21 Aralık 2020 Pazartesi
Azerbaycan'dan tanınmaya yönelik tam destek mesajı
İsmail Sadıkoğlu, vefatının 29. yıl dönümünde anıldı
Prof. Dr. Ata Atun; Biz İsyan Etmedik
Atilla ÇİLİNGİR; ONLARIN ACILARI SESSİZ AMA ÇOK DERİNDİR…
Aydın AKKURT; 21 ARALIK, GİRİT VE KIBRIS
Antalya’da tıbbi aromatik bitkilerin yaygınlaştırılması ve bilinçli tarımla üretilmesi için çalışma yapılıyor
Stratejik konumu nedeniyle Kıbrıs’ın tümüne ve Doğu Akdeniz’deki enerji kaynaklarına sahip çıkmaya çalışan emperyalist ülkeler Rum-Yunan ikilisini sürekli olarak silahlandırıyor.
Bunun da başını başta ABB ve AB olmak üzere Fransa, Almanya, İsrail, Mısır ve diğer ülkeler çekiyor.
Bunların arasında dünya barışını sağlamakla görevli olan BM Güvenlik Konseyi’nin daimi üyelerinin de yer alması oldukça dikkat çekici.
Bunların bir diğer hedefi ise Doğu Akdeniz’de Türk egemenliğinin dayanak noktası olan KKTC’yi ortadan kaldırmak.
Ve, KKTC ortadan kaldırılırsa Doğu Akdeniz’de Türk egemenliği sona erdiği gibi , Türkiye’nin dört bir yandan da kuşatılması tamamlanmış olur.
Böyle bir durumda da Türkiye’ye Akdeniz’e çıkamaz.
***
Doğu Akdeniz’de gerginlik her geçen günle tırmanırken, Rum silahlanması da buna paralel olarak yoğunlaşıyor.
Rum tarafı en gelişmiş silah sistemleri satın alırken, emperyalist ülkelerle de askeri ortak tatbikatlar yapıyor. ABD, Fransız, İtalyan ve İsrail savaş gemileri de Doğu Akdeniz’de yoğunlaşmış durumda.
Peki, tüm bunlar kime karşı yapılıyor?
Elbette, Türkiye ve KKTC’ye karşı.
Rum tarafının son olarak da İsrail’den 8 insansız hava aracı satın aldığı biliniyor.
Peki, bunlar da kime karşı kullanılacak?
Elbette ki Türkiye ile KKTC’ye karşı.
İşte bu tehlikeli tırmanış karşısında da KKTC’nin ve Doğu Akdeniz’in güvenliğini sağlamak amacıyla Geçirkale Havalimanı’na Türk İHA’larının kullanımına açıldı.
Vay sen misin bunu yapan?
Rum-Yunan ikilisi ile emperyalist güçler hemen ayağa kalktı.
“Türk İHA’ları Geçitkale Havalimanı’nı kullanamaz” deniliyor.
Bunun yanısıra AB ve ABD’den finanslı sözde sivil toplum örgütleri ile Rum işbirlikçileri de devreye konuldu.
Tümü de “Türk İHA’larının gelmesi barışa karşı darbedir” diyorlar.
Vallahi şaşırmamak elde değil.
Rum tarafı en gelişmiş silah sistemleri ile İHA’lar satın alırken bu “barışa karşı darbe ” olmayacak ama Türk İHA’ları Geçitkale Havalimanı’na geldiğinde bu barışa karşı darbe olacak.
Yani, köpekler serbest bırakılacak ama taşlar bağlanacak.
Peki ya muhtemel bir saldırıya karşı KKTC ile Türkiye kendilerini nasıl savunacak?
Rum-Yunan ikilisi ile emperyalist güçler ve Rum işbirlikçilerinin de istediği bu; KKTC ile Türkiye’yi savunmasız bırakmak.
Ama boşuna gayret.
Bu hiçbir zaman gerçekleşmeyecek…