NACAK GAZETESİ- TMT’ci, Mücahit Komutanı Metin Aybars , sosyal paylaşım sitesinde geçtiğimiz günlerde yaşamını yitiren Müezzin Ahmet Gürses’le ilgili anısını paylaştı. Tarihe not düşmek adına o paylaşımı yayınlıyoruz
İŞTE O PAYLAŞIM
Ahmet Gürses’le ilgili bir anım:
20 Temmuz 1974 sabahı barış harekatı başlamış. Uçaklardan atılan ‘Barış için geliyoruz’ çağrısına rağmen Rumların yoğun atışları sonucu Ķıbrıs’ın her yerinde yoğun çatışmalar yaşanmakta.
En yoğun çatışmalar Lefkoşa ve Boğaz bölgelerinde. Rumlar Boğaz ile Lefkoşa arasını kesip havadan inen birlikleri imha etme niyetinde.
Lefkoşa’nın kuzeyinden gelebilecek muhtemel bir taarruza karşı Kıbrıs Türk Kuvvetleri Alayı ile Mücahit Lefkoşa Sancağı müşterek bir harekat düzenler. Türk Alay’ından bir birlik Gelibolu bölgesinden Domuzcular Burnu bölgesine, Mücahit birlikleri de karşılarındaki Rum mevzilerine karşı taarruza geçti.
Mensubu bulunduğum 11nci Tabur Rumların 1963’de işgal ettiği Ķüçük Kaymaklı, Yenişehir ve Kızılbaş bölgelerine taarruz ediyor. Silah üstünlüğü Rumlarda, Mücahitlerin çoğu silahları yerli yapısı, mühimmat kısıtlı, buna rağmen aslanlar gibi saldırıp Rum mevzilerini ezip geçiyorlar.
Birinci gün adım adım sokak çarpışmalarıyla geçiyor. Akşama doğru çatışmalar yatışır. Belli ki iki taraf da toparlanmak istiyor. Rumlar avantajlı, arkadan takviye geliyor, Mücahitlerin işi zor.
Gece tedirgin geçiyor, her an neler olabileceği belli değil.
Sabaha doğru şafak sökerken birden Selimiye Camii’nin sonuna kadar açılmış hoparlörlerinden Ahmet Gürses’in o etkileyici sesi duyulur. Önce sabah ezanı, ardından Kuran’dan ayetler. Sesi o kadar etkileyiciydi ki bir anda silahlar sustu. Belli ki kimse savaş esnasında böyle birşey beklemiyordu. Hele sonunda “ALLAH MÜCAHİTLERİMİZİ MUZAFFER EYLESİN” sözleri üzerine mevzilerimizden “AMİN” ve “ALLAH, ALAH” nidaları yükseldi. Belli ki o an kimsenin aklında ne mermilerinin azlığı ne de başka endişe vardı. Herkese sanki ilahi bir güç gelmişti. Günün doğması ile biraz sonra devam eden taarruz bölgedeki bugünkü hudutlarımızda son buluncaya kadar sürdü.
Bu vesile ile aslanlar gibi savaşan genç, yaşlı Mücahit silah arkadaşlarımı sevgilerimle, Taburumuzun verdiği 29 şehit dahil bütün şehitlerimizi ve gazi müezzinimiz Ahmet Gürses’i rahmetle anıyorum.