DOLAR 34,8470 0.01%
EURO 36,8223 0.02%
ALTIN 2.977,770,11
BITCOIN 3373761-3,13%
Lefkoşa
°

02:00

İMSAK'A KALAN SÜRE

“Türkiye işgalci değildir”

“Türkiye işgalci değildir”

ABONE OL
16 Ekim 2017 09:15
“Türkiye işgalci değildir”
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Kıbrıs’ta Zürih ve Londra Antlaşmaları’nın gereğiuygulandı. Türkiye işgalci bir devlet değildir. Kıbrıs, 1974’ten itibaren işgal altında değildir. Zürih ve Londra Antlaşmaları var. Türkiye ve İngiltere garantör devlettir. Bu anlaşma dolayısıyla adada bulunmaktadır. Bunu “işgal” diye nitelendirmek yanıltmadır, yanılgıya sürüklemektir. Bu yanlış bir hadisedir. Adada bir darbe yapıldı ve bunun üzerine Türkiye, garantörlük gereği hukuka uygun olarak gereken hakkını kullandı
yErmenistan temsilcisinin 1915 olaylarına ilişkin iddiaları var, tarihi yanılgının devam ettiriliyor. 1915 olaylarını tarihin incelemesi gerekir. Herhangi bir soykırım mevzubahis değildir. Tarihçilere ait bir konunu irdelenmeden ve temeline inilmeden siyaseten malzeme yapılması çok yanlıştır. Türkiye’de bugün hiçbir azınlığın, milletin, düşüncenin üzerinde herhangi bir baskı mevzubahis değil. Türkiye tam bir hukuk devletidir. Bunları beğenmeyebilirsiniz. Böyle bir platformda kendiniz beğenmediğiniz için aleyhte beyanda bulunabilirsiniz ama hakikat tektir. Gerçekler bunlardır. Gerçekleri yanıltmayalım

Parrlamentolararası Birlik (PAB) Genel Kurulu’na katılan TBMM Başkanı İsmail Kahraman, Kıbrıs’ta Zürih ve Londra Antlaşmaları’nın gereğinin uygulandığına dikkati çekerek, “Türkiye işgalci bir devlet değildir. Kıbrıs, 1974’ten itibaren işgal altında değildir. Zürih ve Londra Antlaşmaları var” dedi.
Kahraman, PAB 137’nci Genel Kurulu’nda meclis başkanları ve parlamenterlere hitap etti.
Toplantının ana gündemi oluşturan “inançlar arası ve etnik gruplar arası diyalog vasıtasıyla kültürel çoğulculuk ve barışa katkıda bulunmak” konusunun önemine işaret eden Kahraman, hiçbir bireyin, bir başka bireyi farklılıkları yüzünden eleştirme, hakir görme, ayrımcılık yaparak dışlama, psikolojik veya fiziksel şiddet uygulama hakkına sahip olmadığını vurguladı.
“Hoşgörü”, “birlikte yaşam” ve “çoğulculuğun” her zaman sahip çıkılması gereken temel evrensel bir kaide olduğunu dile getiren Kahraman, Türkiye’nin anayasal sisteminin, bireylerin, din, ırk, renk, dil ve benzeri özelliklerine bakılmaksızın yasa önünde eşitliğine dayandığını söyledi. Kahraman, “Anayasamızdaki eşitlik ilkesi çerçevesinde vatandaşlarımız ulusal kültür ve kimliklerinin yanında, kendi kimlik ve kültürlerini yaşama ve yaşatma imkanına sahiptirler.” dedi.
“TÜRKİYE İŞGALCİ BİR DEVLET DEĞİLDİR”
Kahraman, kendisinden önce konuşan Güney Kıbrıs Rum Yönetimi ve Ermenistan temsilcilerinin Türkiye’ye ilişkin konuşmalarına tepki göstererek, iddialarını çürüttü.
Kıbrıs’ta Zürih ve Londra Antlaşmaları’nın gereğinin uygulandığına dikkati çeken Kahraman, “Türkiye işgalci bir devlet değildir. Kıbrıs, 1974’ten itibaren işgal altında değildir. Zürih ve Londra Antlaşmaları var. Türkiye ve İngiltere garantör devlettir. Bu anlaşma dolayısıyla adada bulunmaktadır. Bunu ‘işgal’ diye nitelendirmek yanıltmadır, yanılgıya sürüklemektir. Bu yanlış bir hadisedir. Adada bir darbe yapıldı ve bunun üzerine Türkiye, garantörlük gereği hukuka uygun olarak gereken hakkını kullandı.”
“TARİHİ YANILGI DEVAM ETTİRİLİYOR”
Kahraman, Ermenistan temsilcisinin 1915 olaylarına ilişkin iddialarına da değinerek, tarihi yanılgının devam ettirildiğini vurguladı.

1915 olaylarının tarihin incelemesi gerektiğini belirten Kahraman, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Herhangi bir soykırım mevzubahis değildir. Tarihçilere ait bir konunu irdelenmeden ve temeline inilmeden siyaseten malzeme yapılması çok yanlıştır. Türkiye’de bugün hiçbir azınlığın, milletin, düşüncenin üzerinde herhangi bir baskı mevzubahis değil. Türkiye tam bir hukuk devletidir. Bunları beğenmeyebilirsiniz. Böyle bir platformda kendiniz beğenmediğiniz için aleyhte beyanda bulunabilirsiniz ama hakikat tektir. Gerçekler bunlardır. Gerçekleri yanıltmayalım. Arkasından kalkıp ‘hoşgörü’ diye bazı beyanlarda bulunmayalım.”
“TÜRKİYE ÜZERİNE DÜŞENİ YAPIYOR”
Kahraman uluslararası istikrarı tehdit eden sorunların çoğunun temelinde aşırıcılık, yabancı düşmanlığı, ırkçılık ve hoşgörüsüzlüğün yattığını dile getirerek, Türkiye olarak uluslararası barışın tesisi bakımından üzerine düşeni yaptıklarını söyledi.
Türkiye’ye gelen Suriyelilere, “açık kapı politikası” tatbik ettiklerini dile getiren Kahraman, “Bugün, Türkiye’de 3,2 milyondan fazlası Suriyeli olmak üzere, 3,4 milyonun üzerinde misafiri ağırlamaktayız. Bizler zor durumda bulunanlara kapılarımızı açarız, elimizden gelen her türlü desteği veririz. Bugün Türkiye’de bu nedenle harcadığımız para 30 milyar doları geçti. Uluslararası camianın sağladığı destek ne yazık ki sadece 526 milyon Amerikan dolarıdır.” diye konuştu.
480 BİN ROHİNGYA MÜSLÜMANI’NIN TRAJEDİSİ
Myanmar’da yaşanan gelişmeleri başından itibaren yakından takip ettiklerini dile getiren Kahraman, “Budist ve Müslüman topluluklar arasındaki çatışmalar ve sivillere yönelik şiddet olaylarından büyük endişe duyuyoruz. Bangladeş’e sığınan Rohingya Müslümanlarının sayısının 480 bini aşması ise trajedinin bir başka boyutudur.” dedi.

En az 10 karakter gerekli


HIZLI YORUM YAP

300x250r
300x250r

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.