DOLAR 35,2068 0.3%
EURO 36,7672 0.92%
ALTIN 2.968,331,32
BITCOIN 34320822,03%
Lefkoşa
°

02:00

İMSAK'A KALAN SÜRE

Muratağa-Sandallar ve Atlılar katliamı…  Bu vahşet unutulamaz

Muratağa-Sandallar ve Atlılar katliamı… Bu vahşet unutulamaz

ABONE OL
14 Ağustos 2018 11:27
Muratağa-Sandallar ve Atlılar katliamı…  Bu vahşet unutulamaz
0

BEĞENDİM

ABONE OL

“Muratağa, Sandallar ve Atlılar Katliamı”, 14 Ağustos 1974 tarihinde Rumlar tarafından  Muratağa, Sandallar ve Atlılar köylerinde Kıbrıs Türklerine karşı gerçekleştirilen katliamdır. Katliamda en genci 16 günlük, en yaşlısı ise 95 yaşında olmak üzere 126 Türk öldürüldü.
1960 nüfus sayımına göre üç köyün toplam nüfusu 248’dir. Muratağa ve Sandallar köylüleri aynı toplu mezara gömülmüştür ve mezardan toplam 89 kişi çıkarılmıştır.
Katliamın Türk birlikleri tarafından keşfedilmesi ve cesetlerin bulunması 1/2 Eylül 1974 tarihinde olmuştur. Birleşmiş Milletler tarafından “insanlığa karşı bir suç” olarak nitelenen katliamda otomatik tüfekler ve kesici aletler kullanılmıştır.
Muratağa (Maratha), o dönemde bölgedeki Türk köylerinin en büyüğüydü. 1960 yılında 94 nüfuslu bir Türk köyü olan Sandallar’ın (Santalaris) nüfusu ise, 1974 yılının ortalarında 50’ye kadar düşmüş durumdaydı.
13-14 Ağustos tarihinde EOKA-B tarafından Sandallar basılmış, daha sonra bu köylüler Muratağa’ya getirilerek 14 Ağustos günü basılan Muratağa köylüleri ile birlikte öldürülmüştür. Muratağa ve Sandallar köylülerinin birlikte gömüldükleri mezardan 89 kişi çıkarılmıştır.
Köylüler öldürüldükten sonra buldozerler kullanılarak yakınlardaki terk edilmiş bir taşocağının yakınlarındaki bir toplu mezara gömülmüşlerdir. Cesetlerin büyük çoğunluğu parçalanmış haldeydi ve bu da katliamda otomatik tüfeklerin yanı sıra kesici silahların da kullanıldığını ortaya çıkardı.
Katliamdan kurtulanlar, katliamı yapanların bazılarının kimliklerini tespit ettiklerini söylemiştir. Muratağa köyünün imamı da kurtulanların arasındaydı. Katliam sırasında köy dışında bulunan köylüler de katliamdan kurtuldu. KKTC Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığı’na göre Muratağa köyünde yedi kişi saklanarak kurtuldu.
Tony Angastiniyotis, saldırganlardan birinin Yunanistan anakarası aksanıyla konuştuğunu ve bu nedenle Yunan ordusuna bağlı olmuş olabileceğini iddia etmiştir.
Atlılar (Aloda) köyünde 1960 nüfus sayımına göre 41 Türk yaşamaktaydı. 1974’e kadar bu sayı 35 civarlarına düşmüştür. 15 Ağustos günü köy basılarak köylüler köy dışına çıkarıldı. Burada toplu mezarları kazdırıldıktan sonra hepsi kurşuna dizilerek öldürüldü. Saklanarak kurtulabilen üç kişi dışında köy halkı tamamen öldürülmüştür. Atlılar toplu mezarından 37 kişi çıkarılmıştır.
