NACAK GAZETESİ- Rum Dışişleri Bakanı Nikos Hristodulidis’in dün Atina’da Yunanistan Dışişleri Bakanı Nikos Dendias ile gerçekleştirdiği görüşmede, bölgedeki gelişmeler, AB-Türkiye ilişkileri ve Kıbrıs sorunu ele alındı.
Fileleftheros gazetesi “Lefkoşa ile Atina Hareketleri Koordine Ediyor” başlıklı haberinde, Rum Dışişleri Bakanı Hristodulidis’in önceki gün yaptığı açıklamada, Atina’da Dendias’la gerçekleştireceği görüşmede “hemen önümüzdeki dönem için bazı çok somut hareketlerde bulunulması hedefiyle” bölgedeki gelişmeler, AB-Türkiye ilişkileri ve Kıbrıs sorununun ele alınmasının beklendiğini söylemişti.
Açıklamasında ABD Dışişleri Bakanlığı’nın Konsolosluk İşlerinden Sorumlu Bakan Yardımcısı Carl Risch’le bugün yapacağı görüşmeyi de yorumlayan Hristodulidis, hedeflerinin “ABD’ye seyahat eden Kıbrıs pasaportu sahiplerinin ülkeye giriş vizesi gerekliliğinin sona erdirilmesi konusuyla alakalı olan müzakerelerle ilgili durumu değerlendirmek olduğunu” belirterek, başlıca amaçlarının 2020 yılı içerisinde istenen sonuca ulaşmak olduğunu dile getirdi.
ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo’nun Kıbrıs’a geliş tarihiyle ilgili bir soru üzerine de Hristodulidis, gerektiği zaman somut tarihler konusunda açıklama yapılacağını ifade etti.
Libya’da ateşkes sağlanmasının olumlu bir gelişme olduğunu, bunu memnuniyetle karşıladıklarını ve bunun muhafaza edilmesini umduklarını da dile getiren Rum bakan, bunun da ötesinde, kısa zaman önce Brüksel’e de ilettikleri tezlerinin, Avrupa Birliğinin en nihayetinde bu gelişmelerde başrole sahip olması gerektiği şeklinde olduğunu savundu.
Hristodulidis, bütün bu krizlerle ilgili olarak (gerek Suriye, Libya, gerekse İran ve Irak’ta ne olduğundan bahsedildiğinde) AB’nin lider rol oynama yükümlüğü bulunduğunu, çünkü diğerlerinin arasında, bu krizlerin yol açtığı kötü etkileri kabul edenlerin AB ve üye devletleri olduğunu sözlerine ekledi.
ANMA TÖRENİ
Rum Dışişleri Bakanı Nikos Hristodulidis, önceki gün katıldığı bir anma töreninde yaptığı konuşmada ise “Kıbrıs’ı iç cephedeki tüm anlaşmazlıkların üzerine koymaları gerektiğini” belirterek, Rum kesiminin iki kesimli iki toplumlu federasyon çözümüne olan bağlılığını yineledi.
Konuşmasında iç cephedeki birliğin önemine de değinen Hristodulidis, azim, sabır ve sebatla, “işgalin kabul edilemez oldubittileriyle uzlaşamadıklarını açık bir şekilde söylediklerini” de iddia etti.
Ankara’nın ileri sürülen “meydan okumalarına” rağmen, memleketi gerçekten yeniden birleştirecek olan bir çözüme varılması çabasından vazgeçmeyeceklerini söyleyen Hristodulidis, istikrarlı ve tek arzularının “Türkiye’nin ortamı dinamitlemeyi durdurması aynı zamanda Kıbrıs’ın kara suları ve kıta sahanlığı içerisindeki yasadışı faaliyetlerine son vermesi şartıyla, müzakerelerin Crans Montana’da kaldığı yerden yeniden başlaması olduğunu” savundu.
Kendileri için vatanın yeniden birleşmesinden başka bir yol olmadığını da ileri süren Hristodulidis, “Kıbrıs’ın” istikrar ve güvenlik şartları içerisinde, Doğu Akdeniz’de güvenilir bir ortak olarak, rolünü güçlendirebileceğini sözlerine ekledi.