Enosis hedefli Kanlı Noel saldırılarında TMT öncülüğünde yürütülen Türk direnişi kıramayan Rumlar, adanın muhtelif bölgelerinde bulunan Türk bölgelerini ağır kuşatma altına aldılar. Kuşatma altına alınan bölgelerden biri de Baf’ın Türk bölgesiydi.
SALDIRILAR BAŞLIYOR
Yunan Alayı’ndan takviyeli Rum askeri birlikleri ile EOKA’cılar, BM Genel Kurulu’nda Kıbrıs konusu görüşülürken 7 Mart 1964 günü, kuşatma altında tuttukları Baf’ın Türk bölgesine karşı ağır silahlarla büyük bir saldırı başlattılar. Bu büyük saldırı karşısında Mücahitler kısmen geri çekilmek zorunda kalırken, Mavralli Mevzi’sinde bulunan Mücahitler mermileri tükenince Rumlar tarafından esir alındı.
NACAKLARLA PARÇALADILAR
Mavralli Mevzisi’nde esir alınan 9 Mücahit, Rumlar tarafından, Baf’ın Rum bölgesinde bulunan Rum Mezbahasına götürüldü. Burada kasap çengellerine asılan Mücahitler balta ve nacaklarla paramparça edildi. Daha sonra da beyinleri çıkarılarak, insan dışkısıyla dolduruldu ve cesetler Türk bölgesine gönderildi.
TÜRKİYE’NİN MÜDAHALESİ
Baf’ın Türk bölgesine yönelik olarak 7 Mart günü başlayan saldırılar devam ederken, Türkiye “saldırılar durmazsa müdahale edeceğini” açıklar ve bir de nota verir. Türkiye’nin bu girişimi karşısında korkuya kapılan “Kıbrıs Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı” Makarios, Rum Cemaat Meclisi Başkanı Glafkos Klerides’i arar. Klerides, “Tarihten Güncelliğe Bir Kıbrıs Yolculuğu” adlı kitapta bu olayı şöyle anlatır;
“Başpiskopos Makarios yurt dışında bulunduğu bir sırada, Türk hükümeti Yunanistan’ı, Kıbrıs’a müdahale edeceği konusunda uyarmıştı. O sıralar Meclis Başkanı sıfatıyla Cumhurbaşkanlığına ben vekalet ediyordum. Bu olay üzerine, Başpiskopos gece yarısı beni evden arayarak, Türk Büyükelçisi’nin bana herhangi bir yazılı belge gönderip göndermediğini sordu. ‘Hayır, göndermedi’ dedim. Bunun üzerine ‘Her an sana bir belge gönderebilirler, çünkü Baf’taki olaylara son verilmediği takdirde müdahale edeceklerine dair bir nota hazırladılar’ dedi. Telefonu kapattıktan kısa bir süre sonra yeniden telefon çaldı. Türkiye Büyükelçisi’nin benimle görüşmek istediğini söylediler. Benimle derhal Cumhurbaşkanlığı’nda buluşmak istiyordu. Hemen Cumhurbaşkanlığı’na doğru yola çıktım. Büyükelçi beni orada bekliyordu. Bana, Baf’taki çatışmalar son bulmadığı takdirde Türkiye’nin müdahale edeceğine dair bir uyarı belgesi (nota) verdi. Hemen Atina’da bulunan Makarios’u arayarak ‘Sözünü ettiğin belgeyi bana verdi’ dedim. Makarios ‘Ne yapmayı düşünüyorsun?’ diye sordu. ‘Baf’a gidip olaylara son vermelerini söylemek için İngilizlerden bir helikopter ayarlamalarını istemeyi düşünüyorum’ dedim.”
“BAŞIMA FES GEÇİRDİLER”
Klerides, Baf’ta yaşadıklarını ise şöyle anlatır;
“Gerçekten de İngilizlerin sağladığı helikopterle Baf’a gittim. Orada Kıbrıslı Türk kadın ve çocukların sığındığı bir okulu kuşatmışlardı. Ziyaretimin nedenini öğrendikleri için, beni dinlemek istemiyorlardı. Rumlara vazgeçmelerini, aksi halde, okulun içine gireceğimi söyledim. Peşime takıldılar, hatta Türk dostu olduğumu göstermek için başıma bir de fes giydirdiler. Ben bu arada Yorgacis’e de haber vermiştim. Yorgacis telefon edince geri çekilip dağıldılar”.