DOLAR 35,2068 0.3%
EURO 36,7672 0.92%
ALTIN 2.968,331,32
BITCOIN 3426600-0,14%
Lefkoşa
°

02:00

İMSAK'A KALAN SÜRE

Kasulidis;   Federasyon geçmişe göre daha  zor

Kasulidis; Federasyon geçmişe göre daha zor

ABONE OL
15 Haziran 2020 07:33
Kasulidis;   Federasyon geçmişe göre daha  zor
0

BEĞENDİM

ABONE OL

NACAK GAZETESİ- Politis gazetesi, Eski Rum Dışişleri Bakanlarından Yoannis Kasulidisin açıklamalarını yayınladı.
“Geçmişe nazaran bugün çok daha zor görünmesine” rağmen kendisinin iki bölgeli, iki toplumlu federasyon temelinde çözümden yana olduğunu söyleyen Kasulidis “perspektiflerdeki bu tür iniş-çıkışları birçok kez gördük. Bir müzakere sürecinde hayal kırıklığı döneminden beklenti dönemine geçebileceğimiz ve olguların düzelebileceği asla göz ardı edilemez. İki devlet çözümü veya fiili durum- ki aslında biri tanınmış diğeri tanınmamış iki devlet çözümüdür- çözüm değildir. Keza fiili durum asla ama asla statik kalmaz. Kıbrıs sorunu Doğu Akdeniz’deki ve bölgemizdeki diğer gelişmelerden izole değildir, gelişmeler birçok tehlikeye gebedir. Bu tehlikeler Kıbrıs sorunu çözülmüşken karşımızda olsaydı daha iyiydi. (Gazetenin Türkiye için “saldırgan” nitelemesi yapması üzerine) Türkiye’nin Kıbrıs sorunu çözülmüşken karşımızda olması, çözülmemişken olmasından iyidir. Beklemede olmak bizi rehin tutuyor.”
TC Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan iken çözüm olup olamayacağı sorulduğunda “Evet, bu Erdoğan’la, Kıbrıs sorununun çözülmüş olması, çözülmemiş olmasından daha iyidir. Belirsizlik varken (Erdoğan) çok daha tehlikeli.”
Kasulidis gazetenin Erdoğan’ı kast ederek “Ada’nın bütün kararlarına müdahale etmeyecek mi?” diye sormasına karşılık özetle şu cevabı verdi:
“Şimdi müdahale etmiyor mu? Şimdi MEB’de hareket serbestliğimiz var mı? Enerji programımızı belirlediğimiz şekilde geliştirebiliyor muyuz? Acaba, başka dış politika konularımızı, Türkiye bir uluslararası anlaşmayla bağlansa –bağlanacağı kadar- sahip olacağımız kadar yönetme olanağına sahip miyiz? Müdahaleler konusuna da girelim, çünkü çoğu kişi Kıbrıs Türk toplumu aracılığıyla müdahale edeceğini düşünüyor. İki bölgeli iki toplumlu federasyon çözümü ile bizim Kıbrıslı Türkleri, onların da bizi rakip göreceğini kast ediyorsak, ben derim ki çözüm yapmayalım daha iyi. Bir toplum, işbirliğine dönük iyi niyetle ötekinin güvenini kazanmalıdır ve her iki taraf olarak üçüncü tarafların çıkarından önce ortak vatanımız Kıbrıs’ın çıkarlarını görmeliyiz. Bu güven ne kadar artarsa, Kıbrıslı Türklerin Türkiye’ye bağımlılığı o kadar azalacak.”
CRANS MONTANA SONRASI
Yoannis Kasulidis, Rum tarafının Crans Montana’dan sonra, son yıllarda hata yapıp yapmadığı sorulduğunda “keşke hatasız olsak ama değiliz. Elbette hata yaptık. Öncesinde de sonrasında da” cevabını verdi, bunların ne tür hatalar olduğu sorusuna da özetle şu cevabı verdi:
“Crans Motana’nın hemen sonrasında olguları zamana bırakmamalıydık. Guterres’in 6 maddesi ile ortaya çıkan fırsatı kullanmalı ve müzakereye devam etmeyi istemeliydik. Bildiğiniz ne zaman bir çaba ertelense Türkiye yeni taleplerle dönüyor ve olgular daha da zorlaşıyor. Elbette, biz Guterres’in 6 maddesini kabul ettiğimizi ve bunlardan başlamaya hazır olduğumuzu açıkladık… BM Genel Sekreteri de hata yaptı, olguları toparlanma dönemine bıraktı. Sayın Lute’un o ağır gelişen görevlerini de uzun süre bekledi. ‘Onlar istemiyor’ diye işittiğinde bir durumun başlamasını kolaylaştırmadıklarını hisseder ve çaba harcamazsın. Ama bu, sana engel çıkarmak istemedikleri anlamına gelmez. Durumu değiştirmek için inisiyatif almamız gerekirdi.”
Gazetenin “Crans Montana’da çözüme yakın mıydık?” sorusuna karşılık da Kasulidis “ben Crans Montana’da çözüme daha öncekilerden daha çok yaklaştığımıza inanıyorum. Masada ilk kez güvenlik ve garantiler konusu açıldı, yakıcı konunun güvenlik olduğu BM tarafından ilk kez kabul edildi ve ilk kez Genel Sekreter Garanti Anlaşması ve tek yanlı müdahale hakkının kaldırılması gerektiğinden söz etti.
Annan planında olduğu gibi iç cephemizde başka konularda tepki olabileceği ama Güvenlik konusunda tatmin edici bir çözüme varılırsa, Kıbrıslıların bunu önem sıralamasında, mülkiyetin toprağın v.b. çözüm şekli gibi diğer konulara nazaran öne koyacakları kesindi. Kendilerine sunulacak olası çözüme bütünsel ve olumlu bakacaklardı. Bildiğiniz gibi kamuoyu ne kadar olumlu niyete yönelirse, müzakere ederken liderliğin eli de o kadar serbest olur.”

Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.


HIZLI YORUM YAP

300x250r
300x250r

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.