NACAK GAZETESİ- TKP-YG’den yapılan açıklamaya göre, Kıbrıs TV’de Haluk Yerli’nin sunduğu “Sabah Ajansı” programında konuşan Prof. Dr. Mehmet Çakıcı, Denetimli Serbestlik Yasası’nın hazırlanma süreciyle ilgili bilgi verdi. Çakıcı, dünyanın pek çok ülkesinde ve Türkiye’de bağımlı hastaların tedaviye gitmesi, bağımlı olmayan satıcının hapse girmesi ayrımı olduğunu, 15 yıllık eğitim hayatının ardından Kıbrıs’a geldiğinde bunun ayrımı olmadığını ve mahkemelerde değişik durumlarla karşılaştığını kaydetti. Bağımlıyı cezaevine koyarak bu işin çözülemeyeceğini ifade eden Çakıcı, dünyanın hiç bir yerinde böyle bir uygulamanın olmadığını, hatta Türkiye’de 2006’da denetimli serbestlik yasası geçmeden dahi zorunlu yatılı tedavi süreci olduğundan söz etti. Mehmet Çakıcı, milletvekili olduktan sonra hep bu konuyu dillendirdiğini belirterek, uzun süre Denetimli Serbestlik Yasası’nın geçmesini istemeyen bazı kesimler olduğunu söyledi. 2014-2015 yıllarında Meclis’te olduğu dönemde hukukçularla birlikte Türkiye ve dünyadaki diğer denetimli serbestlik yasalarına benzer bir yasa hazırladıklarını, satıcı ve bağımlının ayrılmasıyla ilgili bugün var olan Denetimli Serbestlik Yasa Tasarısı’nın hazırlanarak bazı milletvekilleriyle birlikte Meclis’e verildiğini ve oybirliğiyle geçirildiğini anlattı. Çakıcı, yapılan birçok eleştiriye rağmen gelinen aşamada çok güzel bir yasa hazırlandığını belirterek, kendini şaşırtan durumun ise, bütün dünyada Denetimli Serbestlik Yasası varken, KKTC’de muhalefet edilmesini, “Bir toplumun bazı insanlarının kendi insanına bu kadar kötülük yapabilir” şeklinde yorumladığını söyledi. Denetimli Serbestlik Yasası’nın uygulanması noktasında bazı eksiklikler bulunduğunu belirten Çakıcı, bağımlı kişinin bu yasa kapsamında tedaviden yararlandığını ve topluma yeniden kazandırıldığını kaydetti. Çakıcı, tedavi olmadan bağımlının cezaevine girmesi halinde orada satıcılar ile tanıştığını ve tedavi olmadığı için de ceza süresinin sonunda tekrar kullanmaya başladığını kaydetti.
Mehmet Çakıcı, ülkede birçok yasa ile ilgili sıkıntı olmadığını, daha çok uygulamada sorunlar olduğunu kaydederek, öncelikle hükümetin başındaki kişilerin yasaları uygulaması gerektiğinin, aksi takdirde var olan sistemin böyle gideceğinin altını çizdi.