Kendisini milliyetçi olarak tanıtan ve ulusal güçleri zaafa uğratmak için algı operasyonları ile siyasi provokatif haberler üreten Sabahattin İsmail’in , Güney Kıbrıs’taki AKEL partisi ile olan ilişkileri su yüzüne çıktı.
SEFEROĞLU’NUN EVİNDE KALDI
Sabahattin İsmail, uzun bir süre Kanada’da kaldıktan sonra, KKTC’nin bağımsızlık ilanı öncesinde Londra’ya giderek, AKEL’in Merkez Komitesi Üyesi olan Nurettin Seferoğlu’nun evine yerleşti. Nurettin Seferoğlu ile birlikte AKEL ile ilişkilere karşı çıkan ve “AKEL’den kurtulmalıyız” diyen CTP yöneticilerine karşı savaş açtı.
SEFEROĞLU KİMDİR?
AKEL Merkez Komitesi Üyesi ve “Türk Kolu” yöneticilerinden olan Nurettin Seferoğlu, 1958 yılında bazı TMT üyelerini ihbar ettikten sonra Londra’ya kaçmıştı. AKEL’in talimatlarına göre hareket eden Seferoğlu İngiltere’de yaşayan Kıbrıslı Türkler arasında ve KKTC’de beşinci kol faaliyetlerini organize edip yürütüyordu. Seferoğlu, 1966 yılında da Rum Yönetimi’nin talimatı üzerine TMT’ye karşı “Kıbrıs Türk Vatanperverler Örgütü”nün kuruluşunda yer aldı. Bu örgütün görevi de Kıbrıs Türklerini TMT’ye karşı kışkırtmak ve istihbarat faaliyetlerinde bulunmaktı.
SOYER’İN ANLATTIKLARI
CTP eski Genel Başkanı ve eski Başbakanlardan Ferdi Sabit Soyer de yaptığı açıklamalarda “Sabahattin İsmail’in Nurettin Seferoğlu’nun adamı olduğunu” belirtirken, bugüne kadar bilinmeyenleri de dile getirdi. Soyer’in anlattıkları şöyle;
“CTP YETERİNCE AKEL’Cİ DEĞİL”
“Nurettin Seferoğlu ile tartışmamızın sebebi, bugün çok farklı bir çizgide olan bir zatla, Seferoğlu sanki de Kıbrıslıların temsilcisiymiş gibi sürekli kontak halindeydi. Bu zat da Sabahattin İsmail’di. Ama bu tür insanların da bizim hareketimiz içindeki etkinliği çok sınırlıydı. Nurettin’e karşı antipati biraz da bundan doğdu. Sabahattin İsmail ile yazışır, mektuplaşırdı. Nitekim, Sabahattin CTP’den istifa ederken CTP’nin yeterince AKEL’ci ve yeterince komünist olmadığını söyledi.”
AKEL’E KARŞI ÇIKANLAR TASFİYE EDİLDİ
Sabahattin İsmail , Londra’da Nurettin Seferoğlu’nun evinde kalırken, CTP içerisinde AKEL’e karşı çıkan ve “AKEL’in kuyruğundan kurtulmalıyız” diyen CTP yöneticilerini tasfiye etmek için her yolu ve yöntemi kullandı. “AKEL, Kıbrıs Türklerine azınlık hakları verecek” diyerek AKEL’e karşı çıkan CTP yöneticilerine karşı yalan ve iftiraya dayalı kara propaganda yürüttü. Sonuçta AKEL’e karşı çıkan pek çok CTP yöneticisi tasfiye edildi.
SEROYDAŞ ANLATIYOR
O dönemde CTP’nin Örgütlenmeden Sorumlu Genel Sekreter Yardımcısı olan Tahir Seroydaş’ın anlattıkları ise şöyle;
“Tek ülke tek komünist partisi düşüncesi ile ‘Kıbrıs Türklerine azınlık hakları vereceğiz’ diyen AKEL’e karşıydım. Bu nedenle beni tasfiye etmek için hareket başlatıldı. Beni hain ve ajan olarak nitelendiriyorlardı. Bu, tamamen Nurettin Seferoğlu’nun kışkırtmasıydı. Sabahattin İsmail o sıralarda solcuydu ve Londra’daydı. Onlar oradan CTP’ye gönderdikleri mektuplarda benim tasfiyemi istiyorlardı. ‘Tahir AKEL’i reddediyor’ diyorlardı.”
PARALAR NE OLDU?
Seroydaş açıklamalarında, bağışlar konusuna da değinirken, şunları anlatır; “ Londra’daki Türk AKEL’ciler her yıl partiye para öderdi. Çoğu zaten işadamıydı ve herkes gelirine göre verirdi. Ama mesela yılda 10 bin, 20 bin pound verenler vardı.”
Ama ne var ki, CTP’ye gönderilmek için verilen paralar tamamen Nurettin Seferoğlu’nun kontrolü altındaydı. Bu paraların CTP’ye gönderilip gönderilmediği veya kimlere verildiği ise hala daha bilinmiyor. Seferoğlu, bugüne kadar da bu paraların nereye harcandığını ve kimlere verildiğini açıklamadı.
LONDRA’DA EV
Nurettin Seferoğlu’nun “adamı” olarak bilinen Sabahattin İsmail’in Londra’da yakınları adına bir ev satın aldığı iddia edilirken, KKTC’ye döndükten sonra bir anda siyasi görüşlerini değiştiren ve devlet memuru olan Sabahattin İsmail’in mal varlığı da dikkat çekiyor.
MAL VARLIĞI
Sabahattin İsmail’in devlet memuru iken kendisi ve yakınları adına satın aldığı mallar ise şöyle; Lefkoşa Metehan’da bir daire, Girne merkezde bir daire, Alsancak’ta süper lüks bir villa, Ankara Bahçelievler’de 2 daire, Ankara Çankaya’da 2 daire, biri Mercedes olmak üzere iki lüks araç. Satın alınan bu malların değeri 1 milyon Dolar’ı geçerken, Sabahattin İsmail bu parayı nereden bulduğunu ise hala daha açıklamadı.
“DENKTAŞ’IN DANIŞMANI DEĞİL”
Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf R. Denktaş’ın çok uzun yıllar danışmanlığını yapan Aydın Akkurt, Sabahattin İsmail’in Cumhurbaşkanlığı’nda “Danışman” olarak görev yapmadığını belirtirken, şunları anlattı;
“Tahsin Ertuğruloğlu Dışişleri Bakanı olunca Sabahattin İsmail’i bazı olumsuz davranışları nedeniyle görevden aldı. Boşta kalan Sabahattin İsmail, Cumhurbaşkanlığı’na gelerek görev istedi. Kendisine herhangi bir görev verilmedi. “Kitap yazacağını” söylemesi üzerine de kendisine sadece bir oda verildi. Daha sonra yaşananları ise günü geldiğinde belgeleriyle açıklayacağım.”
“ERGENEKON KUMPASI”
Bu arada haber merkezimize, bazı olaylarla ilgili olarak da çok dikkat çekici haberler ve iddialar gelmeye başladı. Haber merkezimize ulaştırılan bir mektupta, şöyle deniliyor;
“Kurucu Cumhurbaşkanı Denktaş’ın çalışma ofisine dinleme cihazlarını koyan ve kayıtları daha sonra FETÖ’ya gönderen kişinin kim olduğunu tahmin ediyoruz. Ulusal güçlerin arasına sızdırılan bu ajan, KKTC’deki bazı komutanlar ile dernek başkanlarını da Ergenekoncu diye ihbar eden kişidir. Yaptığı bu hizmetlere karşılık çok büyük paralar almıştır. Bu kişi, son günlerde de UBP ve UBP milletvekillerine yönelik olarak sosyal medyada çok çirkin saldırılar yapmaktadır. ”