Aydın Akkurt değerlendirdi; AKEL ve Rum Ortodoks Kilisesi

Bizde ki CTP, BKP, TDP ve diğer teferruat partileri ile birlikte  “çözüm için”  çalışan AKEL, KKTC’deki  lobicilik ve beşinci kol faaliyetlerini çok iyi yürütüyor.

Bunları gördükçe de , ikinci Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat’ın sözcüsü Hasan Erçakıca’nın  yaptığı açıklamayı hatırlamamak elde değiş.  Erçakıca şöyle demişti;

“Rum siyasi partilerinin her birinin KKTC’ye yönelik bir görevi vardır. AKEL’in de görevi KKTC’de beşinci kol faaliyetlerini yürütmektir.”

İşte, AKEL de bu görevi çok iyi şekilde yerine getirmeye devam ediyor. Kıbrıs konusunda ise geçmişten bu yana AKEL’in  tutumunda herhangi bir değişiklik yoktur.

Geçmişte, Enosis Plebisitini  AKEL ile Rum Ortodoks Kilisesi birlikte gerçekleştirmişti.

Rum Meclisi’nde alınan Enosis kararlarının altında da  AKEL’in imzası vardır.

Bugün de, Kıbrıs konusuna bulunacak çözüm şekliyle ilgili olarak AKEL’in, Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis ile   Rum Ortodoks Kilisesi’nden  hiçbir farkı yoktur.

Her üçü de  aynı şartları ileri sürmektedir.

Bunu daha iyi anlayıp, görmek için,  AKEL’in çözüm için ileri sürdüğü şartlara bakalım.

İşte, AKEL’in  çözüm olabilmesi için ileri sürdüğü şartlar;

• Türk askeri Kıbrıs’tan çekilmeli.
  2- 1960 garanti sistemi ve tek yanlı müdahale hakkı kaldırılmalı.
  3- Kıbrıs Cumhuriyeti’nin, BM ve AB üyesi devlet statüsü ve uluslararası sözleşmeleri aracılığıyla iki bölgeli iki toplumlu federasyona dönüşerek devamı.
  4- Devlet,  tek bir egemenlik, tek bir uluslararası temsiliyet ve tek vatandaşlığa dayanmalı.
  5- Nüfus oranı ve 4’e bir olmalı.
  6- Maraş ve Güzelyurt’un  iade edilmeli, Türk tarafı toprak tavizinde bulunmalı.

7- Düzenlemeye tabi olacak toprak, kapsamlı anlaşmanın yürürlüğe gireceği andan  itibaren Kıbrıs Rum eyaletine ait olmalı.
8- Güvenlik Konseyi ve diğer müdahil taraflardan, kapsamlı çözümün uygulanması ve idamesini güvence altına alacak güçlü bir karar.
İşte, çözüm için” uğraştığını söyleyen AKEL’in  şartları.

Ve , bizdeki bazı siyasi partiler de hala daha AKEL’in kuyruğuna takılıp gidiyor.