Advertisement

“Rum-Yunan ikilisi AB’yi rehin aldı”

NACAK GAZETESİ- “AB, Rum kesimini üye yaparak uluslararası hukuku çiğnedi ve anlaşmaları yok saydı. Şimdi ise Güney Kıbrıs ve Yunanistan AB’yi rehin almış durumda. “Haksız olsak da bizi desteklemezseniz diğer kararları veto ederiz” diyorlar. En son Güney Kıbrıs “Türkiye’ye yaptırım kararı almazsanız Belarus’la ilgili kararı veto ederiz” dedi. Belarus’la Doğu Akdeniz’in ne alakası var?”
Türkiye Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Anadolu Ajansı (AA) Editör Masası’nda gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu ve soruları yanıtladı.
Bugün yapılacak Avrupa Birliği (AB) zirvesine ilişkin açıklamalarda bulunan Çavuşoğlu, AB ile Türkiye arasındaki ilişkinin son dönemde olumlu bir atmosfere sahip olduğunu belirterek, “Son dönemde daha olumlu bir atmosfer var ama zorluklar da var. Zorluklar da AB’nin içinde. AB’nin her politikasında bir bölünmüşlük var ve ister istemez Türkiye karşıtlığı da var. Bazı ülkeler de bunu körüklüyor.” diye konuştu.
Güney Kıbrıs Rum Yönetimi (GKRY) ve Yunanistan’ın ise Türkiye-AB ilişkilerini rehin almaya çalıştığını söyleyen Çavuşoğlu, “Doğu Akdeniz’deki kararlı adımlarımız neticesinde biraz gerginlik oldu ama biz de kendi hakkımızı, Kıbrıs Türk halkının haklarını savunmaya çalışıyoruz.” dedi.
Çavuşoğlu, Türkiye’nin diplomasiyle bir çözüm bulmak için tanıdığı fırsatların GKRY ve Yunanistan tarafından kullanılamadığını dile getirerek, “Yeni fırsatlar da ortaya çıktı bakım için gemimizin gelmesiyle. Dolayısıyla pozitif bir atmosferde, daha önce tüm çağırımıza rağmen istikşafi görüşmelere yanaşmayan Yunanistan da bu görüşmelere hazır olduğunu açıkladı. Yunanistan 2016 yılından bu yana bizimle bu görüşmeleri yapmaktan kaçtı. Burada olumlu bir atmosferde biz diplomasiye varız diyoruz. Kendine güvenen ülke masada olmalı, diplomaside aktif olmalı ve tezlerini güçlü şekilde savunmalı.” ifadelerini kullandı.
“KIBRIS’TA HAKÇA PAYLAŞIM”
Doğu Akdeniz’de sorunların tartışılacağı bir konferans fikrinin Türkiye’den çıktığını ifade eden Çavuşoğlu, “Doğu Akdeniz etrafındaki kıyıdaş ülkelerle bir araya gelip hakça paylaşım konusunda bir anlaşmaya varız dedik. Bugüne kadar Türkiye’yi dışlayıcı adımlar atıldığı için bu adımlar karşısında biz de kendi adımlarımızı attık.” diye konuştu.
Konferansa kimlerin katılacağı, çözümü zor ve kolay konular gibi alanlarda çalışmaların sürdüğünü söyleyen Çavuşoğlu, Kıbrıs konusunun da konferans için önemli olduğunu belirtti.
Çavuşoğlu, “Burada bir konferans olacaksa Kıbrıs’tan her iki tarafın da katılması gerek. Türk tarafı olmayacaksa Rum tarafının da katılması doğru olmaz çünkü hakça paylaşım için iki tarafı da dinlemek lazım. Kıbrıs’ta bir siyasi çözüm konusunda garanti yok ama hidrokarbon zenginliklerinin paylaşım konusu çok basit. Hakça paylaşımı tesis etmemiz gerek. Bunun için konferansa ya iki tarafın katılması ya da hiçbirinin katılmaması gerek. Bizim tercihimiz iki taraf da gelsin. Bu sorunu da belki burada çözeriz. Bunu çözersek de Doğu Akdeniz’de sorunun yüzde 51’i çözülmüş oluyor.” ifadelerini kullandı.
Doğu Akdeniz konusunda Türkiye’nin tezlerinin AB üyelerine anlatıldığını ifade eden Çavuşoğlu, “AB ülkelerinin çoğu Türkiye’nin haklı taleplerini çok iyi anlıyorlar. Doğu Akdeniz konusunda da önemli üye ülkelerin dışişleri bakanları ve liderleri bile hukuken, Meis konusunda, sözde Sevilla haritası konusunda Türkiye’nin haklı olduğunu, Meis için talep edilen kıta sahanlığı konusunda Türkiye’nin haklı olduğunu kabul ediyorlar.” diye konuştu.
