Ülkemizde yıllardır bıkmadan, usanmadan, utanmadan bir yalan “Barış” sloganı atılmaktadır.
“Barış” yalancılarının bugünkü gözde propaganda sloganı: “Kıbrıs’ı hemen birleştirin.”
Bu kez de Kıbrıs’ı birleştirmenin barışı ı sağlayacağı yalanının arkasına saklanarak Kıbrıs Türklerini aldatmaya çalışıyorlar.
Unuttuk mu?
Defalarca katliam planlarına maruz kaldığımızı unutmadık.
“AKRİTAS” katliam planını, unutmadık.
“İFESTOS 74” katliam planını unutmadık.
Sadece Türk oldukları için canice şehit edilen insanlarımızı unutmadık.
Rumların bize uyguladıkları “ETNİK TEMİZLİK” uygulamalarını unutmadık.
Ülkemizde,
yıllarca savaş tamtamları çaldığı doğrudur.
Kanlı olaylar yaşandığı doğrudur,
Rumların , Enosis ütopyasına çok kayıplar verdiğimiz doğrudur. Maddi ve manevi kayıplar…
Kıbrıs Türklerinin tüm bu acıları yıllarca yaşadığı doğrudur.
Tüm bunlar doğrudur da bu acılar yaşanırken Kıbrıs’ın durumu neydi?
Kıbrıs birleşmiş değil miydi?
Kıbrıs Türkleri tüm acıları birleşmiş Kıbrıs ortamında yaşadı.
Kıbrıs Türkleri, adanın dört yanına dağılmış Rum çoğunluk karşısında korumasız konumda değil miydi?
Bir ülkede barışın en öncelikli ve önemli koşulu, insanların insan haklarına sahip olmasıdır.
En öncelikli ve önemli insan hakkı; “YAŞAM HAKKI”dır. “YAŞAM HAKKI” var olmadan; başka insan hakkından söz etmek mümkün müdür?
Yaşam hakkının var olmadığı Birleşik Kıbrıs döneminde barıştan söz etmek bile asla mümkün değildir.
Diğer yandan, Kıbrıs’ta 20 Temmuz 1974 Barış Harekâtı’ndan bu yana iki ayrı bölgede iki ayrı yönetim, iki ayrı devlet varlığını sürdürmektedir.
İki ayrı devlet döneminde hiçbir kanlı olay yaşanmamıştır.
Öncelikle Kıbrıs Türkleri yeni bir “ETNİK TEMİZLİK” uygulamasının acısını yaşamadı.
Bugün Kıbrıs’ta kelimenin tam anlamıyla barış yaşanmaktadır.
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ndeki tek eksiğimiz; iç sorunlarımızdır.
‘İç sorunlarımız var’ diye, devletimizi tasfiye edip çoğunluğun zilletine mahkûm olmamız mümkün değildir. Böyle bir olay dünyada hiçbir dönemde yaşanmamıştır.
Sürdürülen görüşmelerde Kıbrıs Türklerinin acılar yaşadığı; 20 Temmuz 1974 Barış Harekâtı öncesinin hiç konuşulmamasını sağladılar hep. Son zamanların temsilcimiz konumundaki yöneticilerimiz bile saldırıya uğradığımız, defalarca katliama maruz kaldığımız, etnik temizliğe uğradığımız 1974 öncesi BİRLEŞMİŞ KIBRIS DÖNEMİNİN hesabını sormadılar, tazminat talep etmediler.
Bu gerçeklerden anlaşılıyor ki, bugün geldiğimiz noktada barış adına Kıbrıs’ın Birleştirilmesi sloganı atanların Kıbrıs Türklerini götürmeye çalıştıkları nokta; Yeniden kavgalar, yeniden savaş, yeniden ölümler ve bu kez bir daha geri dönüşü olmayan bir uçuruma yuvarlanıştır.
Kıbrıs’ın birleştirilmesi; Rumlardan ve emperyalizmden aldıkları maddi ve manevi desteklerin bedelini ödeme adına;
Rumların bitmemiş “ENOSİS ÜTOPYASI”na hizmettir, Sömürgeci emperyalizmin çıkarlarına hizmettir. Kıbrıs Türklerinin adadaki varlığını sonlandırmak hedefine sarılmaktır.
Solculukları bile sahte olan ‘Birleşik Kıbrıs’ savunucularının,
Devletimizi, özgürlüğümüzü, egemenliğimizi, toprağımızı Rumlara peşkeş çekmelerine asla müsaade etmeyeceğiz.
Kıbrıs’ta barışın ve çözümün tek güvencesi, Kıbrıs Türklerinin bağımsız devletinin varlığı ve devamıdır.
Kıbrıs Türk halkı olarak ;
Bağımsız devletimizi sonsuza dek yaşatma azim ve kararlılığındayız.
Ne Mutlu Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin varlık ve sonsuza dek yaşatılması için mücadele verenlere…
Kahrolsun Kıbrıs Türklerinin adadaki varlığını sonlandırmak ve Rum emellerini gerçekleştirmek için çıkar uğruna “Birleşik Kıbrıs”ı savunanlar…
GÜNDEM
18 Kasım 2024SPOR
18 Kasım 2024GÜNDEM
18 Kasım 2024SPOR
18 Kasım 2024SPOR
18 Kasım 2024GÜNDEM
18 Kasım 2024GÜNDEM
18 Kasım 2024Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.