DOLAR 32,5314 0.11%
EURO 34,9638 -0.16%
ALTIN 2.438,100,09
BITCOIN 21033460,48%
Lefkoşa
°

02:00

İMSAK'A KALAN SÜRE

Cemal ASLAN yazdı;   Türkiye-Libya “Deniz Sınırları Anlaşmasının” Hukuki Boyutu
  • Kıbrıs Volkan
  • Yazarlar
  • Cemal ASLAN yazdı; Türkiye-Libya “Deniz Sınırları Anlaşmasının” Hukuki Boyutu

Cemal ASLAN yazdı; Türkiye-Libya “Deniz Sınırları Anlaşmasının” Hukuki Boyutu

ABONE OL
02 Haziran 2020 07:34
Cemal ASLAN yazdı;   Türkiye-Libya “Deniz Sınırları Anlaşmasının” Hukuki Boyutu
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Rum-Yunan ikilisinin, Türkiye ile Libya arasında hakça paylaşım ilkesi üzerine kurulu olan anlaşmaya karşı çıkmasının uluslararası hukukta karşılığı bulunmuyor. Uluslararası hukukta veya Uluslararası Adalet Divanı’nda Libya ile yapılan anlaşmada Türkiye ve Libya ana karalarının Akdeniz’e bakan cephelerinin uzunluğu esas alındı. Bu nedenle; Yunanistan’ın Girit ve Rodos adalarını bahane ederek anlaşmaya karşı çıkmasının uluslararası hukukta karşılığı bulunmuyor. Şöyle ki;
1) “Adalar tarafından oluşturulan deniz bölgeleri”ne atıfta bulunulursa yasal bağlam dışındadır; AB’nin Türkiye-Libya Deniz Sınırlarının Sınırlandırılması Hakkında Belgelendirilmemesi Belgesi’ni gecikmeden beklemek için emanet etme işlevi yoktur. Avrupa Dış Eylem Servisi, buna karar vermek üzere Uluslararası Adalet Divanı değildir.
2) Adalar; Türkiye’nin ve Libyanın kıyısal projeksiyonunu ve Türkiye’nin kıta sahanlığını kesen ana karalar arasındaki ortay hattın TERS tarafında kalan kıyı uzunluğu Türk ana karası ile kıyaslanmayacak ölçüde küçük olan Yunan ADALARI kıta sahanlığı ve münhasır ekonomik alan oluşturamaz. Öncelikle söz konusu Adalar Yunan ana karası ile Anadolu kıyıları arasında çizilen ortay hatta bakarak “Ters Tarafta” yer alan adalar olduklarından, sınırlandırma konusunda kıyı oluşturamaz ve karasuları dışında kıta sahanlığına sahip olamaz. Girit, Kaşot, Çoban, Rodos ve Meis Adalarının bir hatla birleştirilerek Yunanistan için Türkiye’nin sınırlandırma bölgesine cepheli ilgili kıyı şeridini ortadan kaldıran yeni bir kıyı oluşturması mümkün değildir. 1792 km ile Doğu Akdeniz’in en uzun ana kara kıyısına sahip, teknik/siyasi olarak kıyı projeksiyonu adalarla kesilemez.
3) Esasen, tüm taraflar Doğu Akdeniz’de en uzun anakara kıyısına sahip ülke olan Türkiye’nin kıyı projeksiyonunun adalarla kesilmeyeceğinin, iki anakara arasındaki ortay hattın ters tarafında kalan adaların karasuları dışında deniz yetki alanı yaratamayacağının ve deniz yetki alanları hesaplaması yapılırken kıyıların uzunluklarının ve yönlerinin hesaba katıldığının farkındadır.
4) Kıta Sahanlığı ve Münhasır Ekonomik Bölge’nin sınırlandırılmasında uluslararası hukukun koyduğu kural, sınırlandırmanın hakça olması. Bu anlaşma da hakkaniyet ilkesi çerçevesinde yapılan bir anlaşma çünkü uluslararası hukukta, Rum ve Yunanlıların iddialarının hilafına, adaların otomatik olarak kıta sahanlığı ve münhasır ekonomik bölge yaratma hakları yok.
5) “Sınırlandırmada adaların özel konumlarına bakılıyor, kıyı uzunluklarına bakılıyor, bulundukları coğrafyaya bakılıyor ve uluslararası mahkeme kararlarında da ikili anlaşmalarda da adalara hiçbir şekilde deniz yetki alanı verilmiyor. Türkiye de bu hakçalık prensibiyle hareket ederek bu anlaşmayı Libya’yla yaptı
