DOLAR 34,6098 0.18%
EURO 36,7131 0.17%
ALTIN 2.917,650,65
BITCOIN 31836391,60%
Lefkoşa
°

02:00

İMSAK'A KALAN SÜRE

Cemal ASLAN  yazdı;   Bilginiz Olsun

Cemal ASLAN yazdı; Bilginiz Olsun

ABONE OL
29 Temmuz 2020 14:51
Cemal ASLAN  yazdı;   Bilginiz Olsun
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Yunanistan; Girit, Kaşot, Çoban, Rodos, Meis hattını ilgili kıyı kabul ederek Türkiye’yi Doğu Akdeniz’den dışlamaya çalışmakta, GKRY ile birlikte ortay hatları esas alıp bunları hakkaniyete uygun hale getirmekten kaçınarak Türkiye’ye sadece Antalya Körfezi ile sınırlı çok az bir kıta sahanlığı ve MEB alanı bırakmaya yönelik hareket etmektedir.
Rum-Yunan ikilisinin bu tutumu ilgili uluslararası hukuk normları ile bağdaşmamaktadır ve hukuki mesnetten yoksundur.
Bu yaklaşımın gerekçeleri ise şu şekildedir;
Öncelikle söz konusu Adalar Yunan ana karası ile Anadolu kıyıları arasında çizilen ortay hatta bakarak “Ters Tarafta” yer alan adalar olduklarından, sınırlandırma konusunda kıyı oluşturamaz ve karasuları dışında kıta sahanlığına sahip olamaz. Bu husus Uluslararası Hakem Mahkemesi’nin İngiltere ile Fransa arasındaki Kanal kıta sahanlığı uyuşmazlığında açıkça belirtilmektedir. Bu kapsamda Girit, Kaşot, Çoban, Rodos ve Meis Adalarının bir hatla birleştirilerek Yunanistan için Türkiye’nin sınırlandırma bölgesine cepheli ilgili kıyı şeridini ortadan kaldıran yeni bir kıyı oluşturması mümkün değildir.
Herhangi bir sınırlandırma işleminde, aralarından duruma uygun olan prensiplerin seçilebileceği bir hakkaniyet prensipleri listesinin mevcut olduğu ilgili yargı ve hakemlik kararlarından ortaya çıkmaktadır. Kararlardan ön plana çıkarılan prensip “coğrafyanın üstünlüğü” prensibidir. Coğrafya kavramından, iki ülke arasında sınırlandırmaya konu olan alandaki anakara coğrafyası anlaşılır. En önemli coğrafi unsur anakara kıyılarının uzunluğudur. UAD tarafından bu prensip, Kuzey Denizi Davaları kararında, “coğrafyanın yeniden şekillendirilmesi söz konusu olamaz”, İngiltere-Fransa Davası kararında “eşit uzaklık ya da başka herhangi bir sınırlandırma metodunun uygunluğunu coğrafi şartlar belirler” diye karar verilmiştir.
Harita 1- ULUSLARARASI deniz hukukuna göre, Münhasır Ekonomik Bölge ilan eden KIYI devletinin ilan ettiği Münhasır Ekonomik Bölge’yi gösteren harita yayımlayarak bir nüshasını BM Genel Sekreterliğine göndermesi gerektiğini belirtmektedir.(BMDHS,Md. 75 Para.2)Türkiye hukuki ve meşru zeminde Libya ile KS/MEB sınırlandırma anlaşması imzaladı. Libya ile UA hukuka uygun yapılan sınırlandırma anlaşması bağlayıcı bir uluslararası anlaşma olarak BMde kaydedilmiştir. Rum-Yunan ikilisinin “kabul etmiyorum” demesinin hukuki karşılığı yoktur.
Harita 2- Yunan açgözlülüğü böyle bir hayali haritayı milli mesele haline getirebiliyor işte. İspanya’nın yapmadığını,İtalya’nın yapmadığını Yunanlar hayal etmeyi bırakın hakkı olduğu iddiasını dillendirebiliyor. İşte en sağda ok ile MEİS adası ile yapıştırdıkları MEB sahası haritaları. MEİS adası bırakın yarı bağımsız durumlarını bir özerkliği ya da düşük bir otonomiyi Vilayet bile değildir. Olmadığı için de Yunan Anakarası ve Türkiye Anakarası arasındaki hukuka tabidir ve kendi büyüklüğünün 4 bin katı kadar bir alanda denizcilik yetki alanı hakkı iddia edemez, sadece KARASULARI HAKKI vardır.

Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.


HIZLI YORUM YAP

300x250r
300x250r

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.