140 yıllık Kıbrıs Türk Mücadele Tarihinin en önemli dönüm noktalarından biridir 21 Aralık 1963 günü…
• Kıbrıs Türklerinin 82 yıllık İngiliz sömürge mezaliminden sonra; İngiliz’in sömürgesi olmaktan kurtulduğunu sandığı günlerde, Rum-Yunan sömürgesi olma tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu çok acı ve kanlı bir şekilde anladığı gündür 21 Aralık 1963 günü…
• Kıbrıs’ta Türklerin, Rumların enosis hayallerinin bitmediğini ve asla bitmeyeceğini anladığı gündür 21 Aralık 1963 günü…
• Kıbrıs Türklerinin 20 Temmuz 1974’e kadar sürecek; gettolara hapsedilmişliğin, tüm dünyanın gözleri önünde en ağır ambargo ve izolasyonlara tabi tutulmuşluğun, dünya ile tüm bağlardan koparılmış olarak bir açık hava mahkûmiyeti yaşamışlığın ilk günüdür 21 Aralık 1963 günü…
• Kıbrıs Türklerine o güne kadar uygulanan katliamların en acımasız ve benzeri görülmemiş vahşet içeren yöntemlerle sürdürüleceğinin göstergesidir 21 Aralık 1963’te başlayan süreç…
• Kıbrıs Türklerinin Uluslar arası antlaşmalardan doğan haklarının ortadan kaldırılarak binlerce devlet çalışanı Türk emekçisinin bir günde devletten atılarak işsiz ve aşsız bırakıldığı gündür 21 Aralık 1963 günü…
• Rumlar tarafından, 1959-1960 Zürih ve Londra Anlaşmalarına tecavüz edildiği ve altında Dr. Fazıl Küçük’ün, Makarios’un ve Garantör devletleri imzaları bulunan, ayni zamanda bir namus ve haysiyet senedi niteliğindeki Kıbrıs Cumhuriyeti Anayasasının EOKA postalları altında çiğnendiği gündür 21 Aralık 1963 günü…
• Doğduğu günden ölümüne kadar, ailede, okulda, kilisede ve var olan tüm kurum ve kuruluşlarında Türk düşmanı ırkçı, şoven olarak yetiştirilen Rumların insanlık ayıplarını dünyaya ilan ettikleri gündür 21 Aralık 1963 günü…
• Aldığı kararlarla saldırgan, Enosisçi, ırkçı, şoven Rumların yanında yer alarak Kıbrıs Türklerini yok oluşa sürüklemeye çalışan Birleşmiş Milletler örgütünün ellerini hiç utanmadan kana buladığı gündür 21 Aralık 1963 günü…
21 Aralık 1963 gününe gelene kadar yaşanmış hiçbir olayda suçu veya sorumluluğu olmamış, tüm olayların mazlumu olmuştur Kıbrıs Türkleri.
21 Aralık 1963 tarihine kadar ve daha sonra yaşanmış tüm acı olayların sorumlusu, suçlusu ve zalimi Kıbrıs Rumları ve onları destekleyenlerdir…
Kıbrıs Rumları tüm parti, kurum ve kuruluşları ile enosis hedefine kilitlenmiş, bu uğurda her türlü yolu ve yöntemi kullanma kararlılığını sözleri, tavırları ve eylemleri ile göstermişlerdir, gösteriyorlar…
1 Nisan 1955 günü kanlı eylemlerini başlattılar. ‘Akritas Planı’ diye adlandırdıkları harekât, Kıbrıs Türklerine uygulanan bir “ETNİK TEMİZLİK HAREKATI” idi.
Rumlar menhus enosis emellerine ulaşmak için bir terör örgütü kurdular. Bu örgüt 1 Nisan 1955 günü taarruza geçti.
• Köyler bastılar, kadınları, çocukları, ihtiyarları öldürdüler, sadece Türk oldukları için.
• Yol Kesip pusu kurdular, otobüslerden, arabalardan insanları toplayarak öldürüp kör kuyulara attılar sadece Türk oldukları için.
• Tarlasında, bahçesinde çalışan insanları yakaladılar, sivri uçlu demirlerle gözlerini oydular, sadece Türk oldukları için.
• Sabahın erken saatlerinde 80’lik insanların evlerini bastılar, onları yataklarında balta ve nacakla parçaladılar, sadece Türk oldukları için.
• Korumasız yaşlı, kadın yeni doğmuş bebek olmasına bakmaksızın insanları köylerden toplayıp katliam çukurlarına attılar, sadece Türk oldukları için.
Biz ne yaptık?
• Damarlarımızdaki asil kanın bize verdiği asaletle bir savunma örgütü kurduk ve sadece halkımıza yöneltilen ‘etnik temizlik’ hareketini durdurmak için direndik…
KIBRIS TÜRK SOYKIRIM GÜNÜ
18 Aralık 2006 günü ilişikteki listede isimleri yazılı Siyasal Parti ve Sivil Toplum Örgütleri Kıbrıs Türk Mücahitler Derneğinde bir araya gelerek aşağıdaki kararları oybirliği ile almışlardır.
1. İlişikte adları yazılı Siyasal Parti ve Sivil Toplum Örgütleri, 21 Aralık gününü, Kıbrıs Türk Soykırım Günü ilan eder.
2. Kıbrıs Türk Soykırım Günü’nün tüm dünyaya tanıtılmasını ve ilanını gerçekleştirmek için 7 üyeden oluşan bir, Kıbrıs Türk Soykırım Günü Eylem Komitesi kurulmasına karar verilmiştir.
Bugün bize ne oldu da tüm bunları unuttuk.
Federasyon ne demek?
Birleşik Kıbrıs ne demek?
Bugün biz kimlere güveniyoruz?
Bize 140 yıldır bu acıları yaşatanlar bu Rumlar ve İngilizler değil midir?
Bunca süredir yaşanan bu kanlı kavganın, savaşın, ölümlerin ve acıların tek nedeni Rumların ‘enosis’ hayalleri değil midir?
Nasıl oluyor da ‘enosis’i savunan, tüzüğüne ‘enosis’i hedef olarak koyan AKEL, Türkler için kurtarıcı bir parti olabiliyor?
Rumlar ‘enosis’ kararından vazgeçmişler mi?
Meclislerindeki ‘enosis’ kararını kaldırmışlar mı?
Milli konseylerinin aldığı ‘enosis’ kararını mı değiştirmişler?
Sayıları 80 bin kişiden fazla olduğu bilinen silahları, üniformaları, mermileri evlerinde hazır, Milis Kuvveti kime karşı kurdular?
Onlar hâlâ ‘enosis’ peşinde.
Onlar hâlâ Türklere etnik temizlik uygulama peşinde.
Rumlar ırkçı, kafatsçı, Türk düşmanı, Rumlar şoven.
AKEL ‘enosis’çi, Türk düşmanı, şoven, AKEL’in ortağı, hatta bir parçası olan;
CTP yöneticilerinin büyük bir çoğunluğu da ‘enosis’çi, CTP yöneticilerinin büyük bir çoğunluğu da Türk düşmanı,CTP yöneticilerinin büyük bir çoğunluğu da şovenist…
Bize neler oluyor böyle?
Geleceğimizi, sosyalizm maskesi arkasına saklanmış iki şoven partinin yoldaş muhabbeti ile sürdürdükleri görüşme sürecine mi teslim edeceğiz?
140 yıllık mücadeleden sonra varlığımızın kaderini, bir nokta kadar çıkarı uğruna virgül olanlara mı bırakacağız?