür sat bu ürünü beni bu beladan kurtar” dışında bir anlama gelmiyor. Bu bir.
Bir başka ifade ile “al bu parayı götür kaça satarsan sat ne yaparsan yap” demek değil mi?
Kısaca bir sezon önceye kadar sarı altın dedikleri turunçgiller, Devlet kuruluşunda egemen olan kimi egemenler tarafından bela olarak nitelendi.
Greyfurt ağaçları kesilmesi için devlet yönetimine ağaç başına teşvik verdirildi.
Limon satılmaz dediler. Bu kez üretici limon ağaçlarından vaz geçti.
Kıbrıs adasının en tanınmış Yafa portakalı yok oldu.
Tesisler birileri tarafından gasp edildi.
Bütün bunlar her şeyden önce Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ve devletin ekonomisine saniyen turunçgiller yetiştirenlere ihanettir.
Bu ülkedeki çalışanlara, hizmet sektörüne ihanet böyle olur.
Egemenler her şeye hakim oluncaya kadar bu devlet kuruluşu ülke istihdamının yüzde 8’ini oluşturuyordu. Ne oldu o çalışanlara?
Devletin teşvik vererek kestirdiği Greyfurt ağaçlarından alınan greyfurt meyvesi günümüzde dünya piyasalarında en yüksek fiyatla satılan üründür. Türkiye’de tonu bir milyon 500 bin Türk Lirası’ndan da yüksek. Bu ihanet değil de de nedir? “Satılmaz” diye devlet makamlarını kandırıp, para vererek ağaçları kestireceksin, günümüzde ise en değerli ürün olacak. Bu egemenler hesap vermeli. Egemenler sektörün hakimiyetini ele geçirmeden bu kuruluş en iyi ücreti veren iş yerlerinden biriydi. Bu dönemde neredeyse üçte bire düştü.
Çalışanların yüzde 60’ı açıkta kaldı.
Tesislerin büyük bölümü yok edildi.
Posayı hayvan yemine dönüştürüp ihracata temin eden fırın ve aletler iki yılda yok edildi. Hurda demir olarak satıldı.
“Fatura yolsuzluğu devletin tozlu arşivinde uyumaya terk edildi” diyor gazeteler.
Bu konuda teşvik uygulamasını talep edip Devlet yönetimini ikna eden de teşvik uygulaması kararını alan da ihanetin parçalarıdır.
Devleti soymaya kalkan varsa ta başından araştırılmalı ve cezalandırılmalı.
.

Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.


HIZLI YORUM YAP

300x250r
300x250r

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.