6) Üçüncü ülkelerin meşru haklarını ihlal eden AB üyelerinin denizcilik iddiaları ve GKRY tarafindan yayınlanan ve Rum-Yunan ikilisinin iddia ettiği sözde AB’nin deniz suları dış sınırları AB’nin dış sınırları olarak gösterilemez ve talep edilemez. Yunanistan ve GKRY istedi diye herhangi bir üye ülkenin sınırları AB tarafından belirlenemez. AB’nin ne Akdeniz ne Karadeniz veya başka yerlerde üyelerinin üçüncü ülkelerle TOPRAK, HAVA ve deniz sınırlarını belirleme yetkisi yoktur. “Üyelik dayanışması” uluslararası hukukun önüne geçemez ve Kıbrıslı Rumların tek taraflı iddialarını haklı çıkaramaz.
7) Rumların iddia ettiği “Ortay hat” metodu Kıta Sahanlığı ve Münhasır Ekonomik Bölge(MEB) icin geçerli değil. Uluslararasi hukukta “ortay hat” metodu SADECE KARASULARI içindir. UA hukukta “ortay hat” metodu sadece karasuları için geçerlidir. Hatta “tarihi haklar” ve “özel koşullar” bunun istisnasıdır. KS ve MEB sınırlandırmasında “ortay hat” bir metod olarak zikredilmez. Bunlar için kural “hakça/adaletli” sınırlandırmadır. (BMDHS Madde 15, 74 ve 83)
8) Kıbrıs, uluslararası hukuk uyarınca eşit sınırlamaları bozduğu için adanın batısındaki basit eşitlik sınırlandırma yöntemlerine dayanan MEB oluşturamaz. BMDHS, KS/MEB sınırlandırması konusundaki amir hükmünün VE temel prensibinin hakkaniyetli sınırlandırma olduğunu belirtiyor
9) Uluslararası deniz hukukuna göre adaların Kıta Sahanlığı ve Münhasır Ekonomik Bölge hakkına sahip olmalarıyla, sınırlandırmanın iki ayrı konu olduğunu ve özellikle ana karalarla adaların karşılaştığı ve özel koşulların olduğu durumlarda, adalar sınırlandırmada anakaralar kadar geniş deniz yetki alanları alamaz, deniz sınırında sınırlı veya eşit şekilde sınırlandırılmasını engellemesi durumunda konumlarının sınırlandırmada hiç etkisi yoktur.
10) Kıbrıs, uluslararası hukuk uyarınca eşit sınırlamaları bozduğu için adanın batısındaki basit eşitlik sınırlandırma yöntemlerine dayanan MEB oluşturamaz. BMDHS, Kıta Sahanlığı ve Münhasır Ekonomik Bölge sınırlandırması konusundaki amir hükmünün VE temel prensibinin hakkaniyetli sınırlandırma olduğunu belirtiyor.
11) Türkiye, BMDHS’ni imzalamamakla birlikte birçok maddesini teamül hukuku niteliği taşıdığı için uyguluyor. Ancak Sözleşme özellikle Ege gibi yarı kapalı ve özel koşullar taşıyan denizler için yeterli güvenceleri sağlamıyor; Md. 3,33, 121. Çekinceye de izin vermiyor.
12) Münhasır Ekonomik Bölge olmayan bir deniz alanında Kıta Sahanlığı olabilir ama Kıta Sahanlığı olmayan bir deniz alanında Münhasır Ekonomik Bölge olamaz. GKRY’nin tek taraflı Kıbrıs adına ilan ettiği Münhasır Ekonomik Bölge uluslararası hukuka aykırıdır.
Sonuç olarak; Türkiye ile Libya arasındaki anlaşma hakça paylaşım ilkesi üzerine kurulu. Yunanistan, Mısır ve Rum yönetimlerinin iddialarının aksine uluslararası anlaşma ve ilgili mahkeme içtihatlarına da uygun. O kararlara göre sınırlar çizilirken ana karalar esas alınıyor. Adaların etkisi ise çok az oluyor. Adaların bağlı bulunduğu ana karaya uzaklığı ise sınırlara etkisini daha da azaltıyor.

Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.


HIZLI YORUM YAP

300x250r
300x250r

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.