NACAK GAZETESİ- Türkiye’nin “Yavuz” sondaj gemisinin, tek yanlı olarak ilan edilen Rum Münhasır Ekonomik Bölgesi içerisinde olduğu iddia edildi ve Rum Yönetimi Başkanlığının buna tepki gösteren bir açıklama yaptığı ifade edildi.
Alithia gazetesi Yavuz sondaj gemisine Türk Deniz Kuvvetlerine mensup bir firkateynin eşlik etmekte olduğunu yazan gazete, geminin geçtiğimiz Pazar gece yarısı Taşucu limanından demir aldığını ve sözde Rum MEB’inde yer alan 6 ile 7’inci parseller arasındaki bölgedeki hedefine, ulaşmasının beklendiğini ileri sürdü.
Ankara’nın bu bölgeyi 20 Nisan- 18 Temmuz tarihlerini kapsayan bir Navtex’le bağladığını kaydeden gazete, Türk tarafının, personel değişikliği yapılacağı için, helikopterlerin gemiye uçuş yapacak olmasından ötürü, önümüzdeki günlerde notam yayımlanmasının beklendiğine de işaret etti.
Bu duruma tepki gösteren Rum hükümetinin, hali hazırda bir anti-navtex yayımladığını da belirten gazete, Yavuz sondaj gemisi sözde Rum MEB’i içerisine giren noktaya ulaştığında “Kıbrıs Radyosu” aracılığıyla açıklamalar da yapılacağını ifade etti.
AVRUPA BİRLİĞİ
Öte yandan Avrupa Birliği (AB) Dışişleri ve Güvenlik Politikaları Yüksek Temsilcisi Josep Borell’in ofisinin, Yavuz sondaj gemisinin ilan edilen hareketleri konusunda Rum ve Yunan makamlarıyla temas içerisinde olduğunu ve durumu takip ettiğini açıklandığını ileten gazete, Avrupa Komisyonu temsilcisi Peter Stano’nun, Kıbrıs Rum Haber Ajansına yaptığı açıklamada, Borell ve grubu ile diğer AB üyelerinden ortaklar arasında bu konu hakkında temaslar olduğunu söylediğini yazdı.
Gazeteye göre Stano, bu temasların gerek Kıbrıslı Rum ortaklar, gerek de Yunan ortaklarla gerçekleştirildiğini teyit edebileceğini ifade etti.
RUM YÖNETİMİ
Gazete, Rum Yönetimi Başkanlığının dün gece “Türkiye’nin, Kıbrıs Cumhuriyeti kıta sahanlığı ve Münhasır Ekonomik Bölgesi içerisinde, Kıbrıs ile Mısır arasındaki anlaşmayla, uluslararası hukuka uygun olarak, yasal bir şekilde sınırları belirlenen bölgedeki yeni yasadışı sondaj tehdidini en sert şekilde kınadığını” belirten bir açıklama yaptığını da iletti.
Gazete Rum Yönetimi Başkanlığının açıklamasındaki ifadeleri şöyle yansıttı:
“Bahse konu deniz bölgesi, 6 ve 7 numaralı araştırma parsellerinin bir kısmını da kapsamaktadır ve bu parsellerin lisansı hali hazırda ENI ve TOTAL isimli Avrupa şirketlerine verilmiştir. Bu parseller içerisindeki hidrokarbonların araştırılması ve kullanılması, BM Deniz Hukuku Sözleşmesi ve Uluslararası Teamül Hukukuna göre, Türkiye dahil herhangi başka bir devlet dışarda tutularak, yalnızca Kıbrıs Cumhuriyetinin egemenlik haklarını teşkil etmektedir.
İlan edilen ve bir yıldan az bir sürede 6’ıncı olan bu yeni Türk sondajı, Ankara’nın gerçek niyetlerini ifşa etmektedir ve Ankara, insanlığı uğraştırmakta olan benzeri görülmemiş salgının ortasında, yasadışı yayılmacı planlamalarını uygulamaya devam etmektedir. Bu uluslararası hukuka aykırı olan ve Kıbrıs Cumhuriyetinin egemenlik hakları ile yetkilerinin açık ihlalini teşkil eden başka bir korsan hareketten ibarettir. Aynı şey Türkiye’nin Kıbrıs MEB’i içerisinde yasadışı olarak gerçekleştirdiği sismik araştırmalar aynı zamanda Kıbrıs çevresindeki denizlerin devam eden militarizasyonu konusunda da geçerlidir ve Türkiye Doğu Akdeniz’deki barış ve güvenliği tehlikeye atmaktadır.
Kıbrıs Cumhuriyeti, Türkiye’nin tırmanmakta olan kışkırtıcı tutumunun, başka şeylerin yanında, yakın geçmişte, yaptırımlar rejimi çerçevesinde TPAO’nun iki yetkilisi aleyhinde kısıtlayıcı önlemler empoze etmiş olan bizzat AB’nin kendisine yönelik açık bir küçümseme teşkil ettiğine de işaret ederek, yasadışı Türk sondajlarına müdahil olan tüm gerçek ve tüzel kişileri, bir kez daha, Kıbrıs’ın deniz alanları içerisindeki yasadışı faaliyetlerle herhangi bir işbirliği yapmaya veya bunlara katkıda bulunmaya son vermeye çağırdı.
Rum Yönetimi Başkanlığı, menfaatlerini ve haklarını, uluslararası ve Avrupa hukuku temelinde, her türlü yasal yolla savunmayı sürdürecektir.”
Yavuz sondaj gemisi ilerliyor
