Bengihan: Milletvekillerinin maaşlarına hayat pahalılığı artışı uygulanmayarak bu miktarın  2011 yılından sonra istihdam edilen  memur ve işçilerin maaşlarına barem skalasına yansıtmadan sadece altı aylığına sadaka verir gibi  56 TL verilmesi,  bu   çalışanlarla adeta dalga geçmek anlamına gelmektedir.

 

Kıbrıs Türk Amme Memurları Sendikası (KTAMS),  eşit işe eşit ücret prensibini hiçe saydığını iddia ettiği 7/2010 sayılı, “Göç Yasası” olarak bilinen Kamu Çalışanlarının Aylık (Maaş – Ücret) ve Diğer Ödeneklerinin Düzenlenmesi Yasası’nın iptal edilmesini ve kamuda daha adil bir maaş sisteminin hayata geçirilmesi için derhal çalışma başlatılmasını talep etti.
KTAMS Başkanı Güven Bengihan yaptığı yazılı açıklamada,  milletvekilleri maaşlarına hayat pahalılığı artışı uygulanmayarak, 2011 yılından sonra istihdam edilenlere yansıtılmasının populist bir karar olduğunu savundu.
“POPULİST BİR KARAR”
Bengihan, “Milletvekillerinin maaşlarına hayat pahalılığı artışı uygulanmayarak bu miktarın  2011 yılından sonra istihdam edilen  memur ve işçilerin maaşlarına barem skalasına yansıtmadan sadece altı aylığına sadaka verir gibi  56 TL verilmesi,  bu   çalışanlarla adeta dalga geçmek anlamına gelmektedir. Dövizdeki kur artışı ve yapılan zamlar nedeniyle   yaşam koşulları her geçen gün kötüleşen halkın gösterdiği  tepkiler karşısında hükümetin panik içerisinde acele ile almış olduğu bu karar yasal zemini olmayan,   ciddiyetten uzak populist bir karardır” ifadelerini kullandı.
Bengihan, Türk Lirası’nın döviz karşısında büyük oranda değer kaybetmesi ve buna bağlı olarak  elektriğe, akaryakıta yapılan zamlarla birlikte tüm tüketim maddelerinin fiyatlarındaki artışların  dar ve sabit gelirlilerin belini büktüğünü ileri sürdü.
Bengihan, ekonomik tedbirler adı altında hükümetin almış olduğu bazı kararların halkın alım gücünün korunması açısından hiçbir somut etki yaratmadığını savundu.
Bengihan, çalışanların maaşlarının enflasyon karşısında erimesini önlemek adına uygulanan eşel –mobil sisteminin de “göç yasası” kapsamında istihdam edilenler ve diğer çalışanların  maaşları arasında oluşan büyük fark nedeniyle yetersiz kaldığını  kaydetti.
Bengihan, asgari ücretle çalışanların durumunun  tam anlamıyla sefalet olduğunu öne sürerek, hayat pahalılığı  ödeneğinin özel sektör çalışanlarına uygulanmamasının  sosyal devlet anlayışı ile bağdaşmadığını belirtti.
Bengihan, “Mart 2018 tarihinde yürürlükte olan brüt 2 bin 365 TL’lik asgari ücret 622 dolara tekabül etmekteydi. Bugünkü dolar kuru baz alındığında  ise bu rakam  3,060 TL olmasına rağmen üç kez  toplanan Asgari Ücret Tespit Komisyonunun  hala daha yeni asgari ücreti belirleyememesi hükümetin asgari ücretlilerle ilgili duyarsızlığının bir göstergesidir” iddiasında bulundu.