DOLAR 32,3400 -0.07%
EURO 34,8790 0.06%
ALTIN 2.392,77-0,15
BITCOIN %
Lefkoşa
°

02:00

İMSAK'A KALAN SÜRE

Av. Fuat VEZİROĞLU;     GAZ SAVAŞLARI (IV)

Av. Fuat VEZİROĞLU; GAZ SAVAŞLARI (IV)

ABONE OL
03 Şubat 2020 02:10
Av. Fuat VEZİROĞLU;     GAZ SAVAŞLARI (IV)
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Makarios Druşotis’ten sonra bugün de size bir başka Rum yazarın (Hristos Panayotis) görüşlerini ileteceğim. Hristos Panayotis Cyprus Mail, Sunday Mail ve Alithia gazetelerinin köşe yazarıdır. Sunday Mail’de yer alan bir yazısında şunları dillendirmektedir:
1) Geçen gün geçmiş senelerde “milliyetçi” olarak niteleyebileceğim bir arkadaşla karşılaştım. Kendisine doğrudan doğruya “Türkiye bir vahşi hayvan (beast) mıdır” sorusunu sordum ve ondan hiç beklemediğim sürpriz bir cevap aldım. Bu arkadaş bana şunları söyledi:
– Türkiye uzun vadeli bir stratejik plân temelinde kendi menfaatlerini korumada diplomasi sanatını ustalıkla kullandığını ısbat etmiştir. Türkiye bu oyunu açık kartlarla oynamaktadır, plânları ve niyeti peşinen ve alenen ilân edilmiştir. Türkiye hedeflerini gerçekleştirmek için uygun şartların doğmasını bekleyecek kadar da sabırlıdır.
***
2) Bir düşman olarak Türkiye şüphesiz karşı konulması güç bir ülkedir. Buna teşebbüs edenlerin kaybetme ihtimali kazanma şansından çok daha fazladır. Bu acı gerçeği 1974 yılında askeri alanda yaşadık, diplomatik alanda ise halen de yaşamaktayız. Coğrafi veriler, nüfus verileri, ekonomik veriler, askeri veriler ortadadır ve biz bunları değiştiremeyiz. Bir tarafta Büyük Türkiye, diğer tarafta da Küçük Kıbrıs vardır.
***
3) Biz Türkiye’ye karşı muhasım bir yol izlemeye devam ettiğimiz takdirde Kıbrıs’ın bir uçurumdan yuvarlanacağı aşikârdır. Türkiye’yi mağlûp etme veya geri adım atmaya zorlama olanağına sahip değiliz. Bunu kabul etmeyecek kadar kahramanlık terbiyesinden yoksun olanlar bir rüya âleminde yaşamaktadırlar. Uyandıkları zaman çok geç kalmış olacaklardır.
***
4) Türkiye ile uzlaşmaktan başka hiçbir seçeneğimiz yoktur. Türkiye ile birlikte yaşamanın bir yolunu bulmalıyız. Bunun formülü ise basittir. Türkiye’nin Doğu Akdeniz’de ve somut olarak gaz oyununda önemli bir aktör olduğunu kabul etmek ihtiyacındayız. Bunun karşılığında, Avrupa Birliği çerçevesinde iki toplumlu, iki bölgeli, siyasal eşitliğe dayalı bir çözüm temelinde dahili işlerimize yoğunlaşmak için Türkiye tarafından serbest bırakılmış olacağız.
***
5) Türkiye’nin böyle bir çerçeveyi değerlendirmeye alacağının açık belirtileri ortada olduğu halde bizim Dışişleri Bakanlığımız sistematik olarak Türkiye’yi tahrik edici bir istikamet izlemektedir. Bunun son örneği gaz meselesinde attığımız tek taraflı adımlardır.
***
6) Dışişleri Bakanlığımız bu konuda Türkiye’nin “Kıbrıs Cumhuriyeti”ni tanımamış olmasını bir neden olarak kullanmaktadır.
***
7) Türkiye’ye karşı öne sürülen bir başka itiraz da bu ülkenin güvenilir olmadığı yolundadır, dolayısıyla Türkiye ile onore etmeyeceği bir anlaşma yapmak mantıki değildir. Ben (Hristos Panayotis) bu iddiamın gerçeklerle bağdaşmadığı görüşündeyim.
***
8) Bütün bu gerçeklere rağmen adanın taksimine taraftar olanlar (ki bunlar hem Türk nüfusunun hem Rum nüfusunun %25’ini teşkil etmektedir) Kıbrıs Rumlarını korkutmak ve terörize etmek için sistematik olarak Türkiye’nin bir “vahşi hayvan” olduğu efsanesini kullanmaktadırlar. Onların temel hedefi adanın birleşmesini sağlayacak herhangi bir anlaşmayı torpillemektir. Bu insanlar aslında yabancı çıkarlara hizmet etmektedirler.
***
Makarios Druşotis’ten sonra Rum kesiminde 3 gazetenin köşe yazarı olan Hristos Panayotis’in bazı temel görüş ve iddialarını da böylece nakletmiş oluyorum. Ancak yazarın görüşleri sadece bundan ibaret değildir. Makarios hakkında da iddia ve yorumları vardır. Bilâhare bunları da dile getirecek sonra da bütün bunları irdelemeye çalışacağım. Amacım takkeleri düşürerek kelin hangi cenahta olduğunu ortaya çıkarmaktır.

Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.


HIZLI YORUM YAP

300x250r
300x250r

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.