DOLAR 32,3476 0.29%
EURO 35,1590 0.07%
ALTIN 2.300,751,03
BITCOIN 22996763,01%
Lefkoşa
°

02:00

İMSAK'A KALAN SÜRE

Kamil ÖZKALOĞLU;  Bayrak ve Kahramanlık

Kamil ÖZKALOĞLU; Bayrak ve Kahramanlık

ABONE OL
06 Kasım 2019 13:16
Kamil ÖZKALOĞLU;  Bayrak ve Kahramanlık
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Kıbrıs Türkleri, İngiliz Sömürge Yönetimi tarafından uygulanan en acımasız, en insafsız baskılara maruz kaldığı günleri yaşıyordu.
Bir yanda kaderi ile baş başa kalmış himayesiz, desteksiz Kıbrıs Türkleri, diğer yanda topuyla tüfeğiyle, zırhlısı, tankı ile İngiliz Sömürge Yönetimi.
Sadece Kıbrıs Türklerine uygulanan yasaklar peş peşe geliyordu… Türk Bayrağı asmak yasaktı, ders kitaplarından Atatürk’le ilgili, Ulusal günlerle ve Türk kimliğini öne çıkaran tüm konular çıkarılmıştı. Ulusal günler takvimlerden çıkarılmış. En gülüncü de, İngiliz Sömürge yönetimi, Kıbrıs Türklerine uygulanan bu baskıları barışın gereği olarak açıklıyordu… Ama İngilizlerin sevimli bebekleri konumundaki Rumlara bu yasakların hiçbiri uygulanmıyordu.
Türk Bayrakları yasaklı idi ama Türk Kadını ve Türk Anası o bayrakları çeyiz sandıklarında özenle saklıyor ve günü geldikçe Kıbrıs semalarında gururla dalgalandırıyordu. Kıbrıs Türkleri tüm baskılara karşın Bayrak sevgisini hiçbir zaman unutmamıştı.
O günlerde İngiliz Sömürge Yönetimine karşı sürdürülen mücadelenin öncüsü Halkın Sesi Gazetesi idi. Hal böyle olunca; İngiliz Sömürge Yönetimi Halkın Sesi Gazetesi’ne de baskı uygulamaya karar vermiş, önce Halkın Sesi Gazetesi’ne Savaş durumu nedeniyle gazete kâğıdı kısıtlandı, sonra da hiç verilmemeye başlandı. Bu, Halkın Sesi Gazetesi’nin kapatılması anlamına geliyordu. Böyle bir baskı Kıbrıs Rumları için söz konusu değildi. Onlar istedikleri kadar kâğıt alabiliyor, fazlasını da Türklere 20 kat fiyatına satıyordu.
TÜRK BAYRAĞI
İşte bu zor günlerin birinin sabahında Lefkoşa’nın Türk eşrafından biri yanına bir arkadaşını alarak önce Ayasofya Camiine gider. Amacı Caminin minarelerinden birine Türk Bayrağını çekmektir. Ancak orada Cami yöneticileri buna engel olurlar, o da Minareye çekemediği Türk Bayrağını Cami Kapısına asar. Çevreden toplananlar Cami kapısında bir kalabalık oluşturur, Türk Bayrağını asanlara coşkulu bir tezahürat, alkış ve ‘yaşa var ol’ dilekleri.
Tam da o sırada İngiliz polisler geldi, Bayrak asan vatandaşı tevkif edip hapse atacaklar… Ancak o kargaşa içinde Bayrağı asan vatandaş ile arkadaşı Halk arasından sıyrılıp kaybolmuşlardı.
Oradan ayrılarak doğruca Lise binasına geldiler ve teneffüs saatini beklediler. Vatandaş göğsünde sakladığı Türk Bayrağını çıkararak dalgalandırmaya başladı. Bunu gören öğrenciler vatandaşın etrafını sarmış coşkulu bir tezahürata başlamışlardı. Elinde Türk Bayrağını dalgalandıran vatandaş öğrencilere hitap ederek “Ben şimdi şu bayrak direğine bu Türk Bayrağını asacağım. Siz hiçbir şey yapmayacaksınız. Sadece ben bayrağı asınca alkışlayınız. Aksi halde başınız derde girer okuldan tart olursunuz. Siz Kıbrıs Türklerine lâzımsınız” der.
Ve Türk Bayrağını Bayrak direğine çekerek, öğrencilerin coşkulu alkışları arasında kapıya doğru yürür. O sırada İngiliz Polisler gelir ve vatandaşı yakalayarak tevkif ederler.
İNGİLİZ BAYRAĞI
Bu olaydan bir süre sonraydı. Lefkoşa’nın İngiliz Komiserlik Binası önünde bir Bayrak direği vardır. Üzerine İngiliz Bayrağı çekilmiş.
Yine bir sabah İngiliz Komiserlik Binası önündeki Bayrak direğine bir vatandaş yaklaşır. Çevreden heyecanla bakanlar vatandaşı tanımışlardır. O, bir süre önce Cami Kapısına ve Lise Binasına Türk Bayrağı çeken ayni vatandaştır. Çevredekiler onu çok iyi tanıyorlar. Niyetini de biliyorlar. Vatandaş o İngiliz Bayrağını indirecek, parçalayacak ve yerine Türk Bayrağını çekecek.
Vatandaş, İngiliz Bayrağını indiriyor ama başka bir şey yapamadan yetişen İngiliz polisler vatandaşı tutuklayıp götürürler ve nezarete atarlar. Olayı uzaktan seyredenler bir süre sonra vatandaşın nezaretten alınıp İngiliz Polis Komiseri huzuruna götürüldüğünü görürler. İngiliz Komiserle vatandaş arasında şu konuşmalar geçer:
– Bir devletin Bayrağını indirmenin ne büyük bir suç olduğunu bilmiyor musun?
– Hayır.
– Bu, o devleti tanımam demektir ve bir isyandır.
– Ama benim yapmak istediğim başkaydı.
– Bayrağı indirip parçalayacaktın değil mi? –
Hayır efendim.
– Yerine Türk Bayrağı çekecektin değil mi?
– Hayır Efendim, ben parçalanmış, rengi sararmış bir İngiliz Bayrağı gördüm. Bunu kocaman İngiliz İmparatorluğuna yakıştıramadım. Yerine yenisini asacaktım diyerek; Gömleğinin içine sakladığı kocaman yeni bir İngiliz Bayrağını İngiliz Polis Komiserinin masası üzerine sermiş. İngiliz Polis Komiseri şaşkınlıkla vatandaşın gözlerinin içine bakakalmış. İngiliz askerleri önünde yalakalık yaparak bir şeyler koparmaya çalışan her devrin adamlarının yanında işte böyle vatandaşlar da yetiştirdi Kıbrıs Türk toplumu. O vatandaş Dellal Salim’den başkası değildi… Sonraları hiç hak etmediği bir şekle bir cinayete kurban gitti Salim Aziz Güneş.
Bir kez daha vurgulamadan edemeyeceğim. Kıbrıs Türkleri Bayrağına ne kadar bağlı ve düşkünmüş. Şimdi ise bazıları Bayrak saygısını unutmuş.

Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.


HIZLI YORUM YAP
300x250r
300x250r

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.