Rum 1960 anlaşmasında Kıbrıs Cumhuriyeti’nin bağımsızlığında ve egemenliğinde Kıbrıs Türk halkı ile ortak olmayı kabul edip, imza atarken kafasının içinde “ENOSİS” ve Avrupa’nın garantörlüğü altında Yunanlılarla Türklerin GİRİT konusunda yaptığı anlaşması vardı.
Neydi o anlaşma?
Avrupa, Girit devletinin bağımsızlık ve ortaklığını garanti altına alacak. Yunanlı ve Türkler belli sayıda milletvekili ile mecliste temsil edilecek, yönetim yine belli sayıda Türk ve Yunanlı ile yürütülecek, Osmanlı Adayı terk edecek.
Osmanlı ordusu adayı terk ettikten hemen sonra Yunanlılar Girit’i Yunanistan’a ENOSİS YAPTI. Garantör Avrupa seyretti.
Rum’un aklında bu vardı ve 1960 anlaşması Yunanistan’a ENOSİS yapmak için sıçrama tahtası olarak kullanılmak üzere anlaşmayı imzaladı. Ne var ki Rum bu kez bir yanlış yaptı. Garantörlerden biri Türkiye idi.
İkincisi unuttuğu bir başka konu var ki hiç mi hiç kafasında canlandıramadı. Türk milleti ve Kıbrıs Türk halkı egemenliğini hiç kimseye devretmezdi. Türk milleti bunu Türk Kurtuluş Savaşında yedi düvele karşı koruduğu gibi, Kıbrıs Türk halkı da 11 yıl boyunca, yok ve yoksulluk içinde, devleti işgal eden Rum katliamlarına ve zülmune karşı direneceği gerçeği.
Gün geldi 1974’de artık çöktüğümüzü düşünerek, ENOSİSİ gerçekleştirebileceklerini düşündükleri anda, Türkiye geldi karşılarına. Kıbrıs Türk halkını soykırım, katliam ve zulümden korumak adına güvenli bir bölge oluşturdu ve Kıbrıs Türk halkı tarih boyunca bir parçası olduğu Türk milletinin evladı olarak Devletini; 1960 anlaşmalarında kabul gören egemenlik hakkına dayanarak kurdu.
Yarım asrı aşkın bir süredir, dış güçlerin yani emperyalist Hristiyan dünyasının ve tetikçileri Birleşmiş Milletlerin kurguladığı sözde müzakere masalarında egemenliğimizi Rum’a devredecek kurgulamalara karşın egemenliğimize dokunamadılar.
Dokunamadılar da vazgeçtiler mi?
Maalesef içimizdeki Rum tandanslı her biri bir başka kılıkta, kimi sendika ağası, kimi siyaset müptelası, kimi haktan görünenlere karşın direnişimiz devam ediyor.
İşte bu hempalarına dayanan Rum da taviz taleplerinin ritmini yükselterek sürdürmekte.
Bundan önceki yazımda da belirttiğim “Türkiye adadan ordusu ile birlikte çıksın, tek devlette birlikte yaşanabileceğini” ileri sürüyorlar.
Nitekim, Rum Bakanlar Kurulu Sekreteri unvanı ile açıklama yapan zat, “Garantilerin ve Türkiye’nin müdahale hakkının kaldırılması ile bir çözüm olacağını, aksi halde çözüm olamayacağını” ileri sürüyor.
Bu adama bir sözüm var; Sen kendini açıkgöz mü sanıyorsun?
Kıbrıs Türk halkı Türkiye’nin etkin ve fiili garantisinin olmadığı, Türk Silahlı Kuvvetlerinin koruyucu kalkanının bulunmadığı bir anlaşmayı kesinlikle kabul etmeyecek. Geçmişte yaşanan katliamları unutmadığı için bir arada yaşamayı da kabul etmeyecek.
Sen Osmanlıyı AVRUPA sayesinde aldatarak Girit ve Tesalya’yı ENOSİS yapmış olabilirsin. Ama Türk milleti Ege bölgesini sana ENOSİS yaptırmadı. Yunanı Akdeniz’in sıcak sularına döktü.
Kıbrıs’ı da sana ENOSİS yaptırmayacağız. Kıbrıs Türk halkı böyle bir çözümü kabul etmeyecek.
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, kendi kendine yeterli, hukukun üstünlüğü içerisinde bir refah adası oluncaya kadar her şeyi göğüsleyeceğiz.
GÜNDEM
31 Ekim 2024SPOR
31 Ekim 2024GÜNDEM
31 Ekim 2024SPOR
31 Ekim 2024SPOR
31 Ekim 2024GÜNDEM
31 Ekim 2024GÜNDEM
31 Ekim 2024