Türk milletinin dişinden, tırnağından, boğazından kesilen para ile aldığı eğitim sonrasında Kıbrıs’a döndüğü günden günümüze, ideolojik düşüncelerinin gereği olarak, her şeye burun kıvıran, beğenmeyen, Kıbrıs Türk halkının ulusal liderlerini aşağılama anlamına gelen demeçleri unutulmayan Mustafa Akıncı.
Her ağzını açtığında terörist Rum’a bile reva görmediği davranışlarda bulunan Akıncı. .
Cumhurbaşkanı adaylığı sırasında Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetini hor gördüğü anlamına gelen “Cumhurbaşkanı olmak için değil, halkın lideri olmak için aday oluyorum” diye beyanatlar veren Akıncı.
Cumhurbaşkanı seçildikten sonra ” Kıbrıs Türk halkının, çok acılar çeken Rumların acılarını bir nebze dindirmek için Rumlara empati yapmasını ” gereğinden söz eden Akıncı.
Çözüm diye nitelediği ve halkımızdan gizlediği politikalarının beklediği ölçüde destek bulmadığından bahisle Kıbrıs Türk halkının birliğini ve dirliğini sağlamak olan görevini umursamayan, tem tersine bölücü bir ifade ile ” Ben de kendi çevrem ile yürüttüm” mealinde sözler sarfeden Akıncı.
Ve daha nicelerini anlatmaya gerek yok.
Ne oldu, neden icap etti, bilinmez.
Kendinden önce Cumhurbaşkanlığı makamında görev yapan, Kurucu ve ebedi Cumhurbaşkanımız Merhum ulu Liderimiz Rauf R.Denktaş, M.A.Talat ve Cumhurbaşkanı Dr.Derviş Eroğlu’nun bölge barışı, ve Kıbrıs Türk halkı için emek verdiğini söyleyivermiş.
Bu ne kadir bilirlik.
Bir zamanlar bütün bu insanlara yaptığı saldırılar unutuldu mu sanıyor?
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetini içine sindiremediğini unuttuk mu sanıyorsun?
Politika yaptığın sürece özellikle Kurucu Cumhurbaşkanımız merhum Rauf.R.Denktaş’a yaptıklarını hiç ama hiç affetme niyetinde olduğumuzu sanma.
Daha geçtiğimiz günlerde vatan topraklarının Güney’de bıraktığımızdan fazla olduğu savını ortaya atan, “Onların bıraktığı 1 milyon dönüm, bizim bıraktığımız 500 bin dönüm, bunun için Rumlara toprak vereceğiz” diye demeç veren Akıncı değil mi?
Rumlara toprak vermek zorunda olduğumuzu söyleyen Akıncı nedamet duyabilir mi?
Ancak körle yaşayan şaşı olur derler.
Mesarya’daki toprak ile örneğin, Güzelyurt, Beyarmudu, ya da örneğin Anafodiya ya da Aplanda köylerindeki topraklar ayni değere mi sahip? Eş değerde kabul edilebilir mi? Bana yüz dönüm Mesarya toprağı versen Beyarmudu’ndan 1 dönüm toprak verir miyim sanıyorsun?
Dedem “Mesarya’da 7 senede bir kez, oda rast gelirse ürün alırsın” derdi.
Ancak haklısın Çeven dediklerin ideolojik saplantılarla ancak bu kadar olur.