DOLAR 32,5821 0.31%
EURO 34,8252 0.19%
ALTIN 2.505,090,85
BITCOIN 20902421,53%
Lefkoşa
°

02:00

İMSAK'A KALAN SÜRE

Kamil ÖZKALOĞLU;   Çanakkale Zaferi Ve…

Kamil ÖZKALOĞLU; Çanakkale Zaferi Ve…

ABONE OL
19 Mart 2020 10:21
Kamil ÖZKALOĞLU;   Çanakkale Zaferi Ve…
0

BEĞENDİM

ABONE OL

18 Mart 2020, tüm dünyayı hayretler içinde bırakan efsane olmuş bir mucize Türk zaferinin 105. yıldönümüdür.
1. Cihan Harbinin tüm hızıyla devam ettiği günlerdi. Başta ezeli düşman İngiltere ve sömürge ülkelerinin askerleri olmak üzere, Fransa ve sömürgesi ülkelerin askerleri Çanakkale savaşlarını başlatmışlardı. Hedef başta boğazları ele geçirmek ve ‘Hasta Adam’ diye nitelendirdikleri Osmanlının topraklarını bölüşmek.
İngiltere ve Fransa donanmasına ait destroyer ve savaş gemileri Çanakkale boğazına geldiler. Ancak Boğazı geçmeye çalışan gemileri hiç beklemedikleri şekilde Türk topları ve mayınları ile batırılınca Çanakkale’yi deniz yoluyla geçemeyeceklerini anladılar. Kalan gemilerini geri çekerek Çanakkale’yi karadan geçmeye karar verdiler ve bu kez karaya asker çıkarıp kara savaşlarını başlattılar. Binlerce kilometre yol kat ederek geldikleri Çanakkale’de en gelişmiş silahları, bol mermileri ve çok yüksek asker sayıları ile işi bir çırpıda bitireceklerine inanıyorlardı.
Ancak öyle olmadı,
Savaş taktiklerinin üstün sayıdaki düşmanı nasıl durdurduğunu,
İnanç ve imanın üstün silah gücüne karşı nasıl galip geldiğini,
Vatan ve millet için çarpışanların karşısında hiç bir gücün duramayacağını,
Anladılar ve mağlubiyeti kabul ederek dönüp gittiler.
Çarpışan askerlere verilen emirler de savaşın kazanılmasında büyük ölçüde etkili olmuştur.
Saldıranlara;
Önünüze gelen herkesi öldürün,
Türkler insan değil, onun için kimyasal silah da kullanabilirsiniz,
Hastane, okul, asker veya sivil gözetmeksizin her yeri bombalayın.
emirleri verilirken;
Savunanlara;
Vatan ve millet için savaşarak ölmek için buradasınız,
Size hücum etmeyi değil; ölmeyi emrediyorum; çünkü biz ölene kadar yeni birlikler gelip vatan topraklarını savunmaya devam edecektir.
Tarih boyunca Türklerin karakterinde sivillere, okullara, hastanelere askeri müdahalelerde bulunmak zaten yoktu.
Kaldı ki Çanakkale savaşları süresince Türk askerleri düşman yaralılarını tedavi etmiş, yeri gelince kıt yiyeceklerini düşman askeri ile paylaşmıştır.
Tüm Türk Ulusunun Çanakkale zaferinin 105. yıldönümünü kutlarım.
Ne mutlu bize ki damarlarımızda böyle asil bir milletin kanını taşıyoruz…
VE…
Ey Kıbrıs Türk Gençliği işte örnek almanız gereken olay bu. Çanakkale Zaferi…
Sizin ağabeyleriniz, babalarınız da Kıbrıs’ta benzer bir direnişe imza atmışlardır.
Katliam saldırılarına maruz kaldığımız günlerde bir avuç TMT mensubu ile mücahit, arkalarına sömürgeci batı emperyalizminin desteğini de almış hem silah bakımından hem sayıca çok üstün hem de örgütlenmesini tamamlamış Rum birliklerine karşı efsane bir direniş sergilemiştir.
Talebelik yıllarında sizin ağabeyleriniz, babalarınız en tehlikeli mevzilerde her akşam 01:00-04:00 nöbetlerine girmiş, sabah olunca da okullarına koşup derslerine girmişlerdir. Böyle zor bir mücadele sonrasında,
yazar-çizer olmuşlar,
doktor-avukat-memur vs olmuşlar…
ve bugün onlar hâlâ vatan ve millet savaşı veriyorlar…
İşte siz o ağabeyleriniz, babalarınız ile gurur duymalı, onların size işaret ettiği yoldan ilerlemelisiniz.
Kim oluyormuş BM,
Kim oluyormuş AB,
Kim oluyormuş ABD ve İngiltere?
Kim oluyormuş ENOSİS için her fırsatta Kıbrıs Türklerine karşı katliamlar yapmış, etnik temizlik uygulamış, savunmasız insanlarımızı köylerden, yollardan toplayarak dünyada benzeri görülmemiş vahşet örnekleri ile şehit etmiş, tek hedefleri ENOSİS olan Rumlar?
Bugüne kadar bunlar sizin hangi yaranıza merhem olmuşlar ki?
Önce şunu hiç unutmayın;
Kıbrıs Türkleri olarak biz her konuda haklıyız. varlığımız yasaldır…
Bu yüzden bizi hukuk yolu ile deviremeyeceklerini anladılar ve bize karşı bir propaganda savaşı başlattılar.
Sömürgeci emperyalist ülkeler tarafından davet edilip en güzel şehirlerin en bol yıldızlı otellerinde beyinleri yıkanarak cepleri şişirilmiş insancıkları mı kendinize örnek alacaksınız?
Görmüyor musunuz ki onlar mankurtlaşmış, kimlik bunalımı yaşayan zavallılardır.
Ezberledikleri ve temcit pilavı gibi her gün defalarca tekrar ettikleri propaganda sloganları ile (BARIŞ, ÇÖZÜM, AB gibi) sizi aldatmaya çalışıyorlar.
Göremiyor musunuz ki eğer 74 öncesi günlere(BİRLEŞİK KIBRIS günleri) dönersek o günlerde yaşadığımız katliamları, Etnik temizlik hareketlerini, aşağılanmayı ve ölümü yeniden yaşayacağız. Yeniden çocuklar babasız, ana-babalar evlatsız, genç kızlar sevgilisiz kalacak.
BARIŞ, ÇÖZÜM, AB önerileri ile size işte bunları vaat ediyorlar…
Mücadelemizin en başından beri her türlü derdimize derman olan tek ülke Anavatanımız TÜRKİYE’dir…
Adadaki varlığımızın ve geleceğimizin tek güvencesi;
KUZEY KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİ’dir…
Bize bu günleri armağan eden o ağabeylerinizle babalarınıza minnet ve şükran borcumuz var…

Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.


HIZLI YORUM YAP

300x250r
300x250r

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.