DOLAR 32,4504 -0.15%
EURO 34,8290 -0.66%
ALTIN 2.441,260,23
BITCOIN 2046317-2,21%
Lefkoşa
°

02:00

İMSAK'A KALAN SÜRE

Kıbrıs’ta Girit oyunu…  “Avrupa Jandarma Gücü”

Kıbrıs’ta Girit oyunu… “Avrupa Jandarma Gücü”

ABONE OL
24 Mart 2019 22:44
Kıbrıs’ta Girit oyunu…  “Avrupa Jandarma Gücü”
0

BEĞENDİM

ABONE OL

NACAK GAZETESİ- Avrupa devletleri “Girit Rumlarının güvenlik sorunu var” diyerek Türk askerinin Girit’ten çekilmesini ve güvenliği sağlamak için “Avrupa Jandarma Gücü”nün oluşturulmasını istedi

“Avrupa Jandarma Gücü” Girit’te ayak bastığında Türk askeri Girit’ten çekildi. Türk askerinin Girit’ten çekilmesinden sonra Girit Türkleri “Avrupa Jandarma Gücü”nün gözleri önünde katledildi

Bugün aynı oyun Kıbrıs’ta tekrarlanmak isteniyor. Avrupa devletleri “Kıbrıs Rumlarının güvenlik sorunu var” diyerek “Avrupa Gücü” oluşturulmasını ve Türkiye’nin garantörlüğünün kaldırılması ile Türk askerinin Kıbrıs’tan çekilmesini istiyor

Yıl 1909; İttihat ve Terakki mensubu Edirne Mebusu Haşim Bey, Ağustos ayında Girit’te Rumlar tarafından hunharca öldürülen Osman Efendi ile Hüseyin Ağa adlı iki Türkün naaşlarını kartpostal yaptırıp devlet erkânına gönderdi.
Mesajı açıktı: Girit elden gidiyor!
GİRİT’İN FETHİ
Osmanlı ordusu, Akdeniz’in en büyük adalarından olan Girit’i 1645-1669 yılları arasında Venediklilerden aldı. Adanın Müslümanlaştırılması konusunda farklı bir metot uyguladı: Balkanlarda şenlendirme adıyla yaptığı zorunlu iskânı bu kez adada uygulamadı. Fakat zorunlu olmasa da Girit, Türk göçü aldı. Bu arada Osmanlı, Kapıkulu askerinin evlenme yasağını kaldırdı. Bunlar Rum kızlarıyla evlendi. Bazı Rumların da din değiştirmesiyle Girit nüfusunda Müslüman sayısı kısa sürede çoğaldı.
İhtida eden Rumların bir bölümü, 823-963 yılları arasında adaya egemen olan Müslüman Araplar idi. Bizans’ın zoruyla Hıristiyan olmuşlardı. Bu gerçeği saklamayanlardan biri de, Giritli ünlü yazar Nikos Kazancakis (1883-1957) idi. El Grecoya Mektuplar eserinde Arap soyundan (Abadyotlardan) geldiğini iftiharla yazdı. Dünyaca ünlü ressam El Greco da (1541-1614) Giritliydi.
1700’lü yıllarda ada nüfusunda Rumlar ve Türkler hemen hemen eşitti. Adanın dili Rumca, Arapça, Türkçe karışımı olan, yerel halkın Giritçe dediği dildi. Bu dil Rumcaya yakındı. Bunun sebebi, Osmanlı idaresinin Türkçeye gerekli özeni göstermemesiydi. İlginçtir; Girit’te Türk dilinin unutulmamasını sağlayan Horasan kökenli Bektaşi tekke ve zaviyeleriydi.

