YKP, BKP ve bazı sendikalar yaptıkları açıklamalarda , “Türkiye’den kurtulalım, yapılacak olan yürüyüşün adresi Büyükelçilk olmalı” diyerek provokasyon yaratmaya çalışıyor

MDP de yaptığı açıklamalarda Türkiye’ye yönelik çirkin suçlamalarda bulunanlara tepki gösterirken, ulusal güçleri, muharip dernekleri ve halkı Büyükelçilik önünde toplanmaya çağırdı

MDP tarafından yapılan açıklamada şöyle denildi; “Halka reçete olarak Birleşik Kıbrıs ideallerini pazarlama gayretindeki bu grupların, devletin sahipsiz olmadığını bilmesini isteriz. Her zor anımızda yanımızda bulduğumuz Anavatanımızın içinden geçtiği bu küresel sınavı fırsat bilip, garantör olarak meşru haklarını kullanarak adada bulunan Türkiye’ye ‘işgalci’ denmesine müsaade etmeyeceğiz”

Sendikal Platform, çözüm iradesini vurgulamak amacıyla bugün yürüyüş düzenliyor.
Yürüyüş, bugün saat 18.00’de Dereboyu’nun kuzeyinden başlayıp, Cumhuriyet Meclisi önünde son bulacak.

Birleşik Kıbrıs Partisi (BKP), Sendikal Platform’un bugün saat 18.00’de Lefkoşa’da düzenleyeceği eyleme destek belirtti.
BKP Genel Başkanı İzzet İzcan, yaptığı yazılı açıklamada, tüm federal çözüm yanlılarını eyleme katılarak federal çözüm talebini hep birlikte haykırmaya çağırdı.
İzcan, “Kıbrıs’ta huzur ve rahat istiyorsak, barış, demokrasi ve özgürlük politikalarını yükseltmekten ve Ankara’nın boyunduruğundan kurtulmaktan başka yol yoktur” dedi.
“Eylemin adresi, Lefkoşa’daki TC Büyükelçiliği olmalı” diyen İzzet İzcan, Türkiye hükümetini de eleştirdi.
KTÖS
Kıbrıs Türk Öğretmenler Sendikası Genel Sekreteri Şener Elcil, yazılı açıklamasında, Türkiye ve KKTC’deki hükümetleri eleştirdi.
“Türkiye’yi ürkütmemek için Kıbrıs’ta TC’nin kurduğu bu çarpık sistemi değiştirmeyi düşünmeyen yöneticilerimiz, işi gücü bırakmış, Doğu Akdeniz’de savaş çıkarmak için uğraş veren AKP’li yöneticilerle ortak açıklamalar yaparak savaş çığırtkanlığı yapmaktadırlar” diyen Elcil şöyle devam etti:
“Yapılması gereken, görüşme masasına bir an evvel dönüp Kıbrıs sorununa, tarafların bugüne kadar kabul ettikleri siyasi çerçevede, ivedilikle çözüm bulmaktır. Savaşı, acıları, göçleri yaşamış bir ülkenin insanı olarak Sayın Özersay’a topluma ve ülkemize olan sorumluluklarını hatırlatırız.”
DAÜ-SEN
DAÜ-SEN, Sendikal Platform tarafından yarın düzenlenecek yürüyüşe katılım çağrısı yaptı.
DAÜ-SEN’den yapılan yazılı açıklamada, Kıbrıs Türk halkı olarak artık sürdürülebilir çözümler ortaya koyma ve Federal Kıbrıs hedefine emin adımlarla yürüme zorunda olunduğu kaydedildi.
Açıklamada şu ifadelere yer verildi:
“İthal krizlere hayır demek, toplumsal varoluş mücadelesine destek olmak, krizin bedelini sadece emekçilere ödetmeye çalışan dayatma paketlere karşı çıkmak, Federal Kıbrıs hedefine sağlam bir adım daha atmak için halkımızı yarın yapılacak olan ‘İthal Krizlere Karşı Toplumsal Varoluş’ yürüyüşüne davet ediyoruz.”
KSP
Kıbrıs Türk halkının 1976 yılından, yani Türk Lirasının empoze edildiği günden bu yana sürekli olarak devalüasyon illeti ile boğuşmakta olduğu belirtilen KSP açıklamasında, “Devalüasyon Kıbrıs Türk halkı için TL kullanımından dolayı, Ankara’ya sürekli bir dolaylı vergi ödemekten başka bir şey değildir. Üstelik bu vergi hiçbir yasaya ve kurala dayanmayan, Ankara’nın her ihtiyaç duyduğunda elini cebimize sokarak alın terimizi ve birikimlerimizi gasp ettiği haksız bir vergi türüdür” ifadeleri kullanıldı.
MDP
Milliyetçi Demokrasi Partisi (MDP), yarın Sendikal Platform tarafından yapılacak Citroen ışıklarından başlayıp, TC Büyükelçiliği’nde sona erecek ve Rum tarafından katılımın da beklendiğini belirttiği eyleme karşılık aynı saatte Türkiye Büyükelçiliği önünde toplanarak Türkiye’ye yönelik hiçbir olumsuz söylem ve girişime geçit vermeyeceğini açıkladı.
MDP, tüm muharip dernekleri ve vatansever halkı bugünkü eylemde yanlarında yer almaya davet etti.
“Ekonomik krizi bahane ederek, devleti yıpratmaya ve Anavatan Türkiye düşmanlığı yaratmaya çalışan işbirlikçi grupların faaliyetlerinden büyük rahatsızlık duyduklarını” ifade eden MDP Genel Sekreteri Aktaç Atai yaptığı yazılı açıklamada, “Zaten güç olan geçim koşullarını iyice zorlaştırmaya çalışan ve halka reçete olarak ‘Birleşik Kıbrıs’ ideallerini pazarlama gayretindeki bu grupların, devletin sahipsiz olmadığını bilmesini isteriz “ dedi.
Atai, “Güçlü KKTC için, güçlü Türkiye Cumhuriyeti gerektiğinin bilincindeyiz. Her zor anımızda yanımızda bulduğumuz Anavatanımızın içinden geçtiği bu küresel sınavı fırsat bilip, garantör olarak meşru haklarını kullanarak adada bulunan Türkiye’ye “işgalci” denmesine müsaade etmeyeceğiz” ifadelerini kullandı.
“Kendileri küçük, sesleri büyük bu grupların Kıbrıs Türk’ünü uluslararası kamuoyuna ve Türkiye’dekilere yanlış göstermesinin önüne geçeceğiz” diyen Atai, bu oyunu bozmak adına bundan böyle siyasi platformda verdikleri mücadeleyi sokağa da taşıyacaklarını söyledi.