Evet, kimilerine göre, ki herhalde anadan doğma tarihçi olsalar gerek, zavallı Rumlar silâhlanmakta, hatta nükleer silâh edinmekte bile haklıdırlar, çünkü analarının rahminden düştükleri günden beri hep müdafaa halindedirler, Plevne savunması yapmaktadırlar.
Oysa biz gaddar Kıbrıs Türk’lerine ve Anadolu zalimlerine ağızdan dolma av tüfeği satın alma hakkı bile yasak edilmelidir, çünkü bütün hayatları ve tarihleri boyunca asla müdafaa konumunda olmamış, hep mütecaviz makamında bulunmuşlardır.
***
Bu zavallı Kıbrıs Rumları çok talihsiz insanlardır. Asırlardan beri Kıbrıs Türkleri gibi saldırgan bir güruhla yan yana yaşama kaderinin ve bahtsızlığının acısını, çilesini, işkencesini ve ızdırabını yamaktadırlar. Bu akılsız Türkler 1800’lerden beri bir ENOSİS’tir tutturdular, Akdeniz’in fahişesi olarak bilinen bu Kıbrıs ceziresini illâ ve illâ Midera Ellâda’ya bağlamak istiyorlar. Zavallı Rumlar ise buna karşı bir savunma savaşı içindedirler. Bu “Deli Türkler” yüzünden bir tek gün bile huzur içinde yaşayamadılar. Hep ENOSİS korkusu ve heyulâsı içinde bir hayat sürmektedirler.
***
Zavallı Rumların hep müdafaa içinde, “Bello Türkler”in ise saldırı halinde bulunduklarının tarih içinde binbir örneği bulunmaktadır. Meselâ Mağusa’lı Tuncay benim okul arkadaşımdı, can yoldaşımdı, can kardeşimdi, gümrük çalışanı Ali dayının oğluydu. Mehmetçik’ten bir kızla evlenmiş, Baykal’da yaşıyordu, gümrük memuruydu. Bir sabah zavallı ve mağdur EOKA’cılar Baykal’ı bastılar, o güzelim insan Tuncay’ı kurşuna dizdiler.
Tuncay o sırada kitap okumakta, kahvesini yudumlamakta, fakat daha da elim ve vahim olmak üzere Maraş Rumlarını 24 saat içinde kılıçtan geçirmek üzere küçük bir Akritas Plânı kaleme almaktaydı. O cinayet sırasında zavallı EOKA’cılar müdafaa hakkını kullanmakta, Tuncay ise Estergon kalesini zaptetmek üzere hücum üstüne hücum düzenlemekteydi.
***
Yalnız Abdi Çavuş mahallesinin değil, tüm Lefkoşa’nın maruf Demirci Ziya sülâlesinin damadı Lefkoşa’da yaşamakta, fakat Maraş’taki Barclays Bank’ta çalışmakta, her gün evinden işyerine gidip gelmekteydi. Bir sabah zavallı ve mâsum EOKA’cılar onu aldılar, katlettiler, cesedini kör kuyulara attılar. Zavallı ve mâsum EOKA’cılar bu eylemde yerden göğe haklıydılar, bütün kabahat ölüdeydi. Madem ki “en iyi Türk ölü Türk” idi, zavallı EOKA’cılar da bu ilâhi ilkenin gereğini yerine getirmekle mükelleftiler. Başka çareleri yoktu zavallı EOKA’cıların, çünkü Türk’ün ölüsü bile zalim ve saldırgandı. O nedenledir ki bir kör kuyuya atılmış, yine o nedenledir ki hortlayarak saldırganlığa devam etmesin diye üzerine birkaç ton taş da yığılmıştı.
***
Bazı yalancı tarihçiler diyor ki “Grivas hazretleri Geçitkale’ye haksız olarak saldırmış ve katliam yapmıştır”.
Külliyen yalandır, bu iddiayı yapanlar tarihi gerçekleri saptırmakta ve kendileri de sapıtmaktadırlar. Zavallı Grivas ve zavallı EOKA’cılar boş yere suçlanmaktadırlar.
Evet, Geçitkale’ye saldırdılar, bunu söylüyorlar, fakat neden saldırdığını hiç kimse irdelemiyor, oysa o saldırının haklı gerekçeleri vardı. O sıralarda Boğaziçi köyünde katliam plânları yapan bir terörist başı vardı. Bu eli kanlı teröristin adı İsmail Bozkurt idi, o bölgedeki çapulcuların sözde komutanıydı. İşte bu terörist başı o günlerde zavallı Lârnaka Rumlarını toptan katletmek ve köpek leşi gibi toplu mezarlara atmak üzere çağdaş bir Akritas plâncığı yazmaktaydı. Naspındı zavallı Grivas, en iyi müdafaa hücumdur diyerekten Geçitkale’ye şefkat duyguları içinde saldırmak zorunda kaldı. Bunun günahı da müdafaa halindeki zavallı Grivas’ta değil, saldırgan terörist İsmail Bozkurt’un boynundadır.
***
İşte bunun içindir ki Rum atom bombası edinmekte haklıdır, Türk’e 1935 model tabanca edinme hakkı bile haramdır.
Çünkü onlar hep savunmadadır, biz ise hep saldırıyoruz.
GÜNDEM
20 Kasım 2024SPOR
20 Kasım 2024GÜNDEM
20 Kasım 2024SPOR
20 Kasım 2024SPOR
20 Kasım 2024GÜNDEM
20 Kasım 2024GÜNDEM
20 Kasım 2024Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.