Kudret Özersay’ın yönetimindeki  Halkın Partisi ile  Tufan Erhürman’ın  güdümündeki CTP ve cemal Özyiğit’in TDP’si  “birleşik Kıbrıs sevdalısı” Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı  önderliğinde  birleşmiş durumda. Bunların da hedefinde  devleti, egemenliği, Türkiye’nin garantörlüğünü ve Kıbrıs’ta Türk askeri varlığını savunan UBP var. Bu arada DP’yi de hedef alıyorlar. Bir diğer hedefleri  ise Kurucu Cumhurbaşkanımız  Rauf R. Denktaş’ın  ilke ve düşüncelerini yok etmek.

Bu hedefe ulaşabilmek için de her yolu ve yöntemi kullanıyorlar. Bazı sorunları istismar ederek,  yol almaya çalışıyorlar.

Bugün yaşanmakta olan bazı sorunları şikayetle  “Biz Rum’dan kurtulduk ama böyle mi yaşayacağız” diyerek kara bir propaganda yürütüyorlar. Devletin altını oymak,  direniş azmini kırmak için her yolu kullanıyorlar.

Herşeyi ağır şekilde eleştiriyorlar ama  ne yapacaklarını söylemiyorlar.  Boş sözler ve tatlı vaatlerle halkı kandırabileceklerini sanıyorlar.  Ama halk her şeyin farkında. Halk bu partileri sorgulamaya başladı, kararını da sandıkta verecek.

***

Bu arada seçim sürecine de girdik.  7 Ocak’ta halk sandık balına gidecek.  İşte  bu önemli günlerde  UBP  tüm adayları ile birlikte, birbirleri ile yarışmak yerine bir bütün olarak KKTC’yi yok etmek isteyenlerin karşısına çıkmalı.
Yarış adaylar arasında değil, halkımızı Rum’un azınlığı yapmaya çalışanlarla olmalı.

Bunların yürütmekte olduğu kara propaganda ile algı operasyonları boşa çıkarılmalı.  UBP’yi karıştırmak için yürütülen provokasyonlara karşı dikkatli ve uyanık olunmalı.
***

“Böyle mi yaşayacaktık” diyerek halkı aldatmaya çalışıyorlar.
Peki, bunu söyleyenler kim?

Devletin kasasından  çok yüklü maaş alanlar, bir eli yağda diğeri balda olanlar.
Bunlar devletin parası ile yetişenler,  yurt dışında öğrenim görenler ve en yüksek maaşları alanlar.
“Profesyonel sendikacı” olup da bir gün bile işe gitmeyenler. İşe gitmedikleri gibi en yüksek maaşları alanlar.

Lük villalarda oturup,  ahkam kesenler.  Avrupa başkentlerinde  tatil yapanlar.

İşte bunlar “biz böyle mi yaşayacaktır” diyerek halkı enayi yerine koymaya çalışıyorlar.

Bu yetmezmiş gibi,  devleti yıkmaya, halkı Rum’un boyunduruğu altına sokmaya çalışıyorlar.
Hedefleri ise Rum’la birleşmek.
Bizim de hedeflerimiz var;

Kan ve can pahasına kurulan bu devlete sahip çıkmak.  Özgürlüğümüzü  ve egemenliğimizi korumak.
İnsanca ve halkça bir düzen kurmak.
Bu ülkede insanca hakça bir düzen bizim derdimiz.
Vatan toprakları üzerinde kurulan KKTC’yi sonsuza dek yaşatmak.

Bizim hedeflerimiz bunlar.
Ama bu hedefler onları ilgilendirmiyor.

***
Halkınmız bu topraklarda çok büyük acılar çekti, her türlü vahşete maruz kaldı,  katliam çukurlarına  gömüldü,  evlatlarını  kaybetti.

Bu halk, Barış Harekatı’na kadar Rum kuşatması altındaki gettolarda aç-susuz yaşadı.

Ve, bunlar şimdi  “geçmişi unutun, Rum’la birlikte yaşayalım” diyorlar.”

Kimse kusura baklamsın, bu halk  geçmişi, geçmişte yaşananları unutmadı ve unutmayacak.
Çünkü, geçmişi unutanlar, geleceği kuramaz.