Bir kitap okudum, adı “Aynı Masada Yarım Asır”.
Yazarı Dr. Sibel Siber.
Siyaset âleminin, devlet yönetiminin tepe noktalarında bulunmuş bir hanım siyasetçi.
Yazarlık yeteneği de olduğunu bilmiyordum, bu kitapla öğrenmiş oldum.
***
Kitabın tanıtımı için bir kokteyl düzenlenmişti, ben de katıldım.
İsmail Bozkurt ile Hasan Kahvecioğlu birer konuşma yapmışlardı orada.
Herkes aldığı kitabı Sibel hanıma imzalatıyordu.
Ben de imzalatmak istedim, lâkin öylesine uzun bir imza kuyruğu oluştu ki, kitabın yazarına ulaşamadan ayrılmak zorunda kaldım.
***
Derler ki “en iyi hediye kitaptır”.
Yürekten katılırım.
Kitap zevki insan varlığına bahşedilmiş en büyük keyiflerden biridir.
Bir sevgili gibidir kitap.
Bu noktadan bakıldığında bütün hayatım boyunca binlerce sevgilim olmuştur benim.
O sevgiye hâlâ doymuş değilim.
Ne kadar okusam tatmin olmak yerine tatminsizliğim artmakta, daha da okumak istemekteyim.
Büyük yazar Çetin Altan bir yazısında şöyle demişti:
– Bir gün öldüğümde sadece bir tek nedenden dolayı gözüm arkada kalacaktır, o da okumak istediğim bütün kitapları okuyamadan bu dünyadan gidecek olmamdır.
***
Sibel hanımın kitabını birkaç açıdan çok sevdiğimi söyleyebilirim.
Her kitabın bir gerçek, bir fikir, bir de edebiyat yanı var.
Bu kitabın beni ilk etkileyen tarafı mükemmel bir Türkçeyle kaleme alınmış olmasıdır.
Hekimler hakkında tabii ki haksız olduğuna inandığım şöyle bir tekerleme var:
– Tıbbiyeden genellikle adam, bazan doktor da çıkar.
Kimileri de bu tekerlemeyi tersyüz ederek şöyle demektedir:
– Tıbbiyeden genellikle doktor, bazan adam da çıkar.
Sibel hanımın kitabı bütün bunları tekzip edici niteliktedir, çünkü…
Kendisinin iyi bir hekim, bir hanımefendi olduğunu biliyorduk, şimdi bu vesileyle Türk diline hâkim bir yazar olduğunu da öğrendik.
***
Kitabı bir başka açıdan da sevdim.
Bu da kitabın herhangi bir kişisel hedefe, herhangi bir ideolojiye kurban edilmemiş olmasından kaynaklanmaktadır.
Sibel hanım yalnız bir hekim değil, bir politikacıdır.
Politikacı olarak elbette siyasal görüşleri vardır, doğaldır ki siyasal emelleri de olabilir, hiç şüphesiz bir ideolojisi de vardır.
Üstelik bir partinin de mensubudur.
Sibel hanım kaleme aldığı eseri bunların hiçbirine kurban etmedi.
Sadece gerçeği dile getirme niyeti kitabın içeriğinden açıkça bellidir.
Kadın sayısının ve kadın etkinliğinin siyasal hayatımızda şu veya bu nedenle kısıtlı olduğu gerçeği dikkate alındığında, hekimliğinin ve siyasetçiliğinin yanısıra, vermekte olduğumuz bağımsızlık ve özgürlük mücadelemize bir de kitap sunmuş olmasından dolayı da Sibel hanımı takdir etmek gereğini içtenlikle vurgulamak isterim.
***
Kitabın konusu ne, zaten adı üstünde “Aynı Masada Yarım Asır”.
Ben okudum, zevk aldım, yaşadığım ve neredeyse unuttuğum çok şeyi yeniden öğrendim, size de tavsiye ederim.
İleriki günlerde yeri geldikçe bu kitabın içeriğini de irdeleyeceğim.
GÜNDEM
19 Kasım 2024SPOR
19 Kasım 2024GÜNDEM
19 Kasım 2024SPOR
19 Kasım 2024SPOR
19 Kasım 2024GÜNDEM
19 Kasım 2024GÜNDEM
19 Kasım 2024Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.