Türkiye’nin tezlerini anlatırken uluslararası hukuktan, uygulamalardan örnekler verdiğini belirten Çavuşoğlu, bir mektupla bunların Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK) üyeleri, geçici üyeleri, NATO Genel Sekreteri ve AB üye ülke liderlerine de anlatıldığını vurgulayarak, “Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron da o mektubu alınca görüşmek istedi. Merkel de mektubu okuduğunu, konuların güzelce anlatıldığını ve üzerine çalışılması gereken alanlar olduğunu söyledi.” ifadelerini kullandı.
Çavuşoğlu, Türkiye’nin haklılığının yeterli olmadığına da değinerek, “AB’de kararlar konsensüsle alınıyor. Bu tabiri kullanmak istemiyorum ama GKRY ve Yunanistan burada başka konuları bahane ederek AB’yi rehin almış durumda. ‘Haksız olsak da bizi desteklemezseniz diğer kararları veto ederiz.’ diyorlar. En son GKRY, ‘Türkiye’ye yaptırım kararı almazsanız Belarus’la ilgili kararı veto ederiz.’ dedi. Belarus’la Doğu Akdeniz’in ne alakası var?” dedi.
Bu durumun AB’de de rahatsızlığa neden olduğunu belirten Çavuşoğlu, AB’nin reform sürecine girmesi gerektiğine de işaret etti.
“YUNANİSTAN”
Çavuşoğlu, Türkiye ile Yunanistan arasında geçmişten bu yana çözülmemiş sorunların konuşulması için 2000 yılında istikşafi görüşmeler mekanizmasının kurulduğunu, bu mekanizmanın ilk toplantısını ise 2002’de yaptığını hatırlattı.
Çavuşoğlu, Yunanistan’ın da diyaloğa açık olduğunu söylemesinin olumlu bir adım olduğunu dile getirerek, Yunanistan’ın Ege ve Akdeniz’de kışkırtıcı adımlardan da vazgeçmesi gerektiğinin altını çizdi.
Meis adasındaki Yunanistan bayrağına yönelik saldırıya da değinen Çavuşoğlu, şunları söyledi:
“Biz millet olarak kendi bayrağımız için hassasız, herkes de kendi bayrağı için hassastır. Bizim bayrağımız geçtiğimiz günlerde Yunanistan’da yakıldı ve tepki gösterdik. Kendi bayrağımıza gösterdiğimiz hassasiyeti herkesin bayrağına göstermeliyiz. Biz bayraklara yapılan saldırıları doğru bulmuyoruz. Yunanistan’la ilişkiler gergin diye bu ilkesel tutumdan vazgeçecek değiliz. Savaşlarda bile Türk milleti başkalarının bayraklarına, sembollerine saygı duymuştur. Biz de kendi bayrağımıza saygı bekleriz.”
“ABD”
ABD’nin bugüne kadar Kıbrıs, Doğu Akdeniz ve Türkiye-Yunanistan ilişkilerinde dengeli bir tutum sergilediğini kaydeden Çavuşoğlu, AB’nin Rum kesimini üye yaparak uluslararası hukuku çiğnediğini ve anlaşmaları yok saydığını belirtti.
Çavuşoğlu, şöyle devam etti:
“Ancak burada ABD’nin iki tarafa da eşit davrandığını gördük. Hatta önceki dönemde ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden ve ABD Dışişleri Bakanı John Kerry, adaya gittiklerinde kuzeye de geçip KKTC’deki yetkililerle görüştüler. ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo bunu yapmadı. Kendisine de ‘Daha önceki yöneticiler yapıyordu, sizde yapmanız lazım.’ diye telefonda söyledim. Burada eşitliği bozmamanız lazım. ABD’nin her ne kadar ‘Öldürücü silah vermiyoruz, sadece askeri malzeme ve kılık kıyafet veriyoruz.’ diyerek 1 yıllığına da olsa Rum kesimine uygulanan silah ambargosunu kaldırmaları da doğru değil eşitliği bozuyor. Bizim itirazımız o.”
ABD’nin Doğu Akdeniz konusunda genellikle bir tutum sergilemediğini kaydeden Çavuşoğlu, ABD’nin daha çok bunun diyalog ve diplomasiyle çözülmesi gerektiğini vurguladığını ve bu konuda kendilerinin bir sıkıntı görmediğini ifade etti.
Çavuşoğlu, ABD yönetimlerinin diaspora ve lobi güçlerinin etkisinde her zaman kaldığını belirterek, “Son zamanlarda, sembolik de deseler ABD’nin Kıbrıs’taki politikası eşitliği bozuyor, bu da doğru değil. Kendilerine de her düzeyde bunu ilettik.” dedi.