NACAK GAZETESİ-KKTC’nin Milli Eğitim ve Kültür Bakanı Özyiğit, Rumlarla birlikte hazırlanan deklarasyona imza attı. Deklarasyonda şöyle deniliyor; “Vatanımız bölünmüş durumda olmaya devam ettiği sürece hiçbir kazanım kalıcı ve istikrarlı olamaz. Ortak vatanımızın geleceği her şeyin üzerinde tutulmalı. Ortak vatan için mücadele edilmeli. Milliyetçilerin ayaklarının altındaki halıyı çekecek önlemler alınmalı.”
Dünya Sendikalar Federasyonu (DSF) üyesi Güney ve Kuzey Kıbrıs’tan sendikalar; PEO, DEV-İŞ, KTÖS, KTOEÖS, KTAMS, BES, DAÜ-SEN, KOOP-SEN 20 Ekim günü “Barış ve Yeniden Birleşme Buluşması” etkinliği düzenledi.
Etkinlikten sonra ortak deklarasyon imzalandı.
Deklarasyonda, “Yurdumuz bölünmüş durumda olmaya devam ettiği sürece hiçbir kazanım kalıcı ve istikrarlı olamaz” vurgusunda bulundu. Deklarasyonda liderlere, “Ortak vatanımızın geleceğini her şeyin üzerinde tutun” çağrısı da yapıldı.
Kuzey ve Güney Kıbrıs’tan sendikaların 20 Ekim günü Ledra Palas yanındaki Chateau Status’da düzenlediği etkinliğe siyasiler de katıldı. Etkinlikte bir araya gelen İkinci Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat ile Rum Yönetimi eski lideri Dimitris Hristofyas sohbet etti.
Etkinlikte, Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP), Yeni Kıbrıs Partisi (YKP), Kıbrıs Sosyalist Partisi (KSP), Birleşik Kıbrıs Partisi (BKP), Güney Kıbrıs’tan AKEL genel sekreterler, TDP genel başkan düzeyinde temsil edildi.
“YENİDEN BİRLEŞME”
Ev sahibi sendikalar adına ilk sözü PEO Genel Sekreteri Pambis Kiritsis ile Dev-İş Genel Başkanı Hasan Felek aldı.
Ortak dilde hazırlanan metni okuyan Kiritsis ile Felek, “Bizim ve çocuklarımız için umut veren bir gelecek sadece Kıbrıs sorununun adil ve yaşayabilir çözüm aracılığıyla ve yeniden birleşmiş, barışçıl ve demokratik ortak bir vatan çerçevesinde etkin bir biçimde güvence altına alınabilir” dedi.
Kiritsis ile Felek, “Kıbrıs’ın yeniden birleşmesi boğucu bir şekilde daralmaktadır. Bunun için yeni çabanın başlaması, emekçilerin ve toplumun ve daha genelde halkın mümkün olan en aktif ve kitlesel katılımı aracılığıyla kararlı desteğini görmesi tamamen zaruridir” vurgusunda bulundu.
VASİLİU’DAN MESAJ
Etkinliğe katılamayan Rum Yönetimi eski Başkanı Yorgos Vasiliu konuklara mesajı gönderdi.
Vasiliu mesajında “Her iki taraf da sadece kendi arzularının uygulanmasının mümkün olmayacağını anlamalı” dedi.
Vasiliu, “Çözüm iki toplumun liderlerinin meselesi değil, halkın inşası olmalı” ifadesini kullandı.
Vasiliu’nun mesajından sonra CTP Genel Sekreteri Erdoğan Sorakın, AKEL Genel Sekreteri Andros Kiprianu, TDP Genel Başkanı, Milli Eğitim ve Kültür Bakanı Cemal Özyiğit, BKP Genel Sekreteri Salih Sonüstün, YKP Genel Sekreteri Murat Kanatlı, KSP Genel Sekreteri Mehmet Birinci konuştu.
Güney Kıbrıs’tan Birleşik Demokrat Parti, Barış ve Yeniden Birleşme Hareketi’nden temsilciler de söz aldı. Daha sonra da sendika yetkilileri konuştu.
Konuşmalarda, Kıbrıs’ta iki toplumlu, iki bölgeli, siyasal eşitliğe dayalı, tek uluslararası kimlik, tek vatandaşlık içeren federal bir yapıya ulaşılması hedefine işaret edildi.
İki toplumdan sendikaların, siyasal partilerin, siyasi şahsiyetlerin ve sivil toplum örgütlerinin katıldığı, “Barış ve Yeniden Birleşme Buluşması”, tartışma ve kolektif fikir teatisinden sonra deklarasyon imzalandı.
