Metropolitlikler dini idari bölgeler demektir. Aynen bir ülkenin idari amaçlarla vilayetlere veya Kıbrıs’ta olduğu gibi kazalara ayrılması gibi, Hıristiyanlıkta da yöreler Ruhani İdari Bölgelerine ayrılmaktadır.
Bu bölgelerin her birinin başında Metropoller veya Metropolitler bulunmaktadır. Metropolitler sorumlu oldukları bölgenin en yüksek ruhani amiridirler ve bölge ile ilgili son söz onlarındır.
Toplanan Sen Sinod Meclisi, söz konusu genişleme kararını almış ama yeni kilise bölgelerinin hangilerinin “Metropolitlik”, hangilerinin de “Bölge Piskoposluğu” olacağı konusunda ise nihai karara varamamıştır.
Tabi bu olayda en önemli olan konu yeni kilise bölgelerinin nereleri olduğudur. Karara göre bu bölgeler sırası ile “Konstantias, Mirianthusis, Tamassu, Trimithuntas, Arsinois ve Karpaz” olarak kabul edildi.
Adada üç yerde bulunan Arsinoi’den sözü edilenin Maraş olması nedeni ile bu bölgelerden üç tanesi kuzey Kıbrıs’ta yer almaktadır. Arsinoi, Konstantias ve Karpaz.
“Konstantias” Mağusa’daki Salamis şehrinin ilk adıdır. Karpaz Kilise bölgesi ise Konstantias bölgesinin son bulduğu Yeni İskele (Trikomo) bölgesinden başlayıp, Zafer burnunda son bulan bölgenin tümü.
Başpiskopos II. Hrisostomos, KKTC Din İşleri Dairesi Yönlüer ile 8 Ocak 2007’de yapacağı görüşmeden birkaç saat evvel yaptığı açıklamada “Kuzeydeki kiliselerin bizim olduğunu ve halkımız işgal altındaki bölgelerimize gittiğinde, atalarının toprağında, büyük fedakarlıklarla inşa ettikleri kiliselerde ibadet edebilmeleri için hazırlık yapmamız konusunu gündeme getireceğim” diyerek, Sen Sinod Meclisinde alınan kararı uygulamaya koyacağını dile getirmesi nedeni ile görüşme iptal edilmiştir.
Görüşmenin iptal edilmesinden daha önemli olan Başpiskoposun KKTC sınırları içinde kendine, dini de olsa egemenlik alanı yaratma niyetidir.
Bundan sonraki adımı da, öncelikle Karpaz Burnunda yer alan Apostolos Andreas Manastırını tamir etmek sonra da, Karpaz Metropolitliğini ilan etmek arkasından da Apostolos Andreas Manastırının daimi ibadete açık olmasını talep etmek olmuştur.
Daimi ibadete açmak demek, Metropolitin, Diyakozun, Papazların, Keşişlerin ve Galoyeroların orada daimi ikamet etmesi demektir.
Rumların bu amacını fark eden KKTC hükümeti, Pizza Kulesi’ni de restore eden ünlü mimar Mimar Giorgi Croci’nin adaya davet etmiş ve restorasyon projesi hazırlatmıştır. Mimar Croci’nin sunduğu restorasyon projesi, Rum Yönetimi ve Kilise tarafından, kendilerine her hangi bir söz veya egemenlik hakkı kazandırmadığı için kasten onaylanmamıştır.
Bu gelişmeden sonra KKTC Eski Eserler Dairesi Şubat 2007’de Yunanistan’daki Patras Üniversitesi’yle birlikte restorasyon projelendirmesi yapmak üzere çok detaylı bir restorasyon raporu hazırlamış, bu çalışma da aynı gerekçelerle Rumlar tarafından reddedilmiştir.