Girit’te bir Osmanlı görevlisinin cenaze töreni. Girit’te bugün bir tek Türk bile yaşamıyor

İSYANLAR BAŞLIYOR
Osmanlı ekonomisinde duraklama ve gerileme dönemi başladı; Girit’te isyanlar patlak verdi. Bunda, Ortodoksların hamiliğine soyunan Rusya’nın payı büyüktü. 1768’de Çariçe Katerinanın kışkırtmasıyla, ticari filoya sahip zengin tüccar Yanis Daskoloyanis liderliğinde Rumlar (Sfakyalılar) ayaklandı. Osmanlı isyanı bastırdı; Daskoloyanis ve arkadaşları idam edildi ama isyanlar durmadı.
AVRUPA İSYANLARI DESTEKLİYOR
Bunun içsel olduğu gibi dışsal nedenleri de vardı. Öncelikle, siyasi, sosyal ve ekonomisi altüst olan Avrupa yeniden kuruluyor, yeni ittifaklar oluşturuluyordu. Bu nedenle 1821’de Mora Yarımadasında başlayıp Girit’e sıçrayan isyan Avrupa’dan çok destek buldu. Bu desteğin siyasi yanı gibi kültürel yanı da vardı; Rönesansla birlikte Batıda antik Yunan hayranlığı başladı.
Rumların camilere, tekkelere, çiftliklere, vakıflara saldırmasını; Türk köylülerini öldürmesini Avrupa seyretti. Kılı kıpırdamadı. Can güvenlikleri kalmayan köylerdeki Müslümanlar şehirlere göç etti. Ancak Rumlar şiddeti her geçen gün artırdı. Osmanlı, Mısırdaki Kavalalı Mehmet Ali Paşa’dan yardım alarak ayaklanmayı ancak 4 yılda bastırabildi. Cephe savaşları için eğitilen askerler küçük çetecilerle başa çıkmakta zorlanmıştı.

İsyanın bastırılması ve Osmanlının Doğu Akdeniz’e tekrar hâkim olma ihtimali, İngiltere, Fransa ve Rusya’nın hoşuna gitmedi. Bu üç devlet Osmanlıdan Yunanlılara, Sırbistan ve Romanya’da olduğu gibi prenslik vermesini istedi. Avrupa’da da büyük bir kamuoyu baskısı vardı. Şair Lord Byron, ressam Delacroix, yazar Victor Hugo vs. gibi aydınlar eserlerinde Yunan isyanına destek çıktı.
Kuşkusuz mesele sanatçılarla çözülmedi; İngiliz, Fransız ve Rus donanmaları Mora’daki Navarin Limanı’ndaki 57 Türk gemisini batırıp sekiz bin Mehmetçiği şehit etti.

AVRUPA KONSEYİ

Osmanlı şaşkındı; ne yapacağını bilemedi. Çünkü Yeniçeri Ocağını daha yeni tasfiye edip Asakir-i Mansure Muhammediye teşkilatını kurmuştu. Savaşacak askeri gücü yoktu. Sonuçta Osmanlı, Yunanistan’ın bağımsızlık talebinden vazgeçmesi ve kendisine her yıl belli miktarda vergi vermesi karşılığında, Mora Yarımadasında Yunan Prensliği kurulmasını kabul etti.
Aradan çok geçmedi. Rusya da Osmanlıya saldırdı. Erzurum’u, Edirne’yi aldı. İngiltere ve Fransa, Rusya’nın ilerleyişinden memnun olmadı. Taraflar bir masa etrafında buluştu. Buradan ne karar çıktı dersiniz; Yunanistan’ın bağımsızlığı!
Enosis (birleşme) için ilk adım atılmış oldu.
Girit Rumları fırsatı kaçırmadı; Yunanistan’la birleşmek için hemen ayaklandı. İsyan bu kez çabuk bastırıldı. Rumlar Avrupa’dan da gerekli desteği bulamadı. Çünkü emperyal devletler, hasta adam Osmanlıyı nasıl paylaşacakları konusunda henüz hemfikir değildi. Öyle ki, Osmanlı, İngiliz ve Fransızların Avrupa Konseyine alınma sözüyle Rusya’ya savaş açtı. Ruslar da sıcak denizlere inme hülyasından hiç kopmadı. Giritli Rumların umudu da Rusların bu hülyasıydı. Her fırsatta ayaklandılar ve her isyanda bir siyasi hak elde ettiler. Daha sonra sıra “açılımın aşamalarına” geldi. (Devam Edecek)

En az 10 karakter gerekli


HIZLI YORUM YAP

300x250r
300x250r

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.