DOLAR 32,5223 -0.08%
EURO 34,8887 0.1%
ALTIN 2.431,890,37
BITCOIN 2083188-3,77%
Lefkoşa
°

02:00

İMSAK'A KALAN SÜRE

Nerede kalmıştık?

Nerede kalmıştık?

ABONE OL
05 Ekim 2018 16:11
Nerede kalmıştık?
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Yıl 1959, Zürih’te Kıbrıs Türk halkı ile Rumlar ortak devlet kurma konusunda anlaşmıştı. Taraflar Türkiye, İngiltere ve Yunanistan’ın garantörlüğü altında, Yüzde 30 Türk ve yüzde 70 Rumlardan oluşan, Kıbrıs Cumhuriyeti kuruluyordu. Cumhurbaşkanı Rum, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Türk olacak. Polis Genel müdürü Rum, Jandarma Genel müdürü Türk.
Lise son sınıf öğrenicileri olarak ben ve arkadaşlarım Namık Kemal Lisesi, İbrahim Bodur ve arkadaşları da zamanın Celal Bayar Lisesi ve Viktorya Kız Lisesi öğrencilerini sokağa dökme konusunda anlaştık ve hazırlıklar yapmıştık. Kıbrıs anlaşmalarının imzalanacağı ve Türkiye Başbakanı merhum Menderes’in uçağının düştüğü gün Mağusa ve Lefkoşa’da anlaşmaları protesto etmiştik..
İtirazımız Rum devlet gücünü eline geçirdiğinde devleti gasp etmek üzere harekete geçeceğiydi.
Rum bugün gibi Yunanistan’a ENOSİS yapmaktan söz ediyordu. Daha bir yıl önce EOKA terörü yüzlerce Türkü katletmişti,
Makarios “Kıbrıs Yunan adasıdır” der dururdu.
Nitekim 1960 anlaşmaları ile kurulan ve bir federasyon statükosu olan Kıbrıs Cumhuriyeti’ne Rumların itirazı bir yıl sonra başladı. Cumhurbaşkanı Makarios, Ankara ziyaretinde Anayasada tadilat talep ederek Türklere verilen hakların kısıtlanmasını talep etmiş ve ret cevabı almıştı.
Kuruluşundan 3 yıl sonra da devleti gasp ederek Türkleri devletten kovmuşlar ve Anayasayı değiştirmişlerdi. Bütün bu uygulamalar Birleşmiş Milletler’in ve Avrupa devletlerinin gözü önünde olmuştu. EOKA terörü ve Rum teröristler Türklere saldırılar yapmış, Türk halkı canını kurtarmak için varını yoğunu evini barkını terk etmiş gettolara toplanmıştı.
Demem o ki bu gün yeni bir federasyondan söz etmek ve geçmişin hatalarını tekrarlamak Türk halkının bu adadan gitmesi demektir.
“Avrupa ve Birleşmiş Milletler güvenliği sağlasın” diyenler, geçmişteki bu devlet ve kurumun işlenen cinayetleri bilmezden gelenlerdir.
Rum hala her gün ENOSİS yapmaktan söz ederken Rum’la birleşmeyi savunanlar yanlışın yanında yere tuttuğunu fark edememekte.
Rum “Türkler bizim eşitimiz olamaz” derken ve Türklere kimi beledi haklar verilmesini gündemde tutarken neyin anlaşmasını yapmaya çalışıyorsunuz?
“Türkiye çıksın” demekle Türkleri bu adadan atmak amacı güdüldüğünü anlamayacak kadar saf mıyız.?
Kıbrıs Türk halkını temsil edenler neden bu kadar anlaşmaya hayişkar?
Birilerine verdikleri söz veya vaatler mi var?
Tarih tekerrürlerden ibarettir.
Tarihimizde Rum’a bir kez kandık yeniden kanmamalıyız, güvenmemeliyiz..
Bir daha asla
Türk’üz, Türkiyesiz olamayız.
Kabul etmiyoruz.
Ne mutlu Türküm diyene.

En az 10 karakter gerekli


HIZLI YORUM YAP

300x250r
300x250r

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.