DOLAR 32,5038 0.08%
EURO 34,7826 -0.12%
ALTIN 2.496,260,50
BITCOIN 20775472,80%
Lefkoşa
°

02:00

İMSAK'A KALAN SÜRE

Av. Fuat VEZİROĞLU;   DR. KÜÇÜK

Av. Fuat VEZİROĞLU; DR. KÜÇÜK

ABONE OL
16 Ocak 2020 11:41
Av. Fuat VEZİROĞLU;   DR. KÜÇÜK
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Dr. Küçük’ü dün yazdım…
Bugün de yazıyorum…
Neden mi?
Çünkü yazmakla bitmez Dr. Küçük.
O bir bitmeyen romandır.
O bir destandır.
Ulusal bir davanın romanı, ulusal bir kavganın destanıdır o.
Yazmakla, konuşmakla, anlatmakla bitmez.
***
Mütevazi adamdı.
Kibir denen kompleksi hiç yaşamadı.
Hasır sandalyesini kaldırıma atar, sigarasını tüttürerek, gelen-geçen sıradan vatandaşla şakalaşır, sohbet eder, kahkahasını patlatırdı.
Cuma günleri eline hekim çantasını alır, kapı kapı dolaşarak ücret karşılığı olmaksızın hasta tedavi ederdi.
Gönül ve muhabbet adamıydı.
***
O zamanlar bilgisayar, internet gibi şeyler yoktu.
Teleks bile yoktu.
Günlük yazılarımı daktiloda yazar, her gün akşamüzeri Halkın Sesi matbaasına gider, Doktor’a teslim ederdim.
Ayrılmak istesem de bırakmazdı.
Benimle memleket meselelerini konuşurdu.
Söz bitince ayrılmak istesem yine bırakmazdı.
– Süheyla balık pişirdi, gel yukarı çıkalım, birkaç tek atalım…derdi.
Biz merdivenleri çıkarken Akay Cemal arka kapıdan güya gizlice sıvışır, meyhanenin yolunu tutar, Doktor’un hangi saatte aşağı ineceğini bildiğinden 15 dakika önce sanki hiç çıkmamış gibi masasında hazır olurdu.
Doktor bunu bilir, hoşgörü ve tebessümle karşılar, bana da “ben yukarı çıkarken bu bizim Akay’ın da arka kapıdan civa misali sıvıştığını elbette bilirim” derdi.
***
Köy ziyaretlerini hiç ihmâl etmezdi.
İlkokul öğrencisi olduğum günlerden beri Doktor’un sık sık bizim köye geldiğini dün gibi hâlâ anımsıyorum.
Köy kahvesinde önce kahvesini içer, sohbetini yapar, dert dinler, sonra da ulusal dava üstüne konuşurdu.
Ama ondan önce imam Ali Vehbi Efendi (Osman Güvenir’in benim akrabam olan eşi Ünal’ın dedesi) söz alır ve şöyle derdi:
– Muhterem Doktorum, size beyan-ı hoşamedide (hoş geldiniz) demek için söz almış bulunmaktayım.
***
Doktor’un köyümüzde karşılanması da ayrı bir âlemdi.
Köy muhtarı merhum İbrahim Sarı ve Şirket Kâtibi Halil Mulla Ali arkadaşlarını alır, bir traktöre atlar, Beşparmak dağının eteklerine giderek zeytin dalı koparır, Karpaz anayolundan itibaren köy meydanına kadar Doktor’un geçeceği yolu zeytin dallarıyla donatırlardı.
Köy halkı da Doktoru karşılamak üzere köyde beklemez, anayola inerdi.
Sonra davul-zurna eşliğinde hep birlikte köye gidilirdi.
O zamanlar Serdarlı köyünde ünlü bir davulcu, Kilitkaya köyünde de ünlü bir zurnacı vardı, isimlerini ne yazık ki anımsamıyorum.
Dr. Küçük köyümüze gelmeden bu davulcu ve zurnacı 1 hafta öncesinden angaje edilirdi.
***
Nur içinde yat, cennetler içinde uyu sevgili Doktorum, seni unutmak ne mümkün?

Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.


HIZLI YORUM YAP

300x250r
300x250r

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.