Kıbrıs konusunda 50 yıldır yürütülen görüşmelerin Rumların çözüm karşıtı ve bağnaz tutumlarından dolayı, bir sonuca ulaşmasının mümkün olmadığı ortaya çıkmıştır.
Rum tarafı geçen 50 yıllık süre içerisinde sürekli olarak zamana oynamış, müzakere masasına çözüm için değil, çözümü engellemek için oturmuştur.
Son olarak Crans Montana’da gerçekleşen müzakerelerde de Rum-yunan ikilisinin çözüm istemediği bir kez daha gözler önüne serilmiştir.
Rum-Yunan ikilisinin hedefi çözüm değil, Türkiye’nin garantörlüğünü kaldırmak, Türk askerini Kıbrıs’tan uzaklaştırmak ve sonuçta Kıbrıs Türk halkını yok etmektir.
***
Müzakerelerin çökmesi ile birlikte Kıbrıs Türk tarafı Türkiye ile birlikte yeni bir yol haritası belirlemek için harekete geçmiştir. Rum-Yunan ikilisi de bunu engellemek için her yola ve her yönteme başvurmaktadır. Şimdi de AB ve ABD, Rum yönetimi ile işbirliği içerisinde, görüşmeleri yeni bir uyduruk statü içerinde başlatmak için hareket ediyor.
Kısaca KKTC ambargolar altında 50 yıl daha sıkıştırılıp teslim olmamız beklenecek.
Şimdi yapılması gereken ne olmalı, nasıl bir yol alınmalı? .
Mesela Singapur örnek alınabilir.
KKTC Akdeniz’in Singapur’u olabilir.
KKTC, Singapur’u örnek alarak hareket edebilir. .
Akdeniz’deki ticaret merkezi neden KKTC olmasın, Akdeniz’in göbeğinde neden bir Singapur olmayalım?
Ticaretimiz gelişecek,
Turizm devleşecek
Emlak sektörü büyüyecek
İnşaat sektörü canlanacak, büyük bir atılım yapacak.
Yat limanlarımız yetmeyecek, yeni yat limanları yapılacak.
ve daha neler, neler.
Bunu başarabilmek için de her şeyden önce müzakere masasında Rum’un esiri olmamıza son vermeliyiz. .
En önemlisi de neyi bekliyoruz, KKTC’yi tanıtma çalışmalarına derhal başlamalıyız.