Sevgili dostlar, Çarşamba gün hükümetimize bir çağrıda bulunmuştum. Çağrım, sosyal medyada beklediğim ilgiyi gördü. Ancak hükümet ortaklarından henüz tıs yok.
Bugün durumun ciddiyetini ve önemini vurgulamak için bir açıklama daha yapma gereksinimini duydum…
Konumuz yönetime veya devlete karşı sürdürülen saldırılar arasındaki ciddi fark. Yani Darbe ile Devletin ortadan kaldırılması arasındaki ölümcül farktan söz edeceğim.
DARBE, bir ülkede iktidarda olan yönetime karşı gerçekleştirilen fiili saldırıdır. Darbe hiçbir zaman devlete ve veya devletin varlık ve geleceğine yönelik yapılmaz. Dahası darbeciler devletin daha iyi yönetilmesini sağlamak için darbe yaparlar.
DEVLETİ ILGA
Yani devleti ortadan kaldırma. İş devleti ortadan kaldırmaya gelince durum korkunç bir vaziyet alır. Devletin Ilgası demek; devleti oluşturan halkın:
Özgürlüğünün çalınması demek,
Egemenliğinin elinden alınması demek,
Kendi kaderini tayin hakkından mahrum bırakılması demek,
Ayrılma hakkının olmaması demek,
Bayraksız bırakılması demek,
Topraksız bırakılması demek,
Çok açıktır ki tüm bunların gerçekleşmesi ile ortada yönetim de kalmaz, iktidar da…
Tüm bunları yapanlar için söylenecek tek şey HAİN olduklarıdır…
Bugün Kıbrıs Türklerine karşı sürdürülen saldırı da tam anlamı ile devleti ortadan kaldırmaya yöneliktir. Halkı, özellikle de gençlerimizi aldatmak için her şeyi BARIŞ için yaptıklarını iddia edecek kadar gaflet, dalalet ve ihanet içindedirler.
Bu saldırılar Cumhuriyetimizin ilan edildiği günden beri 35 yıldır sürdürülmektedir.
Kurulduğu günden itibaren böylesine ağır bir saldırı altında olan hiçbir devletin meclisi, milletvekilleri, milli partileri ve iktidarları bizimkiler kadar adeta ihaneti desteklercesine sessiz, ilgisiz ve tepkisiz kalamaz…
Sanmasınlar ki bir kez seçildikten sonra halk adına her türlü kararı veren kendileridir.
SON SÖZÜ HER ZAMAN HALK SÖYLER…
Ne kadar çabalarlarsa çabalasınlar. Ne kadar sessiz ve tepkisiz kalırlarsa kalsınlar.
KUZEY KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİ SONSUZA DEK YAŞATILACAKTIR…