Çiftçinin üretim için aldığı girdiler bir yıl içinde iki kat seviyelerine çıktı. Girdilerin neredeyse yüzde 100 ithal ve dövizle ilişkili olan tarım sektöründe verimde, kalitede ve rekoltelerde düşüşler meydana gelecektir. Bu durum, çiftçi gelirindeki düşüşe direk yansıyarak bir taraftan da tüketicinin pahalılık nedeniyle mutfağına sofrasına sebze meyve götürememesine neden olacaktır
Üreticinin ürettiği ürünler aracılar, tüccarlar tarafından krizi fırsat bilip zam üstüne zam yapılmaktadır. Bu durum pazardaki fiyatların yüksek seyretmesine neden olurken birçok meyve ve sebzedeki zamların rekor seviyelere ulaştığını gözlemlemekteyiz. Bu şekilde üretenin ve tüketenin mağdur olduğu bir sistem oluşurken aracıların ve tüccarların kazancı da kat kat katlama fırsatı yaratmıştır
Ziraat Mühendisleri Odası, döviz kurunda yaşanan artışların tarımsal üretim ve tüketimi tehdit ettiğini kaydederek, yaşanan bu sürecin, tarımda üretim planlamasının gerçekleştirilmesi için bir fırsat olduğuna işaret etti.
Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı Mehmet Ercilasun yazılı açıklamasında, ithal edilen kimyasal gübre, tarımsal ilaç, tohum ve akaryakıt fiyatlarındaki artışın doğrudan çiftçi girdilerini etkilediğini belirtti.
Çiftçinin alım gücünün yaşanan döviz artışı sonucunda ciddi anlamda daraldığını ifade eden Ercilasun, şöyle devam etti:
“Çiftçinin üretim için aldığı girdiler bir yıl içinde iki kat seviyelerine çıktı. Girdilerin neredeyse yüzde 100 ithal ve dövizle ilişkili olan tarım sektöründe verimde, kalitede ve rekoltelerde düşüşler meydana gelecektir. Bu durum, çiftçi gelirindeki düşüşe direk yansıyarak bir taraftan da tüketicinin pahalılık nedeniyle mutfağına sofrasına sebze meyve götürememesine neden olacaktır. Bu süreçte ürününü satarken aynı kazancı sağlayamayan üreticinin, üretimin devamlığı noktasında sorunlar yaşayacağı düşünülmektedir. Ayrıca üreticinin ürettiği ürünler aracılar, tüccarlar tarafından krizi fırsat bilip zam üstüne zam yapılmaktadır. Bu durum pazardaki fiyatların yüksek seyretmesine neden olurken birçok meyve ve sebzedeki zamlar rekor seviyelere ulaştığını gözlemlemekteyiz. Bu şekilde üretenin ve tüketenin mağdur olduğu bir sistem oluşurken aracıların ve tüccarların kazancı da kat kat katlama fırsatı yaratmıştır. Bu durum üretimi her geçen gün daha da aşağı çekme riskini artırmaktadır.”
Ercilasun, yurt dışından ithal edilen tarımsal ürünlerinin maliyetinin, döviz kurunun artmasıyla birlikte yükselirken, bu durumun tüketicinin marketteki, pazardaki sebze ve meyveyi daha pahalıya satın almasına sebep olduğuna dikkat çekti.
Yaşanılan sürecin, tarımda üretim planlamasının gerçekleştirilmesi için bir fırsat olduğuna dikkat çeken Ercilasun, şunları kaydetti:
“Üretim planlaması ile arz talep dengesine göre avantajlı olduğumuz ürünlerin yetiştirilmesine geçiş sağlanabileceği ifade edildi. Ülkemizde zaman zaman yetişen ve ithalatına izin verilen yaş meyve ve sebzenin piyasa fiyatlarına düşürücü bir etki yaratmadığı gözlenmektedir. Bu nedenle üretilen her ürün iyi bir planlama sürecinde istenilen dönem ve miktarlarda üretilmelidir. Aksi taktirde kıt olan kaynaklarla yapılan üretimin israfına, dökülmesine ve üreticini para kazanmamasına neden olur. Özellikle Türkiye’den gelen suyun tarım alanlarında kullanılmaya başlaması ile tarımsal üretimde planlama süreçleri iyi değerlendirmelidir.”
GÜNDEM
17 Kasım 2024SPOR
17 Kasım 2024GÜNDEM
17 Kasım 2024SPOR
17 Kasım 2024SPOR
17 Kasım 2024GÜNDEM
17 Kasım 2024GÜNDEM
17 Kasım 2024Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.