Güzellik uzmanlarına göre dünyanın en iyi, en kaliteli, en pahalı incileri usta dalgıçlar tarafından Hint Okyanusu’nun derinliklerinden çıkarılmaktadır. Bizim siyaset âlemi ise eşi-menendi görülmemiş bir Hint Okyanusu’dur. En usta dalgıç ise bizim Akıncı’dır. Siyaset okyanusuna ne zaman dalsa sepet dolusu paha biçilmez inciler devşirmekte, sonra bunları özel imalâthanesinde işledikten sonra küpe olarak vatandaşın kulağına takmaktadır.
***
Döktür babam döktür kabilinden zıpkın dalgıç Akıncı’nın son dalışında çıkardığı başlıca inciler şunlardır:
1) Karşılıklı güven ve kararlılık içinde özellikle seçimlerin ardından halkla beraber yürünmesi gereken bir yol vardır.
2) Madem ki doğalgazda biziz de hakkımız vardır o zaman oturalım, ortak bir çıkış yolu bulalım. Akıl yolunda buluşarak gerginlikleri ortadan kaldırabiliriz. Aksi takdirde gerginlikler büyüyecektir, bu da Kıbrıs sorununa çözüm bulmanın ne kadar gerekli olduğunu ortaya koymaktadır.
3) Çok iyi bir hazırlığın ardından süreç yeniden başlayacaktır. Berlin görüşmesinde içeriği çok güçlü bir metin ortaya çıkmıştır. Bu metin Kıbrıs Türk halkının üzerinde hassasiyetle durduğu ilkeleri içermesi açısından oldukça olumludur.
4) Seçimlerin ardından Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri beşli konferans için harekete geçecektir. Taraflar ve garantörlerle iyi bir hazırlığın ardından süreç yeniden başlayacak, ancak bu defa eskiden olduğu gibi uzayıp giden bir süreç olmayacak, artık karar anı gelecektir.
5) En iyi seçenek federal bir yapıdır, bunun alternatifi ise bölünmüşlüğün perçinlenmesidir.
6) Ben bu fırsatı değerlendirmek için aday oldum. Ya bu fırsatı değerlendirip adanın nimetlerini adil ölçüler içinde paylaşacağız ya da daha büyük güçler gelip paylaşacaktır.
7) Kimseyle ne küs, ne de kavgalıyım. Bu yolu beraber yürüyeceğiz ve mutlaka başaracağız.
***
Allah Allah, bu inciler bana hiç de yabancı gelmiyor. Dalgıçlar kralı Akıncı bu ve benzeri incileri 5 yıl önce de çıkarmıştı Hint Okyanusu’ndan. Hatta bazı cevahir taşları da devşirmişti bu incilerin yanısıra. Meselâ Denktaş’la olmazdı, ama memleketin bütün ağaçlarına ökse kuran Akıncı barış kuşunu kısa sürede yakalayacaktı. Meselâ Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığı’na KKTC doğumlu bir General, Merkez Bankası Başkanlığı’na da TC’li olmayan bir ekonomist oturtacaktı. Şimdi aynı masallar akort edilmektedir. Demek istediğim odur ki biz bu filmi Akıncı sinemalarında daha önce de görmüş, biz bu gazelleri Akıncı üretimi plâklarda daha önce de dinlemiştik.
***
Bir kimse ikinci kez aday olursa yalnız ileride yapacaklarını değil, geçmişte yaptıklarını da siyaset sofrasına sürmekle mükelleftir.
Oysa Akıncı sanki siyaset dünyasına yeni doğmuş bir bebek misali ses vermektedir. Sanki ilk kez aday oluyormuş gibi Esop masallarından alıntılar yapmaktadır.
5 yıl önceki seçim gecesinde Akıncı’nın siyasal yağcıları televizyon ekranlarında bar-bar şunu bağırmaktaydılar:
– Kıbrıs’ta barış engellenemez.
***
Akıncı geçmişin hesabını vermeden geleceğe yönelik kehanette bulunma hakkına sahip değildir.
Siyasal yalakaları da şu soruya yanıt vermek zorundadırlar:
– Madem ki barış engellenemezdi, o halde kim engelledi be efendiler, kim engelledi?
Mezarından çıkıp Vezir dedem mi engelledi?
Denktaş’ın ruhu mu engelledi?
Akıncı’nın arkadaşı Anastas mı?
Yoksa verdiği sözlerin hiç birini tutmayan bizzat Akıncı mı?
GÜNDEM
20 Kasım 2024SPOR
20 Kasım 2024GÜNDEM
20 Kasım 2024SPOR
20 Kasım 2024SPOR
20 Kasım 2024GÜNDEM
20 Kasım 2024GÜNDEM
20 Kasım 2024Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.