DOLAR 32,3742 0.17%
EURO 35,0324 -0.2%
ALTIN 2.324,690,24
BITCOIN 2264318-0,41%
Lefkoşa
°

02:00

İMSAK'A KALAN SÜRE

Kamil ÖZKALOĞLU;   20 TEMMUZ ÖNCESİ VE SONRASI (2)

Kamil ÖZKALOĞLU; 20 TEMMUZ ÖNCESİ VE SONRASI (2)

ABONE OL
07 Ağustos 2019 10:22
Kamil ÖZKALOĞLU;   20 TEMMUZ ÖNCESİ VE SONRASI (2)
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Türkiye hükümeti Garantör Devlet olarak yasalardan aldığı yetkiyi kullanıp, başlayan katliamı durdurmak için 20 Temmuz 1974 sabahı Barış Harekâtını başlattı.

Bu harekât sonucunda; Kıbrıs Türkleri katliamlardan kurtuldu, ENOSİS önlendi… Savaş sonunda ‘Nüfus Mübadelesi’ yapıldı…BM yetkilileri huzurunda varılan anlaşma uyarınca Türkler Kuzeyde, Rumlar Güneyde toplandı. 1977 ve 1979 Doruk anlaşmaları imzalandı. Rum Komünistleri ölümden kurtuldu, Yunanistan’a demokrasi geldi.

20 Temmuz, tüm adaya ve bölgeye barış getirdi, Kıbrıs Türklerine; hürriyet getirdi, kendi bölgelerinde kendi yönetimlerinde yaşama haysiyet ve gururunu verdi. En önemlisi de 20 Temmuz 1974 Barış Harekâtı Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne açılan kapı oldu.

1974-1983 YILLARI

Görüşme süreçleri sürdürülürken, çözüm arayışları gereği halkların önüne BM planları kondu. Türk Tarafı olarak hiçbir BM Planını ret etmedik, birisinin 91 maddesini koşulsuz kabul ederiz, kalan dokuzunu da tartışırız dedik. Ama Rum bu görüşmeler sürecinde hiçbir öneriyi kabul etmedi. Hiçbirini olumlu bulup tartışma istemi de göstermedi.
O zaman şu soruların yanıtını düşünmemiz gerekiyor:

– Bu gerçekler açıkça ortadayken; o yüce değerlere sahip dünya, BM, ABD ve AB niye Kıbrıs Türklerini “barış istemeyen çözümsüzlüğü savunan taraf” olarak ilan ediyor?
– Bu gerçekler açıkça ortadayken; nasıl olur da benim insanlarım, benim milletvekillerim, benim parti başkanlarım kendi halklarına ve kendi liderlerine “barış istemeyen çözümsüzlüğü savunan taraf ve lider” çamurunu atabiliyor? Şimdi de bu ayni çevrelerin “biz barışı ararken; Rum, Çözümsüzlüğe oynadı.” itirafları manidar değil midir?

Kısaca söylemek gerekirse Kıbrıs Türkleri sırtından hançerleniyordu.

1974’ten başlayarak günümüze gelene kadar; adada kavga, savaş olmadı, ölümler, katliamlar yaşanmadı, analar, eşler, sevgililer ağlamadı, yeni katliam çukurları kazılmadı.

Artık hiç kimse, işine, kahveye, kulübe, gezmeye gidip gelirken arkasını kollamıyor.

Baskılar kalktı, 120’nin üzerinde devletin bayrağını taşıyan gemi limanlarımıza gelip gitmeye başladı.

20 Temmuz 1974’ten itibaren Kıbrıs Türkleri Halk olarak mutluluğu ve süratle büyüyen bir ekonomik gelişmeyi yakaladı. 20 Temmuz 1974 öncesinde 100-150 dolar civarında olan kişi başına düşen gelirimiz 10 bin dolarlara yükseldi.

1983 yılı başlarında yaşanan iki olay Kıbrıs Türklerinin adadaki varlığı ve geleceği açısından çok önemliydi…

O güne kadar Kıbrıs Türkleri, AK(Avrupa Konseyi) Parlamentosunda tam üye olarak temsil ediliyordu. Ancak Rum baskılarına boyun eğen AK’nin aniden aldığı bir kararla Kıbrıs Türklerinin Parlamentodaki temsiliyeti iptal edildi…

1. BM Genel Kurulu, aldığı 37/253 nolu kararla, Rumlardan oluşan işgal edilmiş yasadışı Kıbrıs Cumhuriyeti’ni adanın tümünün egemenliğine sahip ve sorumlu tek yönetim olarak ilan etti. Tüm ülkeleri de bu karara uymaya çağırdı. Bu karar 4 Mart 1964’te güya geçici olarak, adaya BM Barış Gücü sevk edebilmek için alınmış 186 nolu kararı kalıcılaştırmış, sonsuzlaştırmış ve Rumların tüm adadaki hükümranlığını yasallaştırmış oluyordu…

Bu kararlar Kıbrıs Türklerine adada yaşam hakkı bırakmıyordu. Uluslar arası anlaşmalarla var olan haklarını inkâr ediyordu. Kıbrıs Türklerini Rumlardan oluşan bir hükümetin yönetiminde azınlıkta bir kabile durumuna getiriyordu.

Bu kararlardan sonra, Kıbrıs Türkleri, yönetimsiz ve devlet güvencesinden yoksun olarak geçirdiği 20 yıllık acı dolu yaşamı daha fazla sürdüremezdi.

Bir halkın erişebileceği en ileri nokta Devletini kurmaktır. Kıbrıs’ın Kuzeyi de devletler hukukunda var olan “Devlet Olma Kıstasları”nın tümüne sahipti. Kıbrıs Türk Halkı da bu doğrultuda karar vererek, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ni ilan etti.

Unutmayalım; AB’den ve sömürgeci emperyalizmden adalet ve merhamet dilenmek barış getirmez. Teslimiyet çözüm değil esaret getirir.

Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.


HIZLI YORUM YAP
300x250r
300x250r

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.