Kıbrıs Cumhuriyeti’nin oluşunu sağlayan Zurih ve Londra anlamlarının imzalanmasından sonra 8 Mart 1959 günü Kıbrıs’a dönen Başpiskopos Makarios, anlaşmaların altındaki imzası daha kurumadan şunları söyleyecekti;
“Ben bu anlaşmaları imzalamışsam da , bu Enosis’e giden yolda bir sıçrama tahtası olacaktır. Kilisede yemin ederek başlattığım Enosis davasından geri dönmüş değilim.”
Makarios “Kilisede yemin ederek başlattığım Enosis davasından vazgeçmiş değilim” derken , 23 haziran 1953’te, büyük bir Rum kalabalığı önünde Faneromeni Kilisesi’nde yapmış olduğu yemini hatırlatıyordu. Bu yemin şöyle idi;
Bu kutsal yerde hep beraber sadakat yemini edelim. Ölünceye kadar milli davaya sadık kalacağız. Enosis yalnız Enosis gerçekleşinceye kadar mücadeleye devam edeceğiz.
“DELİ TÜRKLER”
“Ortak Anavatan” adlı kitabın yazarı Plutis Servas, 4 Nisan 1997 tarihinde Fileleftheros gazetesinde M. Droşotis’in sorularını yanıtlarken, Zurih ve Londra anlaşmalarını imzalayıp Kıbrıs’a dönerken Makarios’un kendisine söylediklerini şöyle anlatır,
“Makarios bana şöyle demişti; Deli Türkler artık Lancaster House’da olduğumuzu zannetmesinler. Şimdi ben bağımsızım ve istediği şekilde hareket edeceğim.”
LEON KİRKU
“Ortak Anavatan” adlı kitabın önsözünü yazan Leon Kirku da Nisan 1997 tarihinde şu itiraflarda bulunur;
“Siyasi görüşün bir dogmaya dönüştürülmesi ve bu görüşün Enosis ve yalnız Enosis şeklinde kristalleşmesi sonucu yaratılan çıkmaz Kıbrıs trajedisini oluşturan etkendir.”
GLAFKOS KLİRİDİS
Zurih ve Londra anlaşamalarını “anarmola bir durumun ürünü” olarak niteleyen Rum Yönetimi eski balkanlarından Glafkos Kliridis, yıllar sonra kaleme aldığı anılarında, bu anlşamaları değerlendirirken, o gğnleri şöyle anlatır;
“1955-1959 ulusal kurtuluş mücadelesi bağımsız bir Kıbrıs için değil, Kıbrıs’ın Yunanistan’la birleştirilmesi için yapılmış bir mücadeleydi. Fakat bu hedefe ulaşmayı başaramadık. Kıbrıs sorununa uluslar arası örneklere uygun bir çözüm şekli bulmayı da başaramadık. Zurih’in korkunç dezavantajları vardı. Zurih, nüfusun yüzde 18’ini oluşturan Türklere aşırı ölçüde ortak egemenlik hakları vermişti. Rumlar ise sadece Enosis’in sağlanmamış olmasından değil, gelecekte de bir çözüm şekli olarak safdışı bırakıldığından hayal kırıklığına uğramıştı. Rum tarafındaki liderlik Enosis için mücadeleye önderlik eden liderlikti ve halka Enosis için ölmeyi telkin etmişti. Rumlar, Enosis mücadelesinin hedefine ulaşamadığından hoşnut değillerdi. Zurih’te ulaşılan uzlaşmanın azınlığa Rumların uygulamakta istekli olmadıkları fazladan haklar verildiğinden şikayetçi idiler. Makarios Türk toplumuna Zurih ve Londra anlaşmalarının verdiği aşırı hakları aşama aşama feshetmeye ve bu hakları uluslararası alanda genel olarak kullanılan azınlık haklarına sahip bir azınlık durumuna indirgemeye niyetliydi. Makarios verdiği demeçlerde Zurih anlaşmalarını Enosis için bir basamak olarak kabul ettiğini açıkladı. Hepimiz bu statükoyu uygulamak istemiyorduk. Bu güçlerin fikrince anlaşmalar, sömürge yönetiminden kurtulmak için gerekli olmuştu. Ama Kıbrıs Cumhuriyeti nihai ulusal hedef değildi, bir ara duraktı.”
KİTİUM PİSKOPOSU ANTHİMOS
Kitium Piskoıposu Anthimos da 4 Mart 1970 tarihli O Kosmos Simere adlı dergide yar alan açıklamalarında , Zurih ve Londra anlaşmalarının hangi amaçla imzalandığını, şöyle açıklar;
“Ben anlaşmaların imzalanmasına muvafakat ettim. Çünkü, Kıbrıs Cumhuriyeti’nin Enosis’i gerçekleştirmek mücadelesinde yeni bir siper teşkil edeceğine inanmıştım. Zurih ve Londra anlaşmaları bir rota değişikliğinin sonucuydu.”
“TÜRK AZINLIK KIBRIS’TAN KOVULMALI”
Kıbrıs Cumhuriyeti’nin Cumhurbaşkanı olan Başpiskopos Makarios, 4 Eylül 1962 tarihinde dikkat çekici şu açıklamayı yapar;
“Elenizmin düşmanı Türk milletinin Kıbrıs’ta bir uzantısı olan Türk azınlığı Kıbrıs’tan kovulmadıkça EOKA kahramanlarının milli görevi tamamlanmış sayılmayacaktır.”
Makarios, 31 Mart 1963 günü Hreistiyan Ortodoks Kızlar Birliği lokalinde düzenlenen törende yaptığı konuşmada ise şunları söyler;
“Zurih ve Londra anlaşmaları tamamlanmamış olsa da zaferdir. İleri hamlelerimizde durak ve yeni bir bölüm teşkil etmektedir. Bu anlaşmalar geleceği fethetmek yolunda bir istihkamdır.”
Makarios’un 24 Temmuz 1963 tarihinde yaptığı açıklama ise şöyle;
“Anlaşmalar gayeyi teşkil etmemektedir. Onlar haldir, fakat istikbal değildir. Kıbrıs Elenizmi milli mücadelesine devam edecek ve istikballerine kendi arzularına göre şekil verecektir.”
Zurih ve Londra anlaşmalarını “Ara hedef”, Kıbrıs Cumhuriyeti’ni de ana hedef olan “Enosis’e sıçrama tahtası” olarak değerlendiren Makarios, 21 Haziran 1970 tarihinde BBC muhabirine şunları söyler;
“Ben daima Enosis istedim. Ancak birçok güçlükler ve özellikle dış faktörler nedeniyle Enosis’in gerçekleşmesi mümkün olmadı. Ama bu mücadele devam edecek.”
GÜNDEM
27 Aralık 2024SPOR
27 Aralık 2024GÜNDEM
27 Aralık 2024SPOR
27 Aralık 2024SPOR
27 Aralık 2024GÜNDEM
27 Aralık 2024GÜNDEM
27 Aralık 2024Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.