* Rumların büyük çoğunluğu bir çözümün, kabul edilebilir olması için, bütün kararların çoğunluk tarafından alınmasını öngörüyor, yani diğer bir deyişle nüfusun yaklaşık yüzde 80’ini temsil eden Kıbrıslı Rumların, kararlarını her zaman dayatmasını öngörmesi gerektiğine inanıyor
Rum Yönetimi eski başkanlarından Yorgos Vasiliu Kıbrıs müzakerelerindeki başarısızlığın ana nedenini “kararlılığımız olmaması, bir müzakerenin iki tarafı olduğunu taraflardan ne birinin ne de diğerinin istediklerinin yüzde 100’ünü alamayacağını kabule hazır olmamamızdı” sözüyle izah etti.
Yorgos Vasiliu Alithia’ya verdiği özel röportajda “çözüm, Ada’nın yeniden birleşmesinden ortaya çıkacak büyük ekonomik ve siyasi menfaatler akıldan çıkarılmadan, uzlaşı ürünü olması gerekir” de dedi.
Rumlar arasındaki “fiili durum işimize gelir. Herhangi bir çözüm, fiili durumun idamesinden çok daha zararlı olur” mantığının yanlış olduğuna dikkat çeken Vasiliu “siyasi açıdan iki eşit toplumun federasyonu fikri aleyhine sloganlar ileri götürülüyor” dedi, şunları ekledi:
“NÜFUS”
“Maalesef nüfusun bir bölümü bir çözümün, kabul edilebilir olması için, bütün kararların çoğunluk tarafından alınmasını öngörmesi, yani diğer bir deyişle nüfusun yaklaşık yüzde 80’ini temsil eden Kıbrıslı Rumların, kararlarını her zaman dayatmasını öngörmesi gerektiğine inanıyor.”
Vasiliu geçmişte, müzakerelerin yeniden başlatılması her başarıldığında, Rum tarafındaki bu çevrelerin, müzakere prosedürünün başarısızlığa uğraması için her yöntemi kullandığını söyledi.
“PAPADOPULOS”
Rum Yönetimi eski başkanlarından Tasos Papadopulos kendisini Rum başkanlık sarayına davet ettiği zaman aralarında geçen konuşmayı aktaran Vasiliu “Kabul etmem gerekir ki, ‘önümüzde bulunan Annan planı gelecekteki bir çözüm planından daha iyidir’ dediğinde, bütün gücünü Annan planı lehine odaklayacağını zannetmiştim” dedi, özetle şunları söyledi:
“Ancak maalesef tam aksi oldu. AB’ne katılım sözleşmesinin imzalanmasının hemen ardından Plan aleyhine yoğun bir savaş başladı ve sonuçları da malum. Şimdi, yine bir çıkmazdayız. Kuşkusuz, yiğitlik taslamak Türk tezlerini güçlendirecektir.”
“ÜNİTER DEVLET”
Vasiliu Rum Ortodoks Kilisesi Başpiskoposu II. Hrisostomos’un, iki ayrı devlet tercih ettiğine dair açıklamasından üzüntü duyduğuna vurgu yaptı ve “Başpiskopos, dünyanın istisnasız bütün demokratik ülkelerindeki dini liderin davranışlarını örnek almalı ve din adamlığıyla sınırlı kalmalıdır” ifadesini kullandı.
“Kıbrıs’ta üniter bir devlet oluşumu görmek istiyorum demek ütopiktir, dahası asla izin verilemez” diyen Vasiliu “Çıkmazdan kurtulmak istiyorsak iki bölgeli iki toplumlu federasyonun ana hedefimiz, ana isteğimiz olması gerektiğini anlamalıyız” dedi, şunların altını çizdi:
“Kıbrıs sorununun kalıcılaşması ‘kötü bir çözümden iyidir’ argümanını, aslında federasyon çözümünü istemeyen, iki bölgeli iki toplumlu federasyonu asla iyi çözüm görmeyecek tarafı ortaya koyar. Çünkü mükemmel olanı isteyip mümkün olanı reddedenlerdir. Çoğu Kıbrıslı Rum’un ‘mükemmelin’ tuzağına düştüğü bir gerçektir.
“ÇOCUKSU VE NAİF”
Biliyorsunuz, bir rüyaya dayalı bir çizgi oluşturulmasını desteklemek çok kolaydır. Önceleri bu rüya Kıbrıs’ın Yunanistan’la birleşmesi mücadelesiydi, şimdi ise, son sözün her zaman Kıbrıslı Rumlarda olması şartıyla Kıbrıs Cumhuriyeti’nin idamesidir.
Maalesef bu çocuksu ve naif bir söylemdir. Desteklenmesi kolay, uygulanması imkansızdır. Bir çeşit Don Kişotluktur. Helenizm’in trajedisi, ‘mükemmel olan’ her zaman aynı iken bizim taraf için ‘mümkün olanın’ her zaman değişiyor, kötüleşiyor olmasıdır.”
***