Evinin önünde uğradığı silahlı saldırıda hayatını kaybeden Yenidüzen gazetesi yazarı- araştırmacı Kutlu Adalı, 28’inci ölüm yıl dönümünde kabri başında anıldı.
Kutlu Adalı Vakfı ve Yenidüzen Gazetesi tarafından düzenlenen anma törenine Adalı ailesinin yanı sıra 2’nci Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat, CTP Genel Başkanı Tufan Erhürman, CTP’li milletvekilleri, örgütlerden temsilciler, basın örgütlerinden temsilciler ve sevenleri katıldı.
-Özdağ
Yenidüzen Gazetesi Genel Müdür ve Genel Yayın Yönetmeni Mert Özdağ, adalet haykırışını tekrarlamak, barışa, demokrasiye, insan haklarına ve Adalı’nın fikirlerine bağlılığı vurgulamak için burada olduklarını söyledi.
Eli kanlı çetelerin Adalı’ya sıktığı kurşunun Kıbrıs Türk halkına, demokrasisine ve çok sesliliğe de sıkıldığını kaydeden Özdağ, “Hesaplayamadıkları bir şey var…Bizler, Kıbrıs’taki demokrasi sevdalıları bu mücadeleyi sürdürecek” dedi.
Cinayetin faillerin bulunmasıyla ilgili büyük mücadeleler verildiğini ifade eden Mert Özdağ, 2021’de internet üzerinden cinayetle ilgili bazı itiraflarda bulunulduğunu, detaylar paylaşıldığını ancak soruşturmanın ilerletilmesi, cinayetin aydınlatılması için hiçbir şey yapılmadığını söyledi.
Özdağ, “Failler, devlet içindeki bağlantıları bulunana kadar mücadeleyi sürdüreceğiz” dedi.
Basın Emekçileri Sendikası (Basın-Sen) Başkanı Ali Kişmir, Kıbrıs Türk toplumunun baskı altında olduğunu, kuşatıldığını savunarak, “Muhalif güçler olarak birlikte hareket ettiğimizde birçok şeyi başardığımızı görüyoruz. Verilen mücadelenin değerini bilmeliyiz” dedi.
Basın-Sen’in düşünce ve ifade özgürlüğü için üzerine düşeni yapmaya devam edeceğini kaydeden Kişmir, “Mesleğimiz açısından sıkıntılı bir dönemdeyiz. Kimlerin bu ülkede bir şeylerden rant elde ettiğini, kimlerin sadece ülkesini sevdiği için kalem oynattığını rahatlıkla görebiliyoruz. Gazeteciliği Kutlu Adalı’nın bıraktığı noktadan daha ileriye taşımalıyız” şeklinde konuştu.
Kıbrıs Türk Gazeteciler Birliği (KTGB) adına konuşan Canan Onurer, 28 yıl önce işlenen cinayetin faili “meşhur” olduğunu kaydederek, “Kutlu Adalı sadece bir yazar, araştırmacı değil ülkesini çok seven, barış için mücadele eden bir insandı. Adalı’nın mirasını, mücadelesini devam ettireceğiz” dedi.
Basın özgürlüğüyle ilgili ciddi sıkıntılar yaşanan bir dönemden geçildiğini, sadece bu coğrafyada değil dünyada da gazetecilerin habere ulaşmada sorunlar yaşandığını ifade eden Onurer, “Gözle görülmese, olmadığı zannedilse de ülkede de büyük bir baskı ve sansürle karşı karşıyayız. Basın özgürlüğü sadece gazetecilerin, yazarların değil toplumun meselesidir” diye konuştu.
CTP Genel Başkanı Tufan Erhürman, Kutlu Adalı’nın çabasının ne olduğunu her zaman hatırlamak ve hatırlatmakla yükümlü olduklarını ifade ederek, kaleminin gücü bilimden, bilgiden, durmaksızın çalışmaktan gelen Adalı’nın menfur bir saldırıda kaybedildiğini söyledi.
Erhürman, “Kutlu Adalı, bu ülke kararmasın, aydınlansın diye uğraşıyor, bu adaya sahip çıkalım diye mücadele ediyordu. Her geçen anda daha da adasız hale geleceğimizi, karanlıklara yenilebileceğimizi biliyordu” dedi.
O zamanlar da egemenlerin basın üzerinde, düşünen insan üzerinde baskısı olduğunu söyleyen Erhürman, “biçimi değişen baskının görünmez kılındığını ancak daha da yayıldığını ve herkesi susma noktasına getirdiğini” ifade ederek, bunun akılda tutulmasını istedi.
Erhürman, “Kutlu Adalı’yı anmak benim için barışa, demokrasiye, özgürlüğe, bu adaya, bu adanın halkına sahip çıkmaktır, ‘karanlığa yenilmeyeceğim, aydınlık geleceğe sahip çıkacağım’ demektir…Onu anmak her defasında öğreticidir, hatırlatıcıdır” diye konuştu.
2’nci Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat, Kutlu Adalı’nın bilinçli olarak, gözdağı vermek, korkuyla susturmak için seçildiğini söyleyerek, “Dünyadan koptuk. Tamamen içimimize kapandık. Kutlu Adalı’yı öldürenler de bunu istiyordu. Bunu biz aşmıştık. Maalesef bugün tekrar içine kapanan bir ülkede boğuluyoruz” dedi.
Kutlu Adalı cinayetinin faillerinin bulunmasıyla ilgili beklentilerin dile getirildiğine işaret eden Talat, “Ben bu konuda hiçbir zaman ümitli olmadım. Biz içimize kapandıkça her şey ört pas ediliyor. Bilerek, iş birliği içinde. Son yaşanan olaylarda bile bunları görüyoruz” dedi.
“Kararlılıkla Kutlu Adalı’nın mirasına sahip çıkmalıyız. Kutlu Adalı gibi görüşlerimizi cesurca ortaya koymak zorundayız. Basın cesurca yayınlar yapmalıdır. Özellikle Kıbrıs sorunun çözümü konusunda vereceğimiz mücadele ancak Kutlu Adalı’nın yolunda ilerlememizi, ülkenin aydınlık geleceğe adım atabilmesini sağlayacaktır” diye konuştu.
Kutlu Adalı’nın eşi İlkay Adalı ise konuşmasında, “Ah vah” seslerinin hiçbir soruna çare olamayacağını kaydederek, “Ah vah çekeceğimize kimliğimize, özgürlüğümüze sahip çıkmalıyız. Kutlu Adala’yı çok özlüyoruz” diye konuştu.
Anma töreni, 6 Temmuz 1996 gecesi evinin önünde kurşunlanarak öldürülen Adalı’nın kabrine kırmızı karanfiller bırakılmasıyla sona erdi.
GÜNDEM
27 Aralık 2024SPOR
27 Aralık 2024GÜNDEM
27 Aralık 2024SPOR
27 Aralık 2024SPOR
27 Aralık 2024GÜNDEM
27 Aralık 2024GÜNDEM
27 Aralık 2024Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.