Girişimlerini gittikçe arttıran Rum Kilisesi Başpiskoposu 2. Hrisostomos, 17 Mart 2007’de KKTC’deki kiliselerin bakım, muhafaza ve temizlik işleri için göçmen Rumlardan oluşan komiteler oluşturulmasını talep etmiştir.
Kıbrıs Rum Yönetimi ve Kıbrıs Rum Ortodoks Kilisesi tarafından hazırlatılan Apostolos Andreas Manastırının restorasyon planları, Mart 2007’de tamamlanmış fakat kendi sağlayacakları finansman ve kendi denetimlerinde yapılması talebi olduğu için de bu sefer KKTC yönetimi tarafından reddedilmiştir.
KKTC’de bu girişimler yapılırken, Rum Ortodoks Kilisesi, gözünü Güney Kıbrıs ve Kuzey Kıbrıs arasında bulunan ve BM yönetimi altında olan “Ara Bölge”ye dikmiş, faaliyetlerini de hızlandırmıştır.
Kilisenin başvurusu üzerine UNDP ara bölgedeki Larnaka’nın Trulli yerleşim yerinde bulunan Agios Neofitos isimli Orta Çağ kilisesinin korunması ve restore edilmesi için 50 bin KL’lik (150 bin TL) bir ödenek tahsis etme kararı almıştır.
Rum Başpiskoposu Hrisostomos bu fırsatı kaçırmamış ve yaptığı açıklamada, Kıbrıs Rum tarafının önerisinin UNDP tarafından onaylanmasının olumlu bir gelişme olduğunu, bunun kendileri için hoş ve olumlu bir olay olduğunu ve buna alkış tuttuklarını, aynı zamanda Rum Kilisesi’nin sadece ara bölgedeki Hıristiyan eserlerinin değil, “işgal altındaki bütün Hıristiyan eserlerinin” korunması ve restore edilmesi olduğunu belirterek gerçek amacını ortaya koymuştur.
TOPRAK EDİNME AMAÇLI TÜRKLERİ ADADAN KOVMA GİRİŞİMLERİ
Rum Kilisesi bir taraftan dini kisve altında, yasal veya hukuk dışı yollarla Kıbrıs adası üzerinde bulunan Türk topraklarına sahip çıkmaya çalışırken, diğer taraftan da Rum Hükümeti Türklerin azınlık olduğu karma yerleşim yerlerinde, silah zoru ile Türkleri bölgeden uzaklaştırmak ve topraklarını da Rumlara dağıtmak çabalarını başlatmıştır.
Mevcut malları ile yetinmeyerek mal varlığım artırmaya çalışan kilise ve manastırlar üslendikleri siyasi misyonun gereği olarak, Ada arazisine olanakları ölçüsünde sahip çıkmağa, destek vermek suretiyle de bir kısım arazinin Rumların eline geçmesine çalışmışlardır.
Böylece kilise, nüfus çoğunluğunu ve taşınmaz mal mülkiyet gücünü elinde bulundurarak Adanın gerçek sahihi olan Türk toplumunu azınlık durumuna getirerek, ileri aşamalarda kovma, asimilasyon ve terör hareketleriyle bıktırmak suretiyle tüm adaya sahip çıkmayı hedefleyecektir.
Nitekim Kıbrıs’ın Türk yönetiminde bulunduğu yıllarda bu tür girişimlerde bulunan kilise, İngiliz sömürge döneminde büsbütün azarak, Adanın Rumlaştırılmasında ön plana geçmiş ve etkin rol oynayan bir güç haline gelmiştir.
Kıbrıs kilisesinin gerek Türk şahıslar elinden ve gerekse İngiliz sömürge yöneticilerini ayartarak hile ve desiselerle ada toprağından gasp ettikleri taşınmaz malların miktarı korkunç, boyutlardadır. Yazılı bazı Rumca kaynaklar en acı gerçekleri açıkça ortaya koymaktadırlar.
