Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “Kıbrıs’taki asker sayımız azalmayacak, gerekirse artırılacak” açıklaması sonrasında Rum ile içimizdeki işbirlikçileri ateş püskürüyor.
Rum Yönetimi ile Rum siyasi partileri “Türkiye işgalci yüzünü bir kez daha gösterdi” derken, içimizdeki Rum işbirlikçileri de “Erdoğan’ın açıklaması “işgal zihniyetini yeniden gösterdi” diyor.
Yani, Rum ile işbirlikçileri aynı ağızdan konuşuyor.
Rum ilk açıklamayı yaptıktan sonra, işbirlikçileri devreye giriyor.
Rum da daha sonra, işbirlikçilerinin açıklamalarını dünyaya servis edip “bakınız Kıbrıslı Türkler de Türk askerini istemiyor” diyor.
Akıllarında dünyayı kandıracaklar, ama bu oyun çoktan bayatladı.
***
Bu arada dikkat edilmesi gereken daha önemli bir olay var.
Rum silahlanması her geçen günle daha da yoğunlaşarak devam ederken, kimseden ses çıkmıyor.
Rum, Fransa, İsrail, İngiltere, Mısır ve daha pek çok ülke ile askeri işbirliği anlaşmaları imzalarken, yine kimseden ses çıkmıyor.
Fransa ve ABD , Rum tarafındaki deniz ve hava limanlarını askeri maksatlar için kullanıp, askeri varlıklarını güçlendirirken, yine herkes seyirci.
Ama, Türkiye Kıbrıs’taki askeri varlığını güçlendirmek istediğinde, dünya ayağa kalkıyor.
Peki neden?
Bunun nedeni çok basit.
Emperyalist güçler ile Rum-Yunan ikilisi askeri varlıklarını güçlendirirken, muhtemel gelişmelere karşı Türkiye’yi zayıf konumda bırakmak istiyorlar.
Türkiye’nin garantörlüğünü kaldırmak ve Türk askerini Kıbrıs’tan uzaklaştırmak istemelerinin nedeni de bu.
***
Bunun örneği de Libya’ya yaşanmıştı.
İtalya, 1912 yılında Osmanlı yönetiminde bulunan Libya’yı işgal etmeye hazırlanırken, birinci hedefi Türk askerini oradan uzaklaştırmaktı.
Öyle de oldu.
Osmanlı Harbiye nezareti içerisinde etkili olan ajanlar “bu kadar top ve asker Libya için çok, İtalya’nın da işgal niyeti yok” diyerek, büyük oranda Türk askerinin Libya’dan çekilmesini sağladılar. Bunun hemen ardından da İtalyan işgali başladı.
Elbette, Kıbrıs’ta böyle bir şeyin yaşanmayacağını biliyoruz. Ama yine de tarihten ders almak gerekir.
AB’NİN YALANLARI ***
Cumhurbaşkanı Erdoğan açıklamasında “Annan planı ile ilgili referandumda AB bize yalan söyledi” diyor.
Hem de ne kuyruklu yalanlar.
AB’nin verdiği sözlere göre, Referandumda hayır diyecek olan Rum tarafı cezalandırılacak, Türk tarafı ödüllendirilecekti. Rum tarafı hayır derse KKTC’nin tanınması için girişimler yapılacaktı. Türk tarafı evet dediğinde izolasyonlar ve ambargolar kalkacaktı.
Be, AB’nin verdiği bir de şu söz vardı;
“Kıbrıs Türkleri evet derse, Kıbrıs konusu AB ile müzakerelerinde Türkiye’nin önüne bir kez daha engel olarak konulmayacaktı.
Sonuçta, Kıbrıs Türkleri “evet” dedi.
Ama verilen sözlerin bir teki bile yerine getirilmedi.
Kıbrıs konusu ise hala daha AB ile müzakerelerinde Türkiye’nin önüne engel olarak konuluyor. Kıbrıs Türkleri de Rum’un azınlığı yapılmak isteniyor.
Tabii ki tüm bunlara karşı da Türk tarafının bir reçetesi olacak.
GÜNDEM
07 Ekim 2024SPOR
07 Ekim 2024GÜNDEM
07 Ekim 2024SPOR
07 Ekim 2024SPOR
07 Ekim 2024GÜNDEM
07 Ekim 2024GÜNDEM
07 Ekim 2024Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.