DOLAR 34,7315 0.11%
EURO 36,4093 -0.95%
ALTIN 2.946,96-0,49
BITCOIN 33714550,18%
Lefkoşa
°

06:32

İMSAK'A KALAN SÜRE

Prof. Dr. Atun, EastMed projesini değerlendirdi;  “Tam bir tiyatro”

Prof. Dr. Atun, EastMed projesini değerlendirdi; “Tam bir tiyatro”

ABONE OL
06 Aralık 2017 22:54
Prof. Dr. Atun, EastMed projesini değerlendirdi;  “Tam bir tiyatro”
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin yaptığı anlaşma sonrası kendi münhasır ekonomik bölgesindeki yetkileri Türkiye’ye devretmesi, Rum tarafını endişelendirdi. Rum tarafı bu durumu dengelemek için Yunanistan, İsrail, İtalya ve AB ile enerjide iş birliğine gitmeye uğraşıyor

* Rum tarafında imza için oluşturulan toplantı tam bir tiyatro. Rum tarafının üretime geçmeye değmeyecek seviyedeki bir rezerv için diğer devletleri de yanına alma çabasının nedeni, Türkiye’nin yakında bölgede arama yapmaya başlayacak olmasıdır
Türkiye’den Damnus Enerji ve Yatırım AŞ Yönetim Kurulu Başkanı Nusret Cömert, Doğu Akdeniz doğalgazının Avrupa’ya taşınmasında Türkiye dışındaki güzergahların ekonomik nedenlerle uygun olmadığını belirterek, “Eğer doğalgazın endeksli olduğu petrol fiyatları geçmişteki gibi 140 dolarlar seviyesinde olsaydı, Kıbrıs’tan batı yönünde bir doğalgaz rotası düşünülebilirdi ama şu anki doğalgaz fiyatlarıyla bu marj son derece dar.” dedi.
Cömert, Doğu Akdeniz doğalgazını deniz altından boru hattıyla Avrupa’ya taşımak için dün Güney Kıbrıs Rum Kesimi, İsrail, Yunanistan ve İtalya arasında imzalanan mutabakat zaptını AA muhabirine değerlendirdi.
İmzalanan mutabakat zaptının politik bir manevra olduğuna işaret eden Cömert, “Yurt dışındaki kaynaklarımdan bunun böyle olduğunun teyidini alıyorum. Rum kesimi de sadece Kıbrıs’taki mevcut gazla, boru hattı veya sıvılaştırma tesisi gibi herhangi bir ihracat opsiyonu oluşturmanın zor olduğunun farkında.” diye konuştu.
Cömert, mevcut doğalgaz fiyatlarının böyle bir projeyi finansal olarak zora soktuğunu vurgulayarak, “Eğer doğalgazın endeksli olduğu petrol fiyatları, geçmişteki gibi 140 dolarlar seviyesinde olsaydı, Kıbrıs’tan batı yönünde bir doğalgaz rotası düşünülebilirdi ama şu anki doğalgaz fiyatlarıyla bu marj son derece dar.” değerlendirmesinde bulundu.
Kıbrıs’ın batısında kalan bölgenin derinlik ve fiziki zorluklar nedeniyle boru hattı projeleri için fizibıl olmadığını kaydeden Cömert, “12-16 milyar metreküplük bir doğalgaz için Akdeniz altında Kıbrıs’tan Yunanistan’a ve İtalya’ya yapılabilecek bu projenin yaklaşık maliyeti 6 milyar avro. Bu yatırımı bin metreküp başına tahvil ettiğimizde, çok yüksek rakamlar ortaya çıkacaktır. Ben burada bir fizibilite görmüyorum.” ifadelerini kullandı.
MUTABAKAT ZAPTI
Büyük enerji projelerinin imzalanmasında işi yürütecek şirketlerin de bulunması gerektiğini belirten Cömert, “Mutabakat zaptında bölgede çalışan Nobel veya Delek gibi şirketlerin imzalarını görseydik, o zaman endişelenebilirdik ancak burada sadece siyasilerin imzalarını görüyoruz. Tabi ki siyasi destek çok önemli ancak sadece bununla boru hattı projeleri gerçekleşebilseydi, Nabucco projesi hayata geçerdi.” şeklinde konuştu.
Cömert, Türkiye’nin Doğu Akdeniz’deki gazın ihracat alternatifleri arasında en uygun rota olduğunu ifade ederek, “Ben bu anlamda Yunan ve İtalyan dostlarımıza hem de Avrupa Birliği’ne (AB) endişelenmemelerini tavsiye ediyorum. Çünkü Yunanistan ve İtalya üzerinden Doğu Akdeniz gazı ihraç edilebilir ancak bu gazın önce Türkiye’ye gelmesi ön koşuluyla.” değerlendirmesinde bulundu.
KIBRIS GAZI ÇOK DERİNDE
Yakın Doğu Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ata Atun da Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin yaptığı anlaşma sonrası kendi münhasır ekonomik bölgesindeki yetkileri Türkiye’ye devretmesinin, Rum kesimi tarafından protesto edildiğini söyledi.
Atun, Güney Kıbrıs Rum Kesimi’nin bu durumu dengelemek için Yunanistan, İsrail, İtalya ve AB ile enerjide iş birliğine gitmeye uğraştığını belirtti.
Güney Kıbrıs Rum Kesimi’nde imza için oluşturulan toplantıyı “tiyatro” olarak değerlendiren Atun, “Rum tarafının üretime geçmeye değmeyecek seviyedeki bir rezerv için diğer devletleri de yanına alma çabasının nedeni, Türkiye’nin yakında bölgede arama yapmaya başlayacak olmasıdır.” diye konuştu.
Türkiye’nin yaklaşık 2 yıllık tüketimine karşılık gelen Kıbrıs açıklarındaki mevcut 110 milyar metreküplük rezervin projenin masraflarına değmeyecek bir miktar olduğunu dile getiren Atun, “Bundan çok daha önemlisi, Kıbrıs açıklarındaki gaz 3 bin 200 metre derinlikte, yani çok derinde. Bugüne kadar Meksika Körfezi’nde yapılan en derin sondajlar bile bin 830 metre kadar. 3 bin 200 metreye inebilecek teknolojilerin gelişmesi için 10-15 yıllık bir süre var.” ifadelerini kullandı.

En az 10 karakter gerekli


HIZLI YORUM YAP

300x250r
300x250r

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.