Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, her ikide birde “Rumlar bizim ortağımız” diye vurgulayıp duruyor.
1959-60 anlaşmaları ile ortak olduk. Olduk da ne oldu?
Üç yılda, yani 19632de devleti işgal ettiler.
Devlette çalışan Türkleri devletten kovdular.
Kıbrıs Türk halkını evini, barkını, malını mülkünü, sahip olduğu değerleri terk ederek canını kurtarma derdi ile göç ettirdiler.
Bu göç 1958 de de yaşanmıştı. Yani beş yılda iki göç.
Ekonomik aktiviteyi tümüyle ellerine geçirdiler.
Ülke yönetimini tamamen ellerine geçirdiler.
Kıbrıs Türk halkını gettolara kapadılar. Tıpkı Nazilerin Alman olmayanlara uyguladığı yok etme politikası ile karşı karşıya bıraktılar.
Getto dışına çıkan her Türk katledildi.
Halkımız Türkiye’den gelen yardımlarla, yokluk içinde yoksullukla, her türlü insan hakkından, hatta yaşam hakkından mahrum edilerek sadece hayatta kalma mücadelesini sürdürmeye çalıştı.
Hastalanıp hastaneye baş vuranlar katledildi.
Akıncı’nın “ortağımız” dediği halk, işte bu halk Yani Rum halkı. Kıbrıs Türk halkına bunları reva gördüğünü sadece ben değil, sadece halkımız değil, sadece Türkiye değil, dünyanın her yerinde insanlığını kaybetmemiş herkes gördü ve duydu.
1974’de köylerde Kıbrıs Türk halkına karşı soykırıma giriştiler. Muratağa, Atlılar, Sandallar ve Taşkent’te toplu katliam yaptılar. Türkiye gelmese Kıbrıs Türk halkının sonu katliam çukurları olacaktı.
Soruyorum; Bütün bunları yapan Rum halkı nasıl oluyor da “ortağımız” oluyor?
Soruyorum Akıncı’ya;
Ben daha Ortaokul öğrenicisi iken bisikletle Larnaka Ortaokulu’na giderken yollarda karşılaştığımız bizden büyük Rum öğrencilerin bizi “Şillo Turko” diye aşağılayanlar nasıl oluyor da ortağımız oluyor?
1955’den başlayarak Türkleri tehdit etmeleri nasıl bir ortaklığın temelleridir?
1958’de Arpalık köyündeki insanlık dışı Rum vahşetini uygulayanlar nasıl oluyor da sizin indinizde ortağımız oluyor?
Yine o tarihlerde sabahleyin işine gücüne gitmek için, Rum korkusu ile konvoy halinde köyden çıkan Sinde halkına pusu kuran ve insanlarımızı toplu olarak katleden terörist Rum için hangi vicdan ile “Bizim Ortağımız” diyebiliyorsun?.
Yazıklar olsun.
Başka ne diyebilirim ki?