Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, İngiltere temasları kapsamında, Martin Daubney’nin sunuculuğunu yaptığı GB News’un canlı yayın programına katıldı.
Cumhurbaşkanı Tatar programda yaptığı açıklamada, İngiltere’yi, Yunan Cuntası’nın Kıbrıs Anayasası’na aykırı olarak gerçekleştirilen darbenin üzerine Türkiye’nin gerçekleştirdiği Kıbrıs Barış Harekatı’nın 50. yılı dolayısıyla düzenlenen çeşitli etkinliklere katılmak amacıyla ziyaret ettiğini söyledi.
Cumhurbaşkanı Tatar, “Türkiye, bir garantör güç olarak, Kıbrıslı Türkleri korumak ve Kıbrıs’ın Yunanistan’a bağlama girişimini durdurmak zorundaydı. O zamandan bu güne Kıbrıslı Türkler, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ile Kuzey’deki pozisyonlarını pekiştirmiştir. Kıbrıslı Rumlar ise ‘Kıbrıs Cumhuriyeti’ olarak bilinen ve aslında tamamen Kıbrıslı Rumlardan oluşan bir devlettir” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Tatar şunları belirtti:
“İngiltere adadan ayrıldığında, o dönemde bir İngiliz Kraliyet kolonisi olan Kıbrıs Cumhuriyeti’nde Kıbrıslı Türklerin, Kıbrıslı Rumlarla eşit kurucu ortak olacaklarına dair bir söz vermişti. Ancak 1963’te, Cumhurbaşkanı Makarios, yeni cumhuriyetin kurulmasının sadece Kıbrıs’ın Yunanistan’a bağlanması (ENOSİS) için bir basamak olduğunu ilan etti. Kıbrıslı Türkler daha sonra silah zoruyla devletin dışına itildiler ve Anavatan Türkiye’nin, Kıbrıs’a müdahale etmesini beklemek zorunda bırakıldık.
Artık halkım için adalet çağrısı yapıyorum. Kıbrıslı Rumların tanınan bir devleti var ve ayrıca, adil olmayan bir şekilde, 20 yıl önce BM Kapsamlı Çözüm Planı (Annan Planı) çerçevesinde yapılan eş zamanlı referandumları reddetmelerine rağmen AB üyesi yapıldılar. Planı reddettikten sonra Kıbrıslı Rumlar AB üyeliğiyle ödüllendirilirken, Kıbrıslı Türkler plana destek verdikleri halde birliğin dışında bırakıldılar. O dönemde, Kıbrıslı Türklere, çözüm planına evet dedikleri takdirde insanlık dışı izolasyonun ve kısıtlamaların, Kıbrıslı Rumların oyundan bağımsız olarak, kaldırılacağı sözü verildi. Ancak bunların hiçbiri gerçekleşmedi”.
Cumhurbaşkanı Tatar, doğrudan uçuşların, doğrudan ticaretin ve doğrudan temasın yapılamadığı haksız ambargolar ve izolasyonların Kıbrıslı Türklere dayatılmaya devam ettiğini belirterek, Kıbrıslı Rumlar bugün AB’deki pozisyonlarını kullanarak Kıbrıslı Türkleri ambargolarla sıkıştırdığını kaydetti. Cumhurbaşkanı Tatar, “Bize bu şekilde bir çözümü dayatmaya çalışıyor. Biz dayatılmış bir çözümü asla kabul etmeyeceğiz” dedi.
Cumhurbaşkanı Tatar’ın İngiltere’deki ziyaretine, Parlamento’daki etkinliklere katılımına ve İngiliz hükümetinden beklentilerine ilişkin soru üzerine Cumhurbaşkanı Tatar şunları söyledi:
“Birleşik Krallık’ta 350 binden fazla Kıbrıslı Türk yaşıyor. Kuzey Kıbrıs’ta yaşayan yaklaşık 20.000 İngiliz vatandaşı vardır. Yıllar içinde çok iyi bağlantılar kurduk. Buradaki halkımız İngiliz toplumuyla bütünleşmiş durumdalar. Binlerce insanımız Kıbrıslı Türkleri destekliyor, ancak ne yazık ki halkıma yönelik eşitsizlik halen devam etmektedir.”
Cumhurbaşkanı Tatar, Birleşik Krallık hükümetine, Kıbrıs’ın garantör güçlerinden biri olarak Kıbrıslı Türkler ve Kıbrıslı Rumlara karşı sorumlulukları ve yükümlülükleri olduğunu hatırlatarak, “Kıbrıs Türk halkına yönelik bu eşit olmayan muamelenin gözden geçirilmesini istiyorum. Adaletsizliğe son verilmesi çağrısında bulunuyorum. Birleşik Krallık, Kıbrıs’ta tarihsel olarak yaşananları çok iyi biliyor. Birleşik Krallık’tan, özden gelen haklarımıza saygı göstermesini talep ediyoruz. Ayrıca en büyük adaletsizliklerden birinin doğrudan uçuşların yapılmaması olduğunu söylüyoruz. Birleşik Krallık’ın bu konudaki politikasını gözden geçirmesi gerekiyor. İzolasyonlarımızın hafifletilmesi, barışa katkıda bulunacaktır” dedi.
Cumhurbaşkanı Tatar, iki devletli bir çözüm için yeni bir vizyon ortaya koyduğunu belirterek şunları söyledi:
“Son 60 yıldır fiilen kendi kendimizi bir devlet olarak yönetiyoruz, Kıbrıslı Rumlar da öyle. Onca yılın ardından birleşme kesinlikle imkansızdır. Federal temelde 50 yılı aşkın süredir müzakereler yapıldı. Bu görüşmelerin hiçbiri bir çözüme ulaşmadı. Bu başarısızlıklar, 2004 Annan Planı’nda ve son olarak Temmuz 2017’de Crans-Montana’da görüldü. Tüm bu süreçler, Kıbrıslı Rumların AB’de tanınan bir devlet olmaları nedeniyle başarısız oldu. Basitçe söylemek gerekirse, Kıbrıslı Rumlar, Kıbrıslı Türklerle adanın yönetimi, zenginliği ve kaynakları konusunda iktidarı paylaşmaya hazır değildirler. Federal temeldeki müzakereler yıllar boyunca tükenmiştir. Artık vizyonumuz, Kıbrıs’ta iki devletli bir çözümdür. Enerji, su, doğal kaynaklar ve birçok alanda iş birliği yapalım; bu şekilde, hem Kıbrıslı Türkler hem de Kıbrıslı Rumlar için kazan-kazan olacaktır.”
GÜNDEM
21 Aralık 2024SPOR
21 Aralık 2024GÜNDEM
21 Aralık 2024SPOR
21 Aralık 2024SPOR
21 Aralık 2024GÜNDEM
21 Aralık 2024GÜNDEM
21 Aralık 2024Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.