İki eşit devlet olacakmış. İki eşit bölge olacakmış. Türk halkı ile Rum halkı eşit olacakmış. Bunun adı da “federasyon” (!) olacakmış. Akıncı’nın “yes be annem” panayırından beri siyaset âleminde pehlivan tefrikası misali uzattıkça uzattığı ve artık kabak tadı veren masal budur.
***
Nasıl olacakmış bu eşitlik? Devlet kurumlarında o kurumda görevli en az 1 Türk’ün “evet” demesi karar alınmasına yeterli, bunun adı da eşitlik olacakmış. Diyelim ki uzlaşma oldu, bir hükümet kuruldu. Hükümette ise yine diyelim ki cumhuriyet döneminde olduğu gibi 7 Rum ve 3 Türk bakan var. 7 Rum ve 1 Türk bakan evet derse, 2 Türk bakanın olumsuz oyuna rağmen iş bitmiş demektir. Yani efendim, 1 Türk bakanın “evet” oyu 2 Türk bakanın “hayır” oyunu mağlûp edecektir. Bu da demektir ki Kıbrıs Türk halkının iradesini temsil yetkisi Türk bakanların çoğunluğuna değil, azınlığına ait olacaktır. Akıncı’nın eşitliği, BİR’lerin İKİ’leri nakavt ettiği işte böyle bir eşitliktir. Bundan şahane demokrasi de olamaz eşitlik de olamaz. 40 yıl düşünseler matematik profesörleri bile icat edemezdi böylesi bir alengirli eşitliği.
***
Meseleye bir de tersinden bakalım şimdi. 3 Türk bakanın tamamı “evet” der, bir Rum bakan da onlara katılırsa karar alınabilecek mi? Ne münasebet? Karar alınabilmesi için 3 Türk bakana en az 3 Rum bakanın da katılması iktiza edecek. Yani efendim, Rum bakanlara 1 Türk bakanın katılması karar alınmasına yetmekte, ama Türk bakanlara 1 Rum bakanın değil, 2 Rum bakanın katılması bile yeterli olmamaktadır.
Nedir bunun anlamı?
1 Türk bakan 1 Rum bakana eşit değildir, 1 Türk bakan 1 Rum bakana eşit olmadığı gibi hatta 2 Türk bakan bile 1 Rum bakana eşit değildir. Rum bakanlar Mihrace, Türk bakanlar Parya’dır, Parya’lar ise Mihrace’lere eşit olamaz, bunun adı da “Akıncı usulü eşitlik”tir.
***
Farzedelim ki Bakanlar Kurulu’nda bütçe tasarısı görüşülmekte. Tasarı oylanacak, kabul edilirse parlâmentoya sevk edilecek. Az önce belirttiğim örnekte olduğu gibi diyelim ki 7 Rum bakan 1 Türk bakanla birlikte “evet” dediler, 2 Türk bakanın muhalefetine rağmen tasarıyı kabul ettiler. Şimdi, bırakın bir yana Türk bakanlarla Rum bakanların ilişkisini, böyle bir halde, nasıl bir ilişki oluşmaktadır 1 Türk bakanla yine 1 Türk bakan arasında?
Manzara şudur:
Eğer tek Türk bakan Rum’dan yanaysa o tek Türk bakanın oyu 2 Türk bakanın toplam oyundan daha üstündür. Türk bakanların çoğunluğunun oyu geçersiz, Rum’a katılan Türk bakanın azınlık oyu geçerlidir. 2 Türk bakanın “hayır” dediği olmayacak, tek Türk bakanın dediği olacaktır. Demek ki Türk bakanların oylarının ağırlığı eşit değildir, Türk bakanlar kendi aralarında da birbirleriyle eşit değildir. Rum’dan yana kullanılan tek Türk oyu, Rum’dan yana kullanılmayan 2 Türk oyundan daha ağırdır.
Akıncı eşitlik olarak bize işte bunu nannaklamaktadır. Daha doğrusu Montana’daki toplantıya kadar nannaklamaktaydı bize bunu. Montana’da ise işte bunu bile terk etmiş, eşitlik ringindeki boks maçında çenesine bir tek yumruk bile vurulmadan ellerini havaya kaldırarak beyaz bayrak çekmiştir.
***
Bence bugünden itibaren matematik tedrisatı tamamen