Rum tarafı kırmızı çizgisini ilan etti. Garanti anlaşması olmayacak, Türk askeri derhal adadan çıkacak, Türkiye’den gelip buraya yerleşenler Anadolu’ya dönecek, benim göçmenlerim eski yerlerine gidecek, yüzde 80 ile yüzde 20 arasında eşitlik olmaz, Türklerin haklarını koruyacak bir çerçeve bulacağız, diyorlar. Yani Rumlar Kıbrıs’ı istiyor.
Dünyanın meşru hükümet addettiği ve hudutları Girne’de biten, Türk askeri tümüyle adadan çıkmalıdır diyen Rum tarafıyla görüşeceksiniz. Efendim lider değişirseymiş, Papadapulos giderse ve başkası gelirseymiş bir ümit varmış. Makarios’tan başlayarak bunların tümüyle görüşen insan olarak biliyorum ki ümit yok. Hepsinin aklında Kıbrıs’ı Yunan yapmak, bunu engelleyen Kıbrıs Türkü’nü azınlık yapmak, bunu yapabilmek için Türkiye’yi adadan çıkarmak ve garanti anlaşmasını ortadan kaldırmak gerekiyor. Yol bu ve, bunu dış dünya destekliyor. Bir ABD diplomatı derki Türkiye mükellefiyetlerini yerine getirsin. Türkiye, Kıbrıs Rumu’ndan nereye kadar kaçabilir?
AB sen Kıbrıs’ı üye yaptım diyorsun. Hayır kardeşim sen Kıbrıs’ı üye yapmadın. Sen Kıbrıs’ta Rum ortağı üye yaptın. Yanlış yaptın, hata yaptın. Uluslararası anlaşmaları çiğnedin. İnsan haklarını çiğneyen bir tarafı üye yaptın, bu senin ayıbındır. Ama Kıbrıs’ın tümünü istiyorsan, o zaman evvela beni Türkiye olarak tam üye yapacaksın. Ondan sonra Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ni alabilirsin. Türkiye’nin elinde en büyük pazarlık şansı bu. Halbuki Kıbrıs’ı üye yaptı diye bizde telaş içindeyiz. Bizim tam üye olmadığımız bir yere Kıbrıs giremez. Sen Rum’u almışsın, kuzeye bakma hakkı yok, okuma hakkı yok, girme hakkı yok, Kıbrıs Hükümeti’nin idaresi kuzeye geçmedikçe benim de müktesabatım, benim de yasalarım oraya şimdilik geçmeyecek diyorsun. Kuzeyi alman için Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’yle temas etmen lazım. Halbuki ne yapıyor AB, azınlık olarak gördükleri Kıbrıs Türklerinden başladılar şimdi uyum teması yapmaya ama, bizimle temas ederken derler ki sakın ola Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti lafını etmeyin bir, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti bayrağını göstermeyin iki, e o halde benimle ne olarak konuşuyorsun sen, azınlık olarak konuşuyorsun. Para vereceklermiş bize yardım edeceklermiş, bu fıstık parası mı ki bunu bile Rum’un rızasıyla veriyor. Rum’un malına mülküne dokunmayacakmışız o parayla, uzun lafın kısası o parayı biz alalım diye diz çökmüş vaziyetteyiz.
Ben Türk milletinin bilmesi için gerçekleri söylüyorum. Niye, çünkü basın AB’ye biraz evvel söylediğim gibi manşetleriyle ayıp yapıyorsun Kıbrıs’ı alamazsın, şu uluslararası anlaşmayı çiğneyemezsin, şu haltı etmiş insanları alman yüz karandır diyeceğine, her gün Türk milletini kandıracak başlıklar atyor. Mesela Türk basınında manşet, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Roma’da temsilcilik açtı. Aferin bravo alkış. Ne güzel ilerliyor işler deniyor. Gerçekten Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin adını ağzına alan yok. Ne yapmışlar, bir şirket kurmuşlar orada, sizde şimdi gidip aynı Roma’da öyle bir şirket kurabilirsiniz. KKTC’nin adı yok. KKTC Dış İşleri Bakanı lordlar kamarasından konuşuyor. Bunlar manşet olmuyor. Millete her şey güzel gidiyor deniliyor. Hayır, orada egemenlik isteyemezsin, bağımsızlık isteyemezsin, garanti anlaşması olmayacak, Türk askeri adadan çıkacak, işte çizgi bu. Seni bunları müzakereye davet ediyorlar. Gidecek misin, gitmeyecek misin? Gitmeyeceğim diyeceksin ve pazarlığını dışta yapacaksın masaya oturmadan ve maalesef bizim hükümetimiz Kıbrıs’ta iki toplumlu delegasyona razıyım diyor.
Bu nedenle büyük bir endişe içerisindeyiz. Bunları yazıp, gündemde tutmaya çalışıyoruz. Şimdi AB hüviyeti nedir Türkiye için, bu çok mühim. Çünkü Kıbrıs meselesi Türkiye’nin en güçlü ve en haklı olduğu meselelerinden biridir. Bunda eğer Türkiye’nin bileğini bükerlerse, başını eğerlerse, diğer konularda Türkiye nasıl direnecek. Nedir diğer konular, Türkiye’de Ermeni meselesi var mı? Ermeni meselesi sadece Ermeni soykırım yalanı değil, nedir? Mesele topraktır. Kürt meselesi nedir? Topraktır. Dostumuz ABD Kürdistan’ı ensemize kurdu. Büyük Ortadoğu Projesi’nin selameti için ABD’nin, küçülmüş, ele geçireceği bir Türkiye’ye ve büyümüş bir Kürdistan’a ihtiyacı vardır. Oyun budur. Sevr Anlaşması’ndaki harita, ABD ve Avrupa’da birdenbire ortaya çıkmış değil, Ermeniler ve Kürtler’e, “unutmadık, biz de varız, devam edin” diyen mesajdır. Türkiye üzerinden büyük bir oyun oynanmaktadır.
GÜNDEM
15 Ekim 2024SPOR
15 Ekim 2024GÜNDEM
15 Ekim 2024SPOR
15 Ekim 2024SPOR
15 Ekim 2024GÜNDEM
15 Ekim 2024GÜNDEM
15 Ekim 2024Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.