Akıncı’nın çıkardığı incileri yazmıştım. Şimdi biraz kuyumculuk yaparak bu incilerin içeriğine bakalım. Tabii ki daha önce çıkarıp da Anastas’a teslim ettiği incileri seçime yönelik tıraş kampanyasında es geçmekte, ahaliye unutturmak istemektedir. Meselâ Montana’da eşitliği de teslim etmiştir Anastas’a, garantileri de. Şimdiye kadar halktan gizlediği bir de harita sunmuştur emperyalist odaklara. Ne var ki bunlardan hiç bahis yok.
***
Akıncı diyor ki “seçim sonrasında halkla beraber yürünecek bir yol vardır”.
Adama sorarlar:
– Aynı yolu 5 yıldan beri yürümedin mi? Yoksa halk seninle beraber değil miydi? Madem ki her şey tamamdı neden 5 yıl içinde arpa boyu yol alamadın? Bunun hesabını halka vermeyip gene “cek-cak”la mı idare-i maslahat edeceksin?
***
Akıncı diyor ki “doğal gazda bizim de hakkımız var, ortak bir çıkış yolu bulalım”.
Adama sorarlar:
– Madem öyleydi 5 yıl içinde neden bulmadın bir çıkış yolu? Üstelik sana göre bu işler Denktaş’la imkânsızdı, ancak Akıncı’yla mümkün hale gelebilirdi. Denktaş mı kolunu tuttu, Denktaş mı yolunu kesti ki zırnık kadar bir hak bile kabul ettiremedin Anastas’a? Anastas’la bir çıkış yolu bulacağına hâlâ inanıyor musun? Yoksa seçim deresini geçinceye kadar inanır mı görünmektesin? Bu gaz meselesinde senin her dediğine Anastas’ın OHİ çektiğini halkın bilmediğini mi sanmaktasın ki aynı filmi bize 5 yıl daha göstermenin manevrasına yatmaktasın?
***
Akıncı diyor ki “çok iyi bir hazırlığın ardından süreç yeniden başlayacaktır”.
Adama sorarlar:
– Son 5 yılı hiç hazırlık yapmadan mı tamamlamıştın? Yaptıysan ne netice aldın? Sıfıra sıfır elde sıfır. Şimdi aynı yolu aynı teranelerle bir daha yürümekten dem vurmaktasın. Aynı yolu istersen bin kez daha kulaçla, Anastas’ın sana zırnık koklatmayacağını hâlâ mı bilmiyorsun? Yoksa seçim deresini aşıncaya kadar ayı hazretlerine dayı mı demektesin?
***
Akıncı diyor ki “seçimin ardından BM Genel Sekreteri beşli konferans için harekete geçecektir. Bu defaki süreç uzayıp gitmeyecek, karar anı gelecektir”.
Adama sorarlar:
– Yahu Akıncı, sen kimi kandırmaktasın? Sevgili arkadaşın Anastas sana en az bin defa “ben takvim kabul etmem, takvime göre de müzakere kabul etmem, zamanın ucu açıktır, açık kalacaktır” demedi mi? Boğazını sıkarak mı takvim kabul ettireceksin Anastas’a? Bunu yaptıracak hangi güç var sende? Kendinde olmayan güçler vehmederek kimi kandırmaktasın? Üstelik o Genel Sekreter denen adamın senden yana değil, Anastas’tan yana olduğunu da hâlâ kavramadıysan ben mi sokayım kafana?
***
Akıncı diyor ki “ben bu fırsatı (çözüm fırsatı) değerlendirmek için aday oldum”.
Adama sorarlar:
– 5 yıldan beri neden kullanmadın bu fırsatı? Ya başarısızsın, ya da Anastas’ın çözüm niyeti yok. Başarısızsan bundan sonra da başarılı olman imkânsız. Hal böyleyse “ben başarısız oldum, bana adiyo, artık aday değilim” diyeceğine neden hâlâ koltuk peşindesin? Çok mu tatlı geldi? Baldan da daha tatlı mı buldun o koltuk hazretlerini? Eğer sen başarılıysan ve Anastas yüzünden çözüm olmuyorsa, Anastas yine aynı Anastas’tır, değişeceği de yoktur, dolayısıyla çözüm olasılığı da yoktur. Neden bu gerçeği halka söylemeyip çözüm tıraşlarını sürdürmektesin?
***
Akıncı diyor ki “ben kimseyle kavgalı ve küs değilim”.
Adama sorarlar:
– Neden bu konuda bile doğruyu söylemiyorsun? Senin Amerikalı’sı, İngiliz’i, AB’si dahil emperyalizmle ve de bütün dünyayla kavgan olmadığı, onlarla sarmaş-dolaş olduğun zaten malûm. Bir tek kavgalı olduğun anavatan Türkiye’dir. Neden bunu bile inkâr etmektesin?
GÜNDEM
20 Kasım 2024SPOR
20 Kasım 2024GÜNDEM
20 Kasım 2024SPOR
20 Kasım 2024SPOR
20 Kasım 2024GÜNDEM
20 Kasım 2024GÜNDEM
20 Kasım 2024Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.