Toplu mezarlar 1/2 Eylül 1974 günü bulundu. Atlılar köyündeki toplu mezar Muratağa köyündekinden daha önce, 20 Ağustos günü bulunmuştur. Muratağa’daki toplu mezarı toprak üzerinde bir el gören bir çoban fark etmiştir. Daha sonra Türk Silahlı Kuvvetleri’nin 28.Tümeni’nin İstihkâm Taburu’na mensup olan askerler çukuru açmak üzere kazıya başladı. Kazıyı Birleşmiş Milletler Barış Gücü’nde görev yapan İsveçli askerler de izledi. Kazıların ilk günü olan 2 Eylül 1974 gününde toplu mezardan 44 ceset çıkarıldı.
1 Eylül günü saat 20:50’de Lefkoşa’daki Türk basın ataşeliği katliamı doğrulamıştır. Toplu mezarların geriye kalanı yabancı basın mensuplarının önünde açılmıştır. United Press International, mezar açma çalışmalarını “Her saat başı yeni çukurlar ve onlarca ceset bulunuyor, çalışmalara dayanmak çok güç” şeklinde tanımlamıştır.
Türk kaynaklarına göre mezarların açılışını izleyen The Sun gazetesinden John Akass, katliamı bir “alçaklık” olarak tanımlamıştır. The Times ve The Guardian gazeteleri 21 Ağustos günü katliama yer verdi, The Guardian gazetesi katliamda 126 kişinin öldürüldüğünü ve bunların arasında kadın ve çocukların da olduğunu belirtmiştir.
United Press International ve BBC de mezarların açılışına tanıklık etmiş ve ilgili haberlere yer vermiştir. The New York Times, 3 Eylül tarihinden itibaren katliamla ilgili haberlere yer vermiştir. DieZeit, 30 Temmuz 1974 günü “Baf ve Mağusa bölgelerinde Türklerin katledilmesi Türklerin ağustos ayındaki ikinci askeri müdahaleyi gerçekleştirmesinin sebebiydi” dedi.
Kıbrıs Türk yönetimi başkanı Rauf Raif Denktaş, katliam haberini aldığında Rumlarla olan bir görüşmesini iptal etti. Denktaş, katliam hakkında şunları söyledi: ” Kıbrıs sorununu Türkleri öldürerek çözmeye çalışmak faydasız bir denemeydi. ”
Muratağa’dan çıkarılan cesetlerin bir kısmı 3 Eylül 1974 günü törenle toprağa verildi. Olay adanın Türk kesiminde büyük bir tepkiye yol açtı. Kıbrıs Türk Yönetimi Kurulu toplu mezarların bulunmasının ardından olağanüstü bir toplantı yaptı.
Kıbrıs Türk gazeteleri katliam haberlerine geniş yer verdi. Cumhuriyet Halk Partisi milletvekili Yılmaz Alpaslan katliamı Paris’te yapılan Nüfus ve Mülteciler Komisyonu toplantısında dile getirdi. Türk Kızılay’ı, katliamı Uluslararası Kızılhaç Komitesi’ne bir mektup yazarak protesto etti.
Rumlar, 1974 yılında katliam ortaya çıktığında katliamı kabul etmedi ve resmi radyodan yapılan bir açıklamada, katliamın inkâr edilmemesine rağmen bölgede pek çok Rum’un da kayıp olduğu belirtildi ve toplu mezarda bulunan cesetlerin Rumlara ait olabileceği ileri sürüldü.
Rauf Denktaş, bu iddialara cevaben, “Rumlar geride bıraktıkları Türklere ait cesetleri ne kadar tanınmaz hâle sokmuş olsalar da onlarda kimliklerini belgeleyecek işaretler kalmıştır. Bunları, suçluların telaşı içinde bulundukları için akıl almaz yalanlar ortaya atan Rumlara göstereceğiz,” dedi.
Türk basını, katliamla ilgili haberlerin Yunanistan’da yayınlanmasını Yunan hükümetinin istemediğini, bu nedenle basına baskı yapıldığını ve bu konuda haberlerin çıkmadığını yazdı.

 

 

 

En az 10 karakter gerekli


HIZLI YORUM YAP

300x250r
300x250r

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.