İstanbul Başvekalet Arşivi’nde yer alan Kilise Mukataası ve Emval Defterleri’nde kayıtlı bulunan taşınmaz mal miktarları ile, İngiliz sömürge yıllarına doğru kiliseler ve manastırlar adına kaydedilen taşınmaz mal miktarları arasında çok büyük rakam farkı olduğu bilinmektedir. 1821’li yıllarda başkaldırı olaylarında ön planda bulunan Kıbrıs Ortodoks Başpiskoposluğu’nun kendi arşivlerinde saklı bulundurduğu emlak kayıt defterleri ve taşınmaz mülkleri ile ilgili tutanaklar, oldukça karmaşık vaziyette ve de gizlilik içerisindedir.
Kilise, arazi elde etmede ve mülk edinmede kendine göre bir takım yöntemler uygulamıştır ki bunlar Kıbrıs Türk yöneticileri için birer emr-i vakilerdi. Birçok kilise ve manastırlar, bulundukları bölgeleri ve yakın çevreleri, bilinen yöntemlerle kendi otoriteleri altında bulundurarak taşınmaz mal sahibi olmuşlardır.
21 Aralık 1963’de Akritas Planı uyarınca başlatılan toplumlararası çatışmadan sonra Kıbrıslı Türkler, 50 yerleşim biriminden 1.000 dolayında konutu terk etmeye zorlanmışlardır.
1963 yılındaki Rum saldırılarında birkaç gün içinde yaklaşık 700 kişi evini terk etmek zorunda kalmış, 1964 yılı içinde de 25.000 Kıbrıslı Türk mallarını bırakmaya ve göç etmeye zorlanmıştır.
1963 yılı Aralık ayı ile Mayıs 1964 tarihleri arasında Kıbrıslı Türklerin Rumların silahlı saldırıları nedeni ile terk etmeye zorlandıkları köyler şunlardır.
Lefkoşa Bölgesi: Türkeli (Ayios Vasillios) 117, Dali (Dali) 206, Eğlence (Eylendja) 316, Gemikonağı (Karovostasi) 333, Matyat (Mathiatis) 208, Dizdarköy (Nisou) 108, Küçük Kaymaklı (Omorphita) 5.126, Yılmazköy (Skylloura) 289, Demirhan (Trakhonas) 921, Akaca (Akaki) 156, Aredyu (Arediou) 90, Akçay (Argaki) 72, Ay Marina (Ayia Marina Skyllouras) 65, Aybifan (Ayios Epiphanios) 66, Madenliköy (Ayios Yeoryios Lefkas) 143, Denya (Denia) 128, İkidere (Dyo Potami) 40, Zeytinlik (Eliphotes) 91, Arpalık (Ayios Sozomenos) 172, Dereliköy, Bodamya (Potamia) 9, Alevkaya (Alevga) 123, Günebakan (Amadies) 141, Süleymaniye-Selemani (Ayios Ioannis) 142, Bozdağ (Ayios Theodoros Tillyrias) 232, Mansur (Mansoura) 127, Selçuklu (Selladi Tou Appi) 66, Gaziler (Pyroi) 86.
Baf Bölgesi: Demirci (Ayios Isidoros) 28, Olukönü (Loukrounou) 35, Ciyas (Kithasi) 162, Çıralı (Lemba) 162, Yukarı Arhimandrita (Pano Archimandrita) 72, Yuvalı (Prastio) 83, Çamlıköy (Kalokhorio Lefkas) 307, Aşağı Deftera (Kato Deftera) 37, Koraku (Korakou) 13, Linu (Linou) 18, Güzelyurt (Morphou) 123, Minareli Köy (Neokhorio) 230, Orunda (Orounda) 39, Yukarı Kurtboğan (Pano Koutraphas) 50, Palehor (Palaichori) 251, Peristerona-Baf (Peristerona) 476, Cengizköy (Peristeronari) 61, Taşköy (Petra) 63, Filusa (Phlasou) 97, Yağmuralan (Vroisha) 235, Aktepe (Asproyia) 101, Yoğurtçular (Galataria) 58, Kili (Koili) 119, Kurtağa (Kourtaka) 38, Girit Tera (Kritou Terra) 156, Soğucak (Mamoundali) 121, Yukarı Kalkanlı (Pano Arodes) 101, Fesli (Phasli) 76, Akkargı (Pitargou) 192, Karşıyaka (Prodrami) 129, Yeroşibu (Yeroskipos) 170, Bozalan (Lapithiou) 156.
Larnaka Bölgesi: Aletirke (Alethriko) 25, Akkor (Anaphotia) 94, Aksu (Anglisides) 124, Ablanda (Aplanda) 55, Akhisar (Ayia Anna) 102, Kalavason (Kalavasos) 243, Maroni (Maroni) 103, Menevi (Meneou) 22, Yukarı Lefkara (Pano Lefkara) 361, Bahçeler (Perivolia) 45, Pirhan (Pyrga) 108, Softalar (Sophtades) 117, Esendağ (Patrophani) 120.
Girne Bölgesi: Şirinevler (Ayios Ermolaos) 20, Lapta (Lepithos) 370, Sadrazamköy (Liveras) 12, Beşparmak (Trapeza) 79, Karşıyaka (Vasilia) 213, Çatalköy (Aiyios Epiktitos) 9, Karaoğlanoğlu (Ayios Yeoryios) 203, Tepebaşı (Diorios) 156, Arapköy (Klepini) 27, Ozanköy (Kazaphani) 598.
Mağusa Bölgesi: Atlılar-Aloda (Aloa) 41, Kuzucuk (Arnadi) 100, Çayırova (Ayios Theodoros) 23, Esenköy (Koilânimos) 12, Boltaşlı (Lythrangomi) 105, Yeni İskele (Trikomo) 7, Pınarlı (Vitsada) 136, Boğazköy (Monarga) 57, Sınırüstü (Syngrasis) 102.
Limasol Bölgesi: Taşlıca (Anoyira) 93, Çerkez (Tserkezoi) 13, Aşağı Alsandık (Kato Kivides) 117, Ceylan (Kilâni) 35, Yunus-Koloş (Kolossi) 108, Moni (Moniatis) 90, Fasula (Phasoula) 18, Pissuri (Pissouri) 19, Silifke (Silikou) 166, Kayakale (Trakhoni) 117, Yerovası (Gerovasa) 83, Gözügüzel (Asomatos) 177.
Silah zoru ile göçe zorlanan toplam nüfus sayısı 18.357 kişidir.
Buna göre Temmuz 1964’te hazırlanan ve BM’ye sunulan “Ortega Raporu”na göre EOKA saldırıları sonucu Kıbrıs Türk halkının tespit edilen zararı aşağıdaki gibidir:
109 kasaba ve köyde tahrip edilen ev sayısı: 527 adet,
109 kasaba ve köyde hasar gören ev sayısı: 2.000 adet,
Saldırılar sonucu göç etmek zorunda kalan Türkler: 25.000 kişi,
Başkalarının desteğine muhtaç olarak yaşayan yaralı ve sakatlar: 7.500 kişi,
Rum işgali altına giren Türkleri sayısı: 103 adet,
Şehit düşen Türk sayısı: 500 kişi ve kayıp Türklerin sayısı da 203 kişidir (İsmail, 1998a:231).
Ocak 1964’te adadaki şiddet o kadar artmıştı ki, Kıbrıslı Türkler adanın yüzde beşinden daha az bir bölgeye sıkıştırılmışlardır. (SON)
GÜNDEM
12 Ekim 2024SPOR
12 Ekim 2024GÜNDEM
12 Ekim 2024SPOR
12 Ekim 2024SPOR
12 Ekim 2024GÜNDEM
12 Ekim 2024GÜNDEM
12 Ekim 2024Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.