DEKLARASYON
Deklarasyonun, Kıbrıslı Rumlara, Kıbrıslı Türklere, Ermenilere, Maronitlere ve Latinlere hitap edecek, çözüm sürecine olumlu ve aktif katkı için geliştirilecek ortak faaliyetlerin çerçevesini teşkil edeceği belirtildi.
Oy birliğiyle kabul edilen deklarasyon şöyle:
“Barış tamamen insancıl evrensel bir nimettir. Kıbrıs sorununun çözümü ve ortak vatanımızın yeniden birleşmesi için Kıbrıslıların mücadelesi barış, güvenlik, işbirliği ve sosyal ilerleme için bölgemizin ve aynı zamanda tüm dünyanın halklarının mücadelesini güçlendirmektedir.
Ülkemizin ilerici insanları için Kıbrıs sorununun çözümü acil gereksinim olmaya devam etmektedir. Yurdumuz bölünmüş durumda olmaya devam ettiği sürece hiçbir kazanım kalıcı ve istikrarlı olamaz. Tek egemenliği, tek uluslararası kimliği ve tek vatandaşlığı olan bir devlet çerçevesinde, BM belgelerinde de belirtildiği şekliyle, siyasi eşitliğe dayalı, iki bölgeli iki toplumlu federasyon çözümü için iki toplum arasındaki Üst Düzey Doruk Antlaşmaları’nda ve BM kararlarında da yer alan hedefe istikrarlı bir biçimde bağlıyız.
Toplumlar arası görüşmeler iki toplum arasında onurlu ve karşılıklı kabul edilir bir anlaşma için tek yoldur ve bunun için Kıbrıs sorununun ciddi ve özlü müzakereler aracılığıyla çözümü için barışçıl süreci aktif ve elle tutulur bir biçimde destekliyoruz. Yıllardır uğrunda mücadele ettiğimiz sonuca ulaşılması için Kıbrıslı Rumlar ve Kıbrıslı Türkler arasında mümkün olan en iyi koşulları yaratmak için iki toplum içerisinde de birlikte çalışıyoruz.
Görüşme süreci ne yazık ki Crans Montana’da talihsiz bir şekilde kesintiye uğradı ve sonuç olarak Kıbrıs sorunu aylardır kısır ve çok tehlikeli bir durgunluk içerisinde bulunuyor. Kıbrıs sorunu çözümsüz kaldığı sürece yurdumuz bölünmüş durumda kalmaya devam ettiği için, çıkmazdan zarar görenler başta Kıbrıslı Rumlar ve Kıbrıslı Türkler, Kıbrıslıların tümüdür.
BM Genel Sekreteri’nin özel görevlisi olarak Sayın Lute’un Kıbrıs’a gerçekleştirdiği ziyaret ve temaslar, BM Genel Merkezi’ndeki buluşmalar ve BM Genel Sekreteri’nin Güvenlik Konseyi’ne kısa bir süre önce sunduğu raporu, Kıbrıs sorununun çözüm yolunun açılması ve olumlu sonuca ulaşılması hedefiyle, müzakere sürecinin yeniden başlaması için, uluslararası faktörler tarafından ortaya koyulan son bir çabaya işaret etmektedir. Ortak vatanımızın iyiliği için, bu kez bu çabanın başarıya ulaşması gerektiği inancındayız. Aksi takdirde bu sürecin de olası bir çöküşü şüphesiz Taksim’i daha da yaklaştıracak ve Kıbrıslı Rum, Kıbrıslı Türk, Maronit, Ermeni, Latin, bütün Kıbrıs halkı için tehlikeli koşullara yol açacaktır.
Aynı zamanda müzakereci de olan iki toplumun liderlerinin rolünün özellikle önemli olduğu görüşündeyiz. Liderlerden beklentilerimiz ve taleplerimiz var. Onlar mevcut koşullarda yapmaları gerekeni yaparak ortak vatanımızın geleceğini her şeyin üzerinde tutmalıdırlar. BM Genel Sekreteri’nin Crans Montana’da sunduğu ve altı noktayı içeren çerçevenin doğru değerlendirilmesi için sorumlu, yaratıcı yaklaşım ve iki bölgeli iki toplumlu federasyon çözümünün hedeflenmesinde netlik ve istikrar gerekmektedir. Onların müzakerelerde olumlu ve yapıcı tutum sergilemeleri ve aynı zamanda halkı çözüm ve yeniden birleşmeye hazırlayacak önlemleri, çözümün sağlayacağı yararları gösteren önlemleri, güvensizlik ve korku tüccarlarının ve milliyetçilerin ayaklarının altındaki halıyı çekecek önlemleri almaları gerekmektedir.”
GÜNDEM
19 Kasım 2024SPOR
19 Kasım 2024GÜNDEM
19 Kasım 2024SPOR
19 Kasım 2024SPOR
19 Kasım 2024GÜNDEM
19 Kasım 2024GÜNDEM
19 Kasım